İşçi kadınların ‘korona’ manzarası: Halimiz harap, kaygımız büyük
Çocuklar evde yalnız, işyerinde sinir krizi geçiriyorlar. Fabrikalar pis, patrondan azar işitiyorlar. Hak gasplarını ‘iyilik’ diye sunuyor, çaresiz kabul ediyorlar.

Tüm dünyayı saran koronavirüs salgını neredeyse tek gündemimiz. “Evinizde kalın” çağıları durmadan yapılıyor, “Sosyal alanlardan uzak”, “Sosyal mesafeyi koruyun” deniyor.
Bu çağrıya kendilerini lüks evlerine kapatarak yanıt veren patronlar, işçilerin canını ise hiçe sayarak üretim baskısına devam ediyor. Hükümetin patronlara kalkan olan önlem paketiyle birlikte de salgını fırsata cevirmiş durumdalar.
Peki işçiler bu arada neler yaşıyor?

ÇOCUKLAR EVDE YALNIZ, BİZ İŞTEYİZ


“Bizim canımıza hiç değer verilmiyor” diyen metal işçisi bir kadın anlatıyor:

“Girişe bir dezenfektan koydular, başka da bir önlem yok. Makseyi idareli kullanın diyorlar. İki saatta bir değişmesi gereken maskeyi biz akşama kadar takıyoruz, ikinciyi alamıyoruz çünkü. Şimdi işten atmalar başlayacak diyorlar. Hepimiz çok tedirginiz. Gırtlağımıza kadar borçluyuz. Benim bir önceki ayın faturaları duruyor daha. Evet biz de istiyoruz bu hastalıktan korunmayı ama buna ne şartlar ne de patronlar izin vermiyor. Psikolojimiz bozulmuş durumda. Bir işçi arkadaş sinir krizi geçirdi. Çocuklarımız evde yalnız, biz işteyiz. Uzaktan eğitim eğitim diyorlar, ilk öğretimde olan çocuklarımıza kim yardım edecek? İlkokula giden kızımı arıyorum, ‘Ne yapıyorsun?’ diyorum, ‘Kitap okuyorum’ diyor. Ama eve geldiğimde bakıyorum ki sadece televizyon izlemiş bütün gün. Aklımız çıkıyor mesai bitene kadar, acaba evde ne oldu çocuklarımıza diye. Bir kadın arkadaşım ‘Bırakın fabrikada ölelim bari, geride kalan çocuklarımız tazminat alsınlar’ diye hesap yapmaya başladı. ‘Bunlar bizi iyice gözden çıkardılar, bari geride kalanlar haklarımızı arasınlar’ diyor.

PATRONDAN İŞÇİLERE ‘GÖRÜNTÜLÜ’ AZAR:


Depo pisse temizlemek sizin göreviniz!

Başka bir genç işçi anlatıyor:

“Çalıştığımız depo leş gibi, salgın olmasa bile zaten bu pis ortamdan dolayı sürekli hastayız. Normalde patron üst kattaki ofisinde oturuyor. Salgın ortaya çıkıtığından beri kesinlikle fabrikaya gelmiyor. İşine ilk son verilen çaycı olarak çalışan kadın oldu. İzin yok, mesai saatlerinde kısalma yok, servisler çok kalabalık, ellerimizi yıkamaya gidemiyoruz işin yoğunluğundan. Buna itiraz ettiğimizde ise patrona şikayet edildik. Patron usta başının cep telefonundan bağlanıp işçilere hakaret etti. ‘Burası pisse sizin pisliğiniz, sizin çalıştığınız ortam, temiz tutmak sizin göreviniz’ dedi. Koruyucu hiçbir önleme para veremeyeceklerini, satışların durduğunu söyledi, ‘İş yoğunluğu da siz işsiz kalmayın diye zorladığımızdan’ diye de ekledi. Ha bir şey daha ekledi; ‘Çalışmak istemeyen buyursun çıksın…’ Ağırlıklı kadın işçilerin çalıştığı bu depoda herkesin borcu çok, işsiz kalma korkusuyla çalışıyoruz. Ama nereye kadar…”

‘SENİ İŞTEN ÇIKARAYIM, GİT İŞKUR’A BAŞVUR’ İYİLİĞİ!
Gebze’de bir fabrikada çalışan dernek üyemiz anlatıyor:
“40 kişiyi ücretsiz izne çıkardılar. Biz eski işçilere de ‘Size çıkış verelim, gidin İŞKUR’dan faydalanın, korona salgını ortadan kalkınca tekrar gelin, bizimle çalışın’ denmiş. Peki; tazminat? O yok! ‘Size bu kadar iyilik yapıyoruz, sözümüze güvenin’ demiş patron. Evde tek çalışan olan bu kadın arkadaşımızın iki çocuğu öğrenci, evi kira. “Bir sürü borcum var, en azından geleceği göremiyorlarsa, bize tazminatımızı verseler” diyor.

ÇOCUKLARA UZAKTAN EĞİTİM VAR AMA EVDE TELEVİZYON BİLE YOK!
Eşi işçi olan başka bir kadının eşi ücretsiz izne çıkarılmış. Bu işi de yeni bulmuş halbuki, bu aya taksitle eve televizyon alacaklarmış. “Çocuk stresten tırnaklarını yemeye başladı, varsa bir televizyon bulur musunuz?” diye derneği aradı.
Gördüğü şiddet yüzünden boşanmış olan, okuma yazması olmayan ve ev temizliği işine giden 30 yaşındaki bir kadın anlatıyor: “Artık kimse evine temizliğe çağırmıyor, ne yiyip içeceğiz bilmiyorum. Sosyal hizmetlere başvuracaktım, minübüse verecek para bulamadım” diyor.
Çocuklara uzaktan eğitim verilecek, ancak bu evlerde ne bilgisayar var, ne de internet…

İlgili haberler
Korona günlerinde şiddet: Bahaneler arttı, acil ön...

Kuşlara ekmek vermek, çocukların ses çıkarması bahanesiyle şiddet, uzaklaştırma kararına rağmen salg...

Violence in Corona Days: Urgent Action is a Must a...

Coronavirus increases violence against women (VAW) just like any instance suddenly makes women’s pro...

Salgın, şiddetin önlenmesinin, koruyucu yasaların...

“Zaten şiddet gören bir kadın şimdi evde iki katı şiddet görüyor bu süreçte, kuşlara yem verdiği bah...