İMO’nun ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ projesi başladı
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, ‘erkek mesleği’ olarak görülen inşaat mühendisliğinde kadın öğrencilerle toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığa karşı proje başlatıyor.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ projesi başlattı. İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olmaya yakın kadın öğrencilere yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilecek olan proje ile aynı zamanda mentörlük, teknik ve sosyal mühendislik alanlarında da uzmanlar tarafından öğrencilere eğitimler sunacak.

Projenin ayrıntılarını konuştuğumuz, İMO İzmir Şube Sekreteri Eylem Ulutaş Ayar, Şube Sekreter Yardımcısı Hazal Canpolat, Proje Koordinatörü İpek Bulgurcu, Yönetim Kurulu Üyesi Ceren Narin Güzel, kadınların üniversitedeki eğitiminde ve sahada karşılaştığı ayrımcılığa karşı pilot projenin önemine vurgu yaptılar.


‘CİNSİYET AYRIMCILIĞI BU MESLEKTE ÇOK FAZLA’
Mesleğinde 40. yılını dolduran İpek Bulgurcu, sahadan en üst kademeye kadar her alanda çalıştığını ve her birinde de cinsiyet ayrımcılığının net bir şekilde görüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: “Ayrımcılığı ya kendim yaşadım ya da çevremde gördüm. Bu deneyimlerden yola çıkarak bu proje oluştu. Bu taşlı yollarda yürürken yaşadığımız sıkıntıları, bunlarla nasıl başa çıktığımızı şu anda mezun olmaya yakın olan arkadaşlarımızla paylaşalım, en azından onlar da bunun farkında olsun ve hayata daha hazır başlasınlar istedik. Bu deneyimi sağlayabilmek için de onların yanında deneyimli kadın inşaat mühendisleri olsun istedik. Yani mentör ilişkisi başlasın. Hem kendi farkındalıkları için hem de mesleki olarak nasıl bir yön çizecekler, bunları anlatabilmek için. Bunun dışında çocukların okulda aldıkları eğitimler ne yazık ki iş hayatında aldıkları deneyimlerle birebir örtüşmüyor. Yani bugün 4. sınıfı bitiren bir öğrenci iş hayatına kesinlikle hazır değil. Onun için özellikle son sınıfları içeren teknik eğitim programı da düşünüyoruz.”

Projenin erkeklere göre iş bulma şansını da yükselteceğini söyleyen Bulgurcu, “Çünkü kadın olmaktan dolayı erkek egemen meslekte hep bir dezavantajlı olma durumu var. Biz en azından bu yetkinlikleri kazandırarak, iş hayatındaki farkındalık, toplumsal cinsiyet eşitliğindeki farkındalık, sosyal davranışlarda gelişme gibi konularda da eğitim sağlayarak onları en azından eşit şansa getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

‘KADINLAR HER ALANDA SORGULANIYOR’
Projeye başlamalarının bir ayağının da ekonomik krizin kadınlar üzerinde yarattığı etkiye değiniyorlar. ‘Erkek egemen meslek’ anlayışına son yıllarda yaşanan ekonomik krizden etkilenen en çok kadınlar olunca bugün için bu projeye daha çok ihtiyaç duyduklarını ifade eden Eylem Ulutaş Ayatar “İnşaat mühendislerinin yüzde 10’u kadın. Ama işsiz mühendislerde bu oran yüzde 30’un üzerinde. Yani ekonomik krizde özellikle kadınlar işsizlikten daha fazla nasibini alıyor diyebiliriz. Ama sadece krizde değil, öğrencilerle yaptığımız röportajlarda da gördük ve biz de yaşadık ki, üniversite seçiminde, meslek seçiminde, okurken, işe girerken, hangi alanda çalışacağı belirlenirken, terfi ederken kadınlar bir kez daha sorgulanıyor” diye konuştu.

‘EĞİTİMİ UYGULAMA ALANI İLE BAĞDAŞTIRMAK ZAMAN ALIYOR’
Bir yandan üniversitedeki eğitime ilişkin yetersizliklerin olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan, Ceren Narin Güzel’in değerlendirmeleri de şöyle; “Üniversitedeki eğitimin sorgulanması çok benzeri inşaat mühendisliği eğitiminde de geçerli. İnşaat mühendisliğinde sayı belki de artmıştır ama bildiğim kadarıyla Türkiye’de 192 tane program var ve yılda mezun olan sayısı 12 binlere yaklaştı. Ama bu sene gördük ki yüzde 58 kapasiteyle 5 bin kişiyi aldı ve yüzde 42 boşluk var. Bu krizin de bir yansıması olarak, öğrencilerin talep etmemesi. Eş zamanlı olarak bu kriz öncesinde de şunu biliyorduk, eğitimimiz teorik ve zor bir eğitim. Ama bunun mezun olduktan sonra uygulama alanlarıyla bağdaştırılması oldukça zaman alıyor. Bu problemler çok kısa sürede bitecek mi? Elbette hayır. Ama biz Beyaz Baretli Kadınlar projesinde, kadın arkadaşlarımıza hem teknik hem sosyal hem de toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili bir bütünü anlatmaya çalışmayı hedefliyoruz. Bir yandan toplumsal eşitlik kısmına da çok değer veriyorum. Çünkü aynı sokakta yürürken neyin mobbing, neyin taciz olduğunu bilmeden ciddi psikolojik sorunlara varan şeyler yaşayabiliyorlar ve bunu tarif de edemiyor, adlandıramıyor olabilirler. O yüzden projenin bu ayağı da çok kıymetli.”

