Hasret Tutal’ın katledilmesine kadınlardan tepki: Cinayet değil kadın kırımı
Hasret Tutal’ın katledilmesine ilişkin Diyarbakır ve Urfa’da açıklama yapan kadınlar, kadın cinayetlerine tepki göstererek, ‘Haklarımızdan, kazanımlarımızdan ve hayatlarımızdan elinizi çekin’ dedi.

Diyarbakır ve Urfa’daki kadın örgütleri, 7 Ekim günü Bekir Şervan Gürel tarafından katledilen Hasret Tutal’a ilişkin açıklamalar yaptı.

DİYARBAKIR

Diyarbakır’da bulunan kadın örgütleri 7 Ekim günü Bekir Şervan Gürel tarafından katledilen Hasret Tutal’a (33) ilişkin Ergani Adliyesi önünde açıklama yaptı. Özgür Kadın Hareketi (TJA), Rosa Kadın Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ergani İlçe Örgütü ve katledilen Tutal’ın ailesinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.

Ortak açıklamayı ÖHD Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Özüm Vurgun okudu.

Tutal’ın soruşturmasının Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğünü belirten Vurgun, dosyada “kısıtlama kararı” mevcut olup gerek ailenin gerekse avukatların dosyaya erişim hakkının engellendiğini söyledi. Vurgun, “Dolayısıyla ivedilik arz eden ve toplanması gereken delillerin dosyaya dahiliyeti ve soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülüp yürütülmediği hususunda tereddütlerimiz bulunmaktadır” dedi.

‘DELİLLER YETERİNCE ARAŞTIRILDI MI?’

Tutal’ın vücudunda; ensesindeki ateşli silah yarası dışında farklı yerlerde eziyet bulgularının mevcut olduğuna işaret eden Vurgun, “Zira bu husus bizzat söz konusu olaydan sonra kendisini gören aile bireylerinin ve oradaki sağlık görevlilerin beyanları ile de sabittir. Hasret Tutal’ın vücudunda bulunan; olayın gerçekleşme şekline ve daha öncesinde neler yaşandığına ilişkin emare oluşturan eziyet bulguları ilgili soruşturma makamlarınca yeterince araştırılıp araştırılmadığı tarafımızca bilinmemektedir” diye belirtti

‘DEVLET KATLİAMLARI ÖNLEMİYOR’

 Bu ülkede yaşanan hemen hemen her kadının katliam hikayesinin birbiriyle benzerlik taşıdığına değinen Vurgun, “Faillerin suçtan kurtulmaya yönelik namus, aldatılma, kaza, akıl hastalığı vb. şeklindeki kurguları, yargı mercilerinin salt failin beyanı üzerinden yürüttüğü dosyalar, etkin bir şekilde ilerletilmeyen soruşturmalar, faili koruyan iktidar ve en nihayetinde failin sırtını sıvazlayan yargı kararları, her katliam hikayesinde karşılaştığımız argümanlardandır. Bugün yaşanılan katliamları ‘kadın cinayeti’ olarak adlandırmak ve bu kavramla tanımlamak yetersiz kalmaktadır” ifadelerini kullandı.

KATLİAMIN ÜZERİ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR

Açıklamaya devam eden Vurgun, “Bugün İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararı ve 6284 sayılı yasanın itibarsızlaştırılmaya çalışılması, bu cinayetlerin önünü açmakta ve erkekleri cesaretlendirmektedir. Siyasî iktidar, İstanbul sözleşmesini ve 6284 sayılı yasayı etkin bir şekilde uygulatacak politikalar ve stratejileri geliştirmek zorundadır. Katili koruyan erkek egemen zihniyet, söz konusu katliamın ardından hala bilinçli bir şekilde uzlaşma çabasına girerek katliamın üzerini örtmeye çalışmaktadır. Bugün tüm bu yaşanılanlara karşı maalesef ki iradesini belirtemeyen Hasret Tutal gibi binlerce katledilen kadının iradesi olarak söylüyoruz ki; kadın cinayetleri politiktir” ifadesinde bulundu.

Açıklama “Kadın cinayetleri politiktir”, “Jin, Jiyan azadi”, “Erkekler vuruyor devlet koruyor” sloganları ve alkışlarla son buldu.

URFA


HAKLARIMIZDAN, KAZANIMLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN ELİNİZİ ÇEKİN
Urfa Kadın Platformu da Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Urfa Şubesinde açıklama yaptı. Açıklamada Platform adına konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şube Kadın Sekreteri Selma Ateş, Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen dosyada kısıtlama kararı olduğunu belirtti. Avukatların dosyaya erişim hakkının engellendiğini söyleyen Ateş, bu nedenle soruşturmanın etkin yürütülüp yürütülmediğine dair tereddütlerinin bulunduğunu söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmamasından kaynaklı kadınların katledildiğine vurgu yapan Ateş, kadın cinayetlerinin politik olduğunu belirtti. Ateş, devamında şunları söyledi: “Şiddet politikalarına karşı dün nasıl olduysa bugün de aynı şekilde direneceğiz. Her türlü saldırı politikalarına karşı her alanda kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Buradan iktidara sesleniyoruz: Haklarımızdan, kazanımlarımızdan ve hayatlarımızdan elinizi çekin.” Açıklama, “Jin, jîyan, azadî” sloganıyla son buldu.

Haber-Fotoğraf: MA

İlgili haberler
Hasret Tutal'ın ailesi dayanışma bekliyor: 'Kaza'...

Bekir Gülel tarafından katledilen Hasret Tutal’ın ailesi, Gülel’in olayı “kaza” diyerek kapatma kayg...

Tutunabileceğimiz tek şey işte bu dayanışma

Göz göre göre ölüme itilen Ayşe Tuba’nın davasında katil ‘namus’ dedi, mahkeme dinledi, kadınlarsa g...

Antalyalı kadınlar: Tek çözüm örgütlülük ve dayanı...

Antalya’da işin yorgunluğuna rağmen ev buluşması yapan kadınların en büyük sorunu çalışma yaşamında...