Güllü Yılmaz’ı yakarak öldüren zanlı çelişkili ifadeler verdi
Güllü Yılmaz’ı işkence ederek katleden Can Yılmaz’ın yargılandığı davanın ilk duruşmasında fail çelişkili ifadeler verdi. Zanlının tutukluluğu devam ederken duruşma ertelendi.

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 17 Ekim 2019 tarihinde Can Yılmaz, evli olduğu Güllü Yılmaz’a işkence ederek ağır yaralamış, Güllü kaldırıldığı hastanede 12 gün sonra yaşamını yitirmişti. İşkenceden 11 gün sonra tutuklanan fail Can Yılmaz’ın “eşe karşı canavarca hisle kasten öldürme” ve “çocuğa ve altsoya karşı canavarca hisle öldürmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıldan 20 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istemiyle açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 7’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 

Güllü’nün ailesi ve avukatları, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rosa Kadın Derneği ve sanık avukatı duruşma salonunda hazır bulunurken, sanık Can Yılmaz tutuklu bulunduğu Diyarbakır T Tipi Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Duruşmada kimlik tespitinin ardından savunma yapan sanık, olay günü yaşananları anlattı. Sanığın verdiği ifadeler üzerine Güllü’nün avukatları, “sanığın iddianamede yer alan ve duruşmadaki ifadelerinin çeliştiğini, bunun da sanığın kendisini aklamaya dönük olduğunu” söyledi.

 Duruşmada konuşan Güllü’nün annesi Remziye Sayın da “Kızım 14 yıldır evli. Ben kızımla eşinin tartıştıklarını hiç görmedim. Ancak kızım bana geldiğinde tartışmalarını anlatırdı. Kızım tarlada çalıştığı gün de eve geldiğinde aralarında olay günü tartışma çıktı. Daha önce kızıma şiddet uygulamış ve ardından kızımın ölmesine neden oldu. Kızım bir kere evime sığındı, o silah zoru ile evden çıkardı. Şikâyetçiyim” dedi.

‘ANNEME DE BİZE DE ŞİDDET UYGULUYORDU’

Pedagog eşliğinde duruşmaya getirilen Güllü’nün çocuğu D.Y., sanığı babası olarak kabul etmediğini söyleyerek, şöyle ifade verdi: “O benim babam değil. Sürekli annemle tartışıyordu. Anneme ‘İşe gitme’ derdi o ise akşama kadar yatardı. Olaydan önce tartışmaları artmıştı ve anneme sürekli şiddet uyguluyordu. Bazen bize de şiddet uygulardı. Olaydan çok önce babam annemi aldatmıştı. Bunun üzerine tartışma olmuştu. Bunun üzerine nenemin evine gittik, oraya gelip bizi de annemi de silah zoruyla götürdü. Anneme sürekli şiddet uyguluyordu. Bunu biz de görüyorduk. Anneme çalışma diyordu ama kendisi eve bakmak için hiçbir şey yapmıyordu.”

‘SANIĞIN BEYANLARI UYDURMA BEYANLARDAN İBARETTİR’

İfadelerin ardından Güllü’nün avukatlarından Çiğdem Sevimli söz aldı. Sanığın beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini belirten Çiğdem, “Sanığın beyanları uydurma beyanlardan ibarettir, çelişkilidir. Sanık Güllü’ye şiddet uygulamıştır, raporu da var. Dosyaya ilişkin beyanda bulunma haklarımız saklı kalmak üzere bu aşamada sanığın tutukluluk halinin devamını talep ederiz” dedi.

Rosa Kadın Derneği ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, “kadına yönelik şiddet ve katliam odaklı çalışma yürüttüklerini” belirterek davaya müdahillik talebinde bulundu.

 İddia makamı ise suç nedeniyle “mağdur ve müştekinin katılma taleplerinin kabulünü ve eksik hususların giderilmesine ilişkin sanığın tutukluluk halinin devamını” talep etti.

