Demokrasi için Hukukçular, "Yargıtay'ın Pınar Gültekin kararı kadınlara ne mesaj veriyor?" sorusu üzerine X platformunda, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezinden Sorumlu YK Üyesi Avukat Yelda Koçak ve Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat İrem Esra Kömürcü ile birlikte bir tartışma gerçekleştirdi.

Yargıtay, Pınar Gültekin'i katleden Cemal Metin Avcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozarak, failin "tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme" suçundan değil, "niteliksiz kasten öldürme" suçundan haksız tahrik indirimi uygulanarak yargılanmasını istedi. Bu kararı değerlendiren avukatlar, kararın kadınları şiddete daha çok mahkum edeceğini vurguladı.

İNDİRİM VERMEK İÇİN SUÇUN TANIMINI DEĞİŞTİRİYORLAR

Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat İrem Esra Kömürcü, "canavarca hisle öldürme" suçunun tanımında "yakarak öldürme" unsuru bulunduğuna dikkat çekerken, adli tıp raporunda da Pınar Gültekin'in bu şekilde öldürüldüğünün ifade edilmesine rağmen, Yargıtay'ın haksız tahrik indirimi uygulayabilmek için bu kapsamdan çıkarmaya çalıştığını belirtti.

Yargıtay'ın "tasarlama yoktur" diyerek suçu ağırlaştırıcı bir maddeyi çıkardığına dikkat çeken Kömürcü, Yargıtay'ın, ölüm sebebini adli tıp raporuna rağmen belirsizleştiren manipülatif ifadeler kullandığını söyledi. "Ölümünden zevk duyacağı ve toplum vicdanını yaralayacak şekilde öldürmekten bahsediyoruz. Yargıtay, bu maddeden kişileri yargılamak için adeta bir zombinin ayaklanmasını, bir canavarın çıkıp gelmesini bekliyor" diyen Kömürcü, Yargıtay'ın fail ile empati yaptığını ifade etti.

Soruşturmaların, savunma yapan avukatların ısrarıyla sürdürüldüğünü dile getiren Kömürcü, "Bir intihar olarak kapatılan şüpheli ölüm dosyasında, maktulün tehdit altında olduğunu biliyorduk. 'Biz bu telefonu açtıramayız' diyerek soruşturmayı kapattılar. Şiddeti önlemeyen değil, önlemek istemeyen bir devlet politikasını görüyoruz" dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ 42. MADDE CEZA İNDİRİMLERİ AÇISINDAN ÖNEMLİ

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezinden Sorumlu YK Üyesi Avukat Yelda Koçak, Yargıtay'ın kararını şoyle değerlendirdi: "İçtihatlar, Ceza Genel Kurulu kararları yokmuş gibi bu kararın verilmesi büyük bir cüret. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kaynaklı bir cinayet söz konusu olduğundan, failin ya da mağdurun kim olduğuna göre içtihatlar değişebiliyor. Meşru müdafaa hakkını kullanan kadınlara haksız tahrik indirimi uygulanmazken, erkek failler bu indirimlerden faydalanabiliyor."

Koçak, ceza indirimleri konusunda İstanbul Sözleşmesi'nin 42. maddesinin önemine dikkat çekerek, katil Cemal Metin Avcı'nın dava sürecinde "İyi ki İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmış" dediğini hatırlattı.

AİLE YILINDA YARGITAY EL ARTIRDI

Sohbet odasında söz alan Avukat İlke Işık, 2025'in "Aile Yılı" ilan edilmesi ile verilen bu kararın bağını ortaya koydu. "Kadınlara şiddet, eşitsizlik ve ölüm dolu bir hayat kurma planına karşı çıkmak için sorumluluğumuz var. 2025, çok daha sert geliyor. Bu nedenle, yan yana gelmenin yollarını bulmalıyız" diye konuştu.