İşyerlerinde 8 Mart | Güvenceli iş, şiddetsiz ve eşit bir yaşam!
8 Mart’ı çalışarak karşılamak zorunda kalan, pandemi dönemi boyunca ağır koşullarla çalışmaya mecbur bırakılan, güvenceli iş, şiddetsiz yaşam ve eşitlik talebiyle işyerlerinden kadınların eylemleri…

Tüm dünyada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü pandeminin ağır etkileri altında karşılanıyor. Salgın dönemi boyunca fabrikalara, iş yerlerine sürülen ve bulaş riskiyle çalışan milyonlarca fabrika ve işyerinde bugün kadınlar 8 Mart’ı çoğunluklu olarak yine çalışarak karşılıyor.

Pandemi dönemi boyunca “Kısmi Çalışma Ödeneği” ile hayatını idame ettirmeye çalışan, her gün bulaş riskiyle kaygı ve endişe içinde iş yerlerine giden, Kod 29 maddesiyle işten atılmakla tehdit edilen, taciz, mobbing, baskı, zorla fazla mesai ile yüz yüze bırakılan, güvencesiz çalıştırılan işçi ve emekçi yüzlerce kadın tüm bu ağır koşullara rağmen işyerlerinden, meydanlardan 8 Mart’a sesini duyuruyor. Siyasi partiler, sendikalar, kadın örgütleri işçilere dayanışma ziyaretinde bulunuyor...

İşte işyerlerinde 8 Mart mücadelesine güç katan kadınların işyeri işyeri, il il eylemleri…


PANDEMİ DÖNEMİ BOYUNCA ÇALIŞAN PTT İŞÇİSİ KADINLARLA 8 MART BULUŞMASI

İletişim İş ve Haber Sen, Bayrampaşa Posta Dağıtım Merkezi (PDM) ve Fatih PDM’de çalışan PTT işçisi kadınlarla 8 Mart dolayısıyla bir araya geldi.

Pandemi başladığı ilk günden itibaren hiç durmadan çalışan kadın işçilerle hem bu süreci hem de artan iş yükünü, alınmayan önlemleri konuşan İletişim İş ve Haber Sen, kadına yönelik şiddet ve mobbinge de tepki gösterdikleri etkinliğin sonunda işçi kadınlarla pasta keserek 8 Mart’ı kutladı.

GENEL-İŞ İZMİR 2 NO’LU ŞUBE ÜYESİ KADIN İŞÇİLER: REGL İZNİ İSTİYORUZ
Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Kadın Komisyonu, Konak Eski Sümerbank önünde işçi kadınlarla birlikte basın açıklaması yaparak taleplerini dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TİS görüşmeleri devam eden Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube üyesi kadınların özellikle regl izni taleplerini ön plana çıktı.
Basın açıklamasını okuyan, Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Mali Sayman Zeynep Zarıçlar, bu 8 Mart’a Kovid-19 salgının etkisi ile kadına yönelik şiddetin ve kadın emeğine yönelik saldırıların arttığı, işsizliğin yükseldiği, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiği bir süreçte karşıladıklarını söyledi.
Zarıçlar, “8 Mart bir kala, Denizli'de eski eşi tarafından vurularak öldürülen kadın, Samsun’da eski eşi tarafından 5 yaşındaki kızlarının gözü önünde dövülen kadın, Bursa’da ise 10 yaşındaki kız çocuğuna camide tecavüz edilmesi haberleriyle karşıladık. Biz son olsun dedikçe şiddet giderek artıyor. Kadın cinayetleri politiktir. Eğer Hükümet İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunu uygulanmaya koysaydı, kadın cinayetleri böyle artmazdı” dedi.
‘ESNEK ÇALIŞMAYA KARŞI GÜVENCELİ İSTİHDAM’
Ağır yaşam ve çalışma koşullarının iyice derinleştiğini söyleyen Zarıçlar, istihdam dışı kalan kadınlara destek amaçlı İlmek Bebek projesini gerçekleştirdiğini aktardı.
Zarıçlar son olarak talepleri sıraladı:
· İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun uygulanmalı,
· İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimlerine karşı tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalı,
· Salgın süresince bütün işçiler süre koşulu aranmaksızın işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanmalı,
· Kamu-özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmeli,
· Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılmalı,
Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de seslenen kadınlar, “Toplu sözleşmemizde talebimiz olan, kamu emekçisi kadınlara vermiş olduğunuz alanda, sokakta çalışan işçi, emekçi kadınların da talebi olan regl izni istiyoruz” dedi.