‘KADIN ÖĞRENCİLERİ DİĞERLERİYLE EŞİTLEMEK İSTİYORUZ’
Hazal Can Polat da ekleme yaparak şöyle konuştu: “Eğitim kısmında aslında bizim özellikle kadın öğrencileri diğerleri ile eşit konuma getirmek istememizin sebebi onların daha elenmeye müsait olmalarıyla ilgili. İş arayan inşaat mühendisi sayısı günden güne artıyor, bizim şubemize gelen ilan azalıyor ama iş arayan artıyor. Artık firmalar verdikleri ilanlarda bir eleme yapması gerektiği için filtrelerinden biri de ‘erkek olması’ oluyor. Biz bu yüzden kadın öğrencilere Endüstri 4.0’a uyumlu, onları bir adım öne çıkaracak eğitimler vermek istiyoruz ki diğerleriyle biraz daha eşit bir konuma gelebilsinler. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin de amacı şu; zaten ayrımcılığa maruz kalmaya başladılar. Okulda, ‘neden hemşirelik yazmadınız, neden öğretmenlik seçmediniz, ne yapacaksın inşaatlarda’ diye o ayrımcılığa uğramaya başladılar ama mezun olduklarında bunun daha fazla görecekler. Özellikle çalışma alanı sahada olursa daha da artacak. Biz istiyoruz ki arkadaşlar bunlara maruz kaldıklarında cevap verebilecek, özgüvenini kırmayacak donanım ve güçte olsunlar.”

İpek Bulgurcu projeye ilginin fazla olduğunu söyleyerek, “Öğrencilerimizle görüşmelerimiz beklentimizin çok üzerinde, nitelikli öğrenciler geliyor. Kendilerini çok güzel ifade ediyorlar. Bu arada öğrenciler, birtakım programları öğrenmek için ya kendileri çabalıyorlar ya da odadaki bazı eğitimlere gelmeye çalışıyorlar. Yani hem zaman hem de bütçe ayırmaya çalışıyorlar. Bu da bizim teknik konudaki gelişimi projenin bir parçası haline getirmemizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

‘KADINLAR BARETİNE DE SAHİP ÇIKAR’
Pilot bir proje olan ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ kapsamında, 21 kadın mentör var. Kadın öğrenciler de menti olarak geçiyor projede. Mentör ve mentiler eğitimlerini tamamladıktan sonra 9 ay boyunca yol arkadaşlığı yapacaklar birbirlerine. Başvuran 50 kadar öğrenci olsa da burs ve mentör ayağı sınırlı olduğu için herkesin belirli oranda yararlanması da hedeflerden biri. Aynı zamanda yakında gerçekleştirecekleri bir başka projenin de haberini veren kadınlar, Türkiye’nin deprem gerçeğine ilişkin ‘temel afet bilinci’ eğitimine hazırlandıklarını söyledi.

“Bu proje özellikle erkek egemen olan meslek gruplarına, hatta diğer şehirlere de yayılsın istiyoruz” diyen İpek Bulgurcu son olarak projenin isminin niçin beyaz baret olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “İnşaat mühendisi bir kadın sahaya gittiği zaman genellikle onun ofis işlerinde çalışması önerilir ve bina içerisindeki bir göreve yönlendirilir. Çünkü dışarıya çıktığı zaman güvenlik ekipmanı olan bareti takması gerekir. Ama bu durumda ofiste çalıştığı için bareti takamaz. Baretten mahrum kalır. Oysa biz diyoruz ki bir insanın sahada veya ofiste çalışması onun kişilik özelliklerine bağlıdır, cinsiyetine bağlı değildir. Eğer bir kadın mühendis sahada çalışmak istiyorsa, çalışabilir, baretini de takar baretine de sahip çıkar.”

İlgili haberler
Tech-bro’luğuna bakmıyorsun, bir de kadın mühendis...

Neymiş, ‘Kadınlar duygu ve estetik açısından duyarlı oldukları için sanat alanında ve toplumsal mesl...

Kadın mühendisler, mimarlar, plancılar vardır!

İstanbul Büyükçekmece Belediyesi'ndeki işinden kadın olduğu için atılan Büşra Kaleli için TMMOB İsta...

GÜNÜN İSYANI: Kadından mühendis olur!

Mühendis olmak için üniversiteye giden kadın öğrenciler karşılarına çıkan cinsiyetçi engellere karşı...