Ardından savunma yapan Güllü’nün avukatlarından Gevriye Atlı şunları kaydetti: “Sanık olayı çok başka bir şekilde beyan etti. Bu dosyada kollukta hiç ismi geçmeyen kişiler anlatıldı. Bu cinayet göz göre göre geliyorum diyen bir cinayettir. Güllü karakola gidip sanık hakkında şikâyette bulunuyor ama hiçbir koruma verilmiyor. Güllü şiddetten sonra sanığı yine şikâyet ediyor ve sanığın ölüm tehdidi ile karşı karşıya kalıyor. Bu olaylara ilişkin Ergani 1’inci Asliye Ceza Mahkemesinin kararlarını dosyada sunduk. Bu dosyaların incelenmesini talep ediyoruz. Bu kararlarda sanık Güllü’yü ölümle tehdit etmiş bu da sanığın cinayeti ‘tasarladığını’ açık bir şekilde göstermektedir. Bugün soba ile ısınan hiçbir evde benzin bulunmamaktadır. Sanık da buna ilişkin açıklayıcı bir beyanda bulunmadı. Bir sonraki duruşmada Güllü’nün uğradığı sistematik şiddet nedeni ile iki tanığı bir sonraki celsede hazır edeceğiz. Tutukluğa ilişkin mütalaaya katılıyoruz.”

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI TALEP EDİLDİ

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına savunma yapan avukat Remzi Atalay ise dosyada tanık ifadelerinin eksik alındığını, dosyanın hem tanık hem de mağdurun ayrıntılı beyanlarına açık olduğunu, sanığın eyleminin “canavarca hisle” işlediğinin açık olduğunu ve sanığın çocuğuna eziyet ettiğini belirterek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebinde bulundu.

Sanık ise “canavarca hisle” ve “tasarlayarak” tabirlerini kabul etmediğini ifade etti.

Sanık avukatı Şeyhmus Yılmaz, müvekkilinin tutuklulukta bulunan sürenin göz önüne alınarak tahliyesini talep etti.

BARO VE KADIN DERNEĞİNİN KATILIMINA RET

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından kararını açıkladı. Heyet, “sanığın üzerine atılı suçun niteliği atılı suç için yasada öngörülen cezanın üst sınırı, sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığı gösteren somut delillerin bulunması ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gözetilerek CMK 100 maddeleri uyarınca” sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca mahkeme heyeti Diyarbakır Barosu ve Rosa Kadın Derneğinin davaya katılması talebini, “Yargılamaya konu edilen eylemi talep edenlerin mesleğinin sevk ve idaresinden kaynaklanmadığı” diyerek reddetti.

Mahkeme heyeti tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Duruşmanın ardından Güllü’nün avukatları ve ailesi duruşmada yaşananlara ilişkin davanın takipçisi olacaklarına dair açıklamada bulundu.


NE OLMUŞTU?
17 Ekim 2019’da Can Yılmaz (35), bir fabrikada işçi olarak çalışan 14 yıllık eşi Güllü Yılmaz (32) ile evde tartıştı. Evin banyosundaki bidonda bulunan benzini kızı D. Yılmaz’ın, eşinin ve kendisinin üzerine döken zanlı, çakmakla eşini ateşe verdi. Alevler içinde kalan Güllü Yılmaz, yanmanın verdiği acıyla kendisini ikinci katta olan evin penceresinden aşağı attı. Ağır yaralanan Yılmaz, çevredekilerin yardımıyla önce Ergani Devlet Hastanesine oradan Dicle Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı.
Babasının ateşe verdiği 12 yaşındaki D. Yılmaz’ın ise kollarında üçüncü derecede yanıklar oluştu. Hastanede 12 gün boyunca yaşam mücadelesi veren anne Güllü Yılmaz kurtarılamadı. Zanlı ise ölümden 1 gün önce gözaltına alınarak tutuklandı. Adli Tıp Kurumu raporunda, Güllü Yılmaz’ın ölümünün vücudunun yüzde 50-60’ını tutan 2-3’ncü derecede yanıklar ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, “Eşe karşı canavarca hisle kasten öldürme”, “Çocuğa ve altsoya karşı canavarca hisle öldürmeye teşebbüs” ile suçlanan zanlının 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 20 yıla kadar hapsi isteniyor. Zanlı Can Yılmaz’ın 3 çocuğu da babanın velayet hakkı kaldırılarak korumaya alındı. Ergani Sulh Hukuk Mahkemesinin çocuklara bakan anneannelerini vasi olarak ataması bekleniyor.

Kaynak: Jinnews, Basnews

İlgili haberler
Diyarbakır'da bir kadın evinde ölü bulundu

Diyarbakır Silvan’da Zehra Eken isimli bir kadın yaşadığı evde başından silahla vurulmuş şekilde bul...

Kayseri ve Diyarbakır’da iki hemşire hayatına son...

Kayseri’de 30 yaşındaki hemşire Yeter A. ile Diyarbakır’da 26 yaşındaki hemşire Bedia Menteşe yaşamı...

Diyarbakır'da karantina sürecinde en az 50 çocuk i...

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin paylaştığı verilere göre kentte karantina sürecinde en a...