İZMİR’DE BES ÜYESİ KADINLAR: 8 MART ÜCRETLİ İZİN SAYILSIN

Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesi işyerleri önünde 8 Mart açıklaması yaptı. BES üyesi kadınlar TÜİK İzmir Bölge Müdürlüğü, Gaziemir Vergi Dairesi, Karşıyaka Adliyesi, Şirinyer Vergi Dairesi Kompleksi, Bornova İŞKUR, Bornova Vergi Dairesi Kompleksi ve Çiğli Yamanlar Vergi Dairesinde 8 Mart’ı kutladı.

“İstanbul Sözleşmesi uygulansın” yazılı maske takan kadınlar, “Adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkında olarak dünden bugüne her biri yaşamsal değerde olan haklı taleplerimizle bugün yine 8 Mart alanlarındayız” dedi.

KESK olarak kadın emekçilerin öne çıkardığı dört ana talebinin acilen karşılanması gerektiğini ifade eden kadınlar talepleri şu şekilde sıraladı:

■ Doğum izinleri arttırılmalı,

■ 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalı,

■ Kapatılan kamu kreşleri açılmalı,

■ Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmalıdır.


Fotoğraflar: BES İzmir

İZMİR BAROSU: AYRIMCILIĞA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ
İzmir Barosu 8 Mart’la ilgili yazılı açıklama yaparak, ayrımcılığa karşı mücadele edeceklerini duyurdu.
Kadına yönelik şiddete karşı iktidarın ikiyüzlü ve samimiyetsiz olduğunu söyleyen İzmir Barosu, “Cumhurbaşkanı, bir yandan İstanbul Sözleşmesi’ndeki imzayı tartışmaya açarken öte yandan da İnsan Hakları Eylem Planı'nda yargılama sürelerini kısaltacağız, tazminat vereceğiz, eski eşlerin işlediği cinayetlerde cezaları ağırlaştıracağız demeyi sürdürüyor. Ya bunların kendi hükümetinin 2011 yılında imzalayıp 2014 yürürlüğe koyduğu ama uygulamak için kılını kıpırdatmadığı İstanbul Sözleşmesi’nin maddeleri arasında olduğunu bilmiyor ya da samimiyetsizliğini gizlemeye çalışıyor” dedi. LGBTİ+ bireylerin hedef haline getirilmesi eleştiren açıklamada, “Baskıya, iktidara, kocaya, töreye ve her şeye, herkese rağmen kadınlar; başka bir dünya mümkün diyor ve nefret suçu işlenmesin, kimse cinsel yönelimleri nedeniyle ayrımcılığa uğramasın. Güvenceli işlerde eşit haklar, eşit işe eşit ücret ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istiyoruz” denildi. 

Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel 

İZMİR SAĞLIK PLATFORMU: YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN BİRLİKTEYİZ

İzmir Tabip Odasında, İzmir Diş Hekimleri Odası, İzmir Tabip Odası, Genel Sağlık- İş, SES, Birinci Basamak Sağlık çalışanları Birlik Dayanışma Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Türk Hemşireler Derneği ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerlerinin ortak düzenlediği basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Kadın Hekimlik Komisyonu Başkanı Mübeccel İlhan okudu. 

 İlhan, “Sağlık hizmet alanında şiddet; utandırıcı boyutlara varmıştır. Toplumsal cinsiyet rollerinin yansıması olarak kadın çalışanlara daha pervasız daha kolay sözlü, psikolojik şiddet uygulandığını biliyoruz, yaşıyoruz. Şiddeti kışkırtan sebeplerin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi. 

