Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonu sürüyor. Pek çok kesimden de operasyona yönelik tepkiler yükseliyor. Operasyona ilişkin bir açıklama yayımlayan Emek Partili Kadınlar “Sınırın o yakası ya da bu yakası fark etmez, ateş her zamanki gibi yoksul ailelerin ocağına düşecek. Bu savaş bizim savaşımız değil. Afrin savaşına hayır!” dedi. Emek Partili kadınların açıklamasının tamamı şöyle: 

Siyasi iktidar, günlerdir süren “Savaşa hayır!” çağrılarına rağmen Afrin’e harekat başlattı, Başbakan daha ilk bir buçuk saat içerisinde havadan 108 noktanın vurulduğunu ve topçu atışlarının devam ettiğini açıkladı. Bölgeden sivil ve asker ölümleri haberleri geliyor. Harekatın devam etmesi, daha çok ölüm haberi getirecek; sınırın o yakası ya da bu yakası fark etmez, ateş her zamanki gibi yoksul ailelerin ocağına düşecek.

BU BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL!

Afrin, Suriye’nin kuzeybatısında bir bölge. Hatay ve Kilis’in sınır komşusu, halklar birbirine akraba. Savaşın başladığı 2011 yılındaki son nüfus sayımına göre Afrin’de 178 bin kişi yaşıyordu; bugün bu rakam 1 milyonu buldu. Çünkü Reyhanlı ve Kilis başta olmak üzere cihatçıların Türkiye illerine saldırdığı diğer bölgelerin aksine, Afrin son 7 yıldır çatışmasız kalmayı sürdürdü. Savaşın başlangıcında yoğunlukla Kürtlerin yaşadığı Afrin, yüzbinlerce Türkmen, Arap, Kürt ve Süryani'nin göçünü kabul etti; savaşta şiddetin en ağır hallerini yaşamış, tecavüze uğramış, mal gibi alınıp satılmış, köleleştirilmiş, katliamlardan sağ kurtulmuş yüzbinlerce kadın ve çocuğa sığınak oldu. Şimdi savaş boyunca çatışma dışında kalan bu bölgeye sığınan kadın ve çocukların üzerine bomba yağdırılıyor; Zeytin diyarı Afrin’e “Zeytin Dalı Operasyonu” adı altında hem de. “Kardeşlerimizi kurtarmak için oradayız,” diyorlar. Hangi bomba bir çocuğu kurtardı şimdiye kadar? Hangi kirli savaş bir kadının yüzünü güldürdü? IŞİD’in zulmünden kurtulurken karanlığı bir örtü gibi üzerinden atan kadının gülümsemesini karartacak, bir çocuğun aylarca mahsur kaldıktan sonra ilk kez su gördüğünde attığı kahkahayı susturacak bu savaş bizim savaşımız değil!

BU SAVAŞ KİMİN SAVAŞI?

Kütahya’da Afrin’e savaş açıldığını ilan ederken kadro isteyen taşeron işçiyi azarlayanların savaşı. Bu memleketin yönetiminde kalmak için OHAL’i uzattıkça uzatan, KHK’larla yüzbinlerce insanı işsiz bırakıp açlığa terk eden, patronlar için hakkını arayan işçilerin grevini yasaklayanların savaşı! Çürük raporları çıkarıp askere göndermedikleri oğullarına yurtdışında şirketler kurup damatlarını bakan yapanların savaşı! Her gün Reyhanlı’ya, Kilis’e düşen IŞİD toplarına karşı meşru müdafaa yapmayan, IŞİD’e karşı kendi halkını korumayanların savaşı! Daha geçen yıl Fırat Kalkanı operasyonunda ölen 71 gencin hesabını vermeyenlerin savaşı! Savaş var diye emekçilerin sırtına vergi ve zamlarla her gün daha da çökecek olanların savaşı!
Şimdi yalan söyleyerek bizi bu savaşı sahiplenmeye, gençlerimizin canından vazgeçmeye çağırıyorlar. Ama biz bu savaşın bir parçası olmayacağız! Çünkü geçmiş çatışmaların ve savaşların bize öğrettiği bir şey var; Afrin’e düşen her bir bomba dönüp dolaşıp bizim evlerimize düşecek. Savaş olmayan yere savaş götürmek kadınların hayatına kan, göz yaşı ve sefaletten başka bir şey getirmeyecek.
Bu ülkenin evlatlarının bir sarayın bekası uğruna ölmesine izin vermeceğiz!
Afrin Savaşına Hayır!
Emek Partili Kadınlar

SAVAŞ BOMBALARLA GELMEZ

Almanya’da kurulu olan Göçmen Kadınlar Birliği de operasyona yönelik bir açıklama yayımladı. Savaşa karşı herkesin birleşmeye ve mücadele çağrıldığı açıklamada “Zeytin dalı adı verdikleri operasyonla, barıştan yana olan herkesle alay ediyorlar. Bu savaş ve saldırı politikasının bölgede yaşayan halklara, kadınlara, çocuklara felaket getireceği ortadadır” dendi. Göçmen Kadınlar Birliğinin açıklamasının tamamı ise şöyle:

Türk Silahlı Kuvvetleri ’savaşa hayır‘ çağrılarına rağmen Afrin’e yönelik harekat başlattı. Erdoğan, 'Afrin’i, Menbic takip edecek' dedi. Daha önce Suriye iç savaşından kaçıp Afrin’e sığınan yaklaşık bir milyon sivilin yaşadığı kente bombalar yağdırılıyorken