Çalıştıkları alanlarda mobbing ve tacizlere karşı güvenle başvuracakları kadın birimlerinin kurulması gerektiğini söyleyen İlhan, “3600 ek gösterge hakkı sağlık hizmetleri kapsamında yer alan tüm personele uygulanmalıdır. Sağlık ve Sosyal Hizmetler iş kolu tehlikeli iş kapsamına alınmalı, yıpranma payı artırılmalıdır” diye konuştu. 

Açıklamada konuşan SES İzmir Şube Kadın Sekreteri Hülya Ulaşoğlu da “Pandemi krizini fırsata çevirdi hükümet ve esnek kuralsız çalışma getirdi. Ayrıca gebeler izin kullanamıyor, virüslü ortamlarda çalıştırılıyor. Kovid-19 Meslek hastalığı sayılmalı ve gebelerin nöbetten çıkarılması gerekir” diye konuştu. 


Fotoğraf: Evrensel

SES ANADOLU ŞUBESİ KADIN MECLİSİ 8 MART’I KUTLADI

SES İstanbul Anadolu Şube Kadın Meclisi ve İTO Kadın Komisyonu Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma hastanesi önünde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile 8 Mart’ı kutladı. İTO ve SES adın gerçekleştirilen basın açıklamalarında sağlık emekçisi kadınların yaşadığı sorunlar ifade edildi; 8 Mart talepleri dile getirildi.

Açıklamada ayrıca “Kadınların eşit ve özgür olduğu, sömürünün baskının ortadan kaldırıldığı bir gelecek için, hayatlarımıza sahip çıkmak için, savaş ve işgal politikalarına geçit vermemek için, demokrasi ve barış için, emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz bizimdir demek için, doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için, emeğimizi ve hayatı örgütlemek için tüm kadınları, gökkuşağı gibi tüm renklerimizle bir arada olmaya, haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz” denildi.


Fotoğraf: Evrensel

ŞİŞLİ ETFAL ÖNÜNDE 8 MART EYLEMİ
İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen kadın sağlıkçılar 8 Mart kutlaması gerçekleştirdi. İTO ve SES adına iki ayrı açıklama yapılan eylemde kadın sağlıkçıların yaşadığı sorunlara dikkat çekildi; talepleri sıralandı. İTO adına basın açıklamasını okuyan Çiğdem Arslan, “kadınlar dünyanın her yerinde artan ev içi şiddet, ücretsiz bakım emeği, işsizlik ve yoksullukla karşı karşıya. Dahası ayrımcılık, yoksulluk ve çaresizliği en derin yaşayan mülteci kadınlar, göçmen işçiler, engelli kadınlar, cezaevindeki kadınlar da pandeminin görünmezleri oldular. Pandemiyle mücadelede ön planda çalışanların çoğunluğunu oluştursalar da ulusal ve küresel COVID-19 politika alanlarında orantılı ve yeterli temsil edilmiyorlar. Ekonomik, zamansal, akademik çok boyutlu bir yoksulluk ve tükenme riskiyle karşı karşıyayız” dedi.
SES Şişli Şubesi adına yapılan açıklamada ise kadın sağlıkçıların talepleri sıralandı:
● Kadın mücadelesi ile kazanılan 8 Mart günü kadınlara ücretli izin olarak verilmelidir.
● Cinsiyetçi iş bölümü nedeniyle kadınların üzerine yıkılan çocuk bakımı, ebeveynlerin ortak sorumluluğudur. Kreş, kamusal bir hizmet olarak sunulmalıdır. Parasız, 24 saat hizmet veren, anadilde, nitelikli kreşler tüm iş yerlerinde kadın sayısına göre değil, çalışan sayısına göre belirlenmeli, çalışanlar arasında ayrım yapılmadan hizmet sunulmalıdır.
● Sağlık ve sosyal hizmetler iş kolu tehlikeli iş kapsamına alınmalı, yıpranma payı arttırılmalı ve kadın sağlık emekçilerine ek yıpranma payı verilmelidir.
● Nitelikli, kadınlara uygun kişisel koruyucu ekipman ücretsiz olarak sağlanmalıdır.
● Kadınlar fizyolojik bir döngü olan regl döngüsünün doğal belirtileri olan karın ağrısı, kramplar ve halsizlik gibi belirtileri ile çalışmak zorunda bırakılıyor ya da bu doğal süreç için zar zor “hastalık raporu” almak durumunda kalabiliyor. Oysa regl olmak hastalık değildir. Bizler kadın özgünlüğümüzle eşit ve haklarımızla çalışmalıyız, ücretli izin hakkımızı istiyoruz.
● Fiilen uygulanan kürtaj yasağına son verilmeli, kürtaj hakkımızı kullanmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Pandemide giderek zorlaşan kadınların cinsel sağlık hizmetlerine erişimi sağlanmalıdır.
● Doğum sonrası 24 ay ücretli izin verilmelidir. Doğum izninin anne ve bebek için biyolojik gereklilik ortadan kalktıktan sonraki kısmı, her iki ebeveynden birini kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.
● 3600 ek gösterge hakkı, sağlık hizmetleri kapsamında yer alan tüm personel için uygulanmalıdır.
● Çalışma hayatında kadına yönelik şiddetle mücadelede, Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO)’nün 190 sayılı "Çalışma Yaşamında Şiddetin ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi" imzalanmalıdır.
● Kadın çalışanların yoğun olduğu sağlık alanında, kadına yönelik her türlü şiddet ve taciz durumunda kadınların güvenle başvurabileceği bağımsız kadın birimleri oluşturulmalıdır.
● Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa tam ve istisnasız uygulanmalıdır. 

HASEKİ KARDİYOLOJİ ENSTİTÜSÜ
 


EYÜP DEVLET HASTANESİ


İSTANBUL EĞİTİM ARAŞTIRMA (SAMATYA) HASTANESİ


CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ



SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI AKSARAY ŞUBESİ KADIN BULUŞMASI


İGC: MEDYADA ERİL DİLDEN UZAKLAŞMAK GEREKİYOR 
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yazılı açıklama yaptı.
Kadınların toplumsal yaşamda ayrımcılığa karşı gelerek eşitlik için mücadele ettiğini söyleyen İGC, “Erkek egemen anlayış yerine eşit ve çağdaş düşünceye uymak, siyasette, medyada eril dilden, hak ihlalinden uzaklaşmak gerekiyor” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine vurgu yapılan açıklamada, “Hedefimiz kadınların edilgen konumdan çıkması, şiddetten, eşitsizlikten arındığı, anayasal hak ve güvenceyle korunduğu bir ülkede ve dünyada dayanışma içinde yaşamasıdır” ifadelerine yer verildi. 


Maltepe Belediyesi Aşevinde çalışan Gıda iş üyesi kadınlar işyerlerinde 8 mart kutlayarak bu iş gününde çalışan işçi kadınları selamladılar. 



EMEP BODRUM İLÇE ÖRGÜTÜ İŞÇİ KADINLARI ZİYARET ETTİ

Emek Partisi Bodrum İlçe Örgütü 8 Mart kapsamında çeşitli iş kollarında çalışan kadın işçileri ziyaret etti. PTT Kargo çalışanları, Bodrum Belediyesi Kültür Müdürlüğü ve belediye çalışanlarını ziyaret eden EMEP Bodrum İlçe Örgütü dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı.

Ziyaretlerde kadın işçiler, şu an grevde olan işçileri selamlayarak, güvenli iş, şiddetsiz yaşam ve eşitlilik için örgütlü mücadele çağrısında bulundu.

Kurum ziyaretleri sonrası açıklama yapan EMEP Bodrum İlçe Sekreteri Zehra Sormageç, güvenli iş, şiddetsiz yaşam ve eşitlik için mücadele ettiklerini söyleyerek, “Ücretsiz sağlık, kamusal eğitim talebimizi yinelerken yerel yönetimden de ücretsiz kreş, kadın yaşam evleri, yaşlı bakım evleri, sığınma evleri, üniversiteliler için yurt, daha rahat ulaşılır toplu taşıma olanakları ve vazgeçmeyeceğimiz ada ve koylarımıza dokunulmaması taleplerimizi yineliyoruz” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

EMEK PARTİSİ GEBZE İLÇE ÖRGÜTÜ DİRENİŞTEKİ CPS VE MİGROS DEPO İŞÇİLERİNİ ZİYARET ETTİ

Emek Partisi Gebze İlçe Örgütü Tuzla Organize Sanayii ve Gebze’de hakları için direnişte olan CPS ve Migros Depo işçilerini ziyaret ederek kadın işçilerin 8 Mart’ını kutladı. EMEP Gebze İlçe Örgütü şu açıklamayı yaptı: “Güvenceli iş, şiddetsiz yaşam ve eşitlik için 8 Mart’ta alanlara çıktığımız bugünde aynı taleplere direnen CPS işçisi ve Migros Depo işçisi kadınların yanındayız. Tam da 8 Mart’ın doğuş tarihinde de olduğu gibi bugün de emekçi kadınların hayatları ve hakları için verdikleri mücadele bizimde mücadelemizdir. 2020 den bu yana kriz ve pandeminin en çok yükü sırtına bindirdiği kadınlar tüm her şeye rağmen mücadeleden, güvenceli ve eşit talebinden vazgeçmiyor. CPS ve Migros Depo işçilerinin mücadelesini büyütmek ve anlatmak Emek Partisi olarak bizim görevimiz. Gebze’nin, Darıca’nın, Çayırova’nın mahallelerinde, Kocaeli de işçilerin taleplerini, hakları için her türlü zorluğa rağmen mücadeledesini kapı kapı anlatmaya çalışıyoruz. Bugün iktidarın sermayeye verdiği kod 29 silahı işçilere ateş eder durumda. Bizleri, kadınları, işçileri ve ailelerini açlık, yoksulluk,şiddet, kriz ve çaresizlikle yalnızlaştırmaya çalışan sermayenin ve yasaların karşısında , iş kolu, sendika ayırmadanbirlikte mücadele etmekten başka yolumuz olmadığını biliyoruz. Bu yüzden Emek Partisi olarak Cps işçilerinin ve Migros Depo işçilerinin yanındayız. Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Dünya Emekçi Kadınlar Günü”

ESENYALI KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ DİRENİŞTEKİ CPS İŞÇİLERİYLE 8 MART’I KUTLADI

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Deriteks Sendikasının örgütlü olduğu CPS’de direnişte olan kadın işçilerle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. Burada açıklama yapan kadınlar adına açıklamayı Deriteks Kadın Komisyonu Üyesi Yıldız Yıldız okudu. Yıldız, “Kadınların çalışma hayatına katılmasının önündeki engelleri kaldıracak istihdam politikalarının hayata geçirilmesini, kamu kreşleri, yaşlı bakım merkezleri, eş değerde işe eşit ücret, örgütlenme hakkımızın güvence altına alınmasını istiyoruz. Esnek, güvencesiz düşük ücretle çalışmak istemiyoruz. Şiddetten, tacizden, mobbingden arındırılmış işyerleri istiyoruz” dedi.


PENDİK'TE İŞÇİLERE DAĞITILAN 8 MART BİLDİRİLERİNİ ENGELLEME GİRİŞİMİ

Emek Partisi (EMEP) Pendik İlçe Örgütü üyeleri, Pendik’teki Akcam fabrikası önünde kadınlara bildiri dağıtırken engellenmek istendi.

EMEP üyeleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hazırladıkları bildirileri Akcam’da çalışan cam işçisi kadınlara ulaştırmak istedi. Fabrikanın güvenlik görevlileri Emek Partisi üyelerinin fabrika önünde bildiri dağıtmasını engellemek istedi. Engelleme girişimine tepki gösteren EMEP üyeleri bildirileri işçilere dağıtarak tüm işçilere örgütlenme çağrısı yaptı.

ÇANAKKALE

Çanakkale, Bayramiç Karıncalı’dan orman kesim işçisi kadınlar çalıştıkları alanda 8 Mart kutlaması yaptı. Kadınlar “Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın dayanışması!” derken yaptıkları açıklamada, “Biz kadın emekçiler olarak eşit haklara sahip olmak, özgür olmak, güvenli ve adil bir yaşam istiyoruz” dedi. Şiddetin hedefi olmak istemediklerini söyleyen kadınlar, “Belirli günlerde hatırlanmak değil, emeğimizin yok sayılmamasını istiyoruz” dedi. 

İSTANBUL İŞÇİ SENDİKALARI ŞUBELER PLATFORMU AÇIKLAMA YAPTI
İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, 8 Mart Dünya emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla açıklama yayımladı.
“Türkiye cinsiyet eşitliğinden giderek uzaklaşırken kadın işsizliği de ücretsiz kadın emeği de artıyor” başlığıyla yayımlanan açıklamada, “Her 8 Mart öncesinde olduğu gibi iş dünyasından, siyasilerden kadınlarla, eşitlikle, kadın emeğiyle ilgili hamasi açıklamalar, tüketim markalarından emekçi kadınlar gününü kapitalizm kutlamasıyla karıştıran kampanyalar geldiğini görüyoruz. İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu olarak kadınları, kadın emeğini yılda bir gün hatırlayan, yılın kalanında bu emeği sömüren, görmezden gelen, kadın hareketini şeytanlaştıran politikalara itiraz ediyoruz” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
“Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı’nı kapatıp kadın politikalarını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çatısı altında üreten bu hükümet, kadını aile içinde, ev içinde, anne, eş ve bakım veren olarak görmeyi seçmektedir. Kadınların eşit yurttaşlar olarak erkeklerle birlikte üretime katılmasını, özgürlüğünü emeğiyle kazanmasını desteklemek yönünde bir niyet göstermemekte, kadına yönelik şiddeti sona erdirecek İstanbul Sözleşmesi’nin önüne “yerli ve milli” engeller koymaktadır.
Türkiye’de bugün ev içi şiddetten polis şiddetine, işgücüne katılımdan toplumsal cinsiyet eşitliğine kadınlar açısından her şey geriye gitmektedir. Koronavirüs salgını bu tabloyu daha da ağırlaştırmaktadır.
Birinci yılını dolduran Kovid-19 salgını döneminde neredeyse her iki kadından biri işsiz kalmış, işbaşında olmayan kadınların sayısı bir yılda 5 katına çıkmıştır. Kadınlar, salgının yarattığı işsizlikten ve istihdam kaybından erkeklere oranla daha fazla etkilenmiş, geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45,3’e çıkmıştır. Kayıt dışı emeğin büyük bölümünü kadın işçiler oluşturmaktadır. Avrupa genelinde kadınların aile içi ücretsiz emeğine bakıldığında Türkiyeli kadınlar günde 3 saat 16 dakika ile en üst sıralarda yer almaktadır. Kadınlar ile erkeklerin ücretsiz ev içi emeğe ayırdığı zaman kıyaslandığında Türkiye en tepede yer almaktadır.
Türkiye’de asgari ücrete mahkum edilen emekçiler öteki, kadın emekçiler ötekinin de ötekisi durumuna gelmiştir. İSŞP olarak gerçek bir eşitlik sağlanana kadar kadınlar için, kadınlarla birlikte mücadeleyi sürdüreceğimizi beyan ederiz.”


Ana fotoğraf: Filiz Ceylan/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
8 Mart 2021 | Kadınlar her yerde, mücadele her yer...

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde ülkenin dört bir yanında kadınlar güvenceli iş, şiddetsiz yaşa...

İl il 8 Mart 2021 buluşmaları

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınlar ülkenin dört bir yanında, pandemiye, artan baskılara,...

8 Mart: Her ‘tarih’in bir tarihi vardır!

8 Mart’ı 8 Mart yapan tarihi, emekçi kadınların mücadelesinin tüm dünya kadınlarına mirasını, bu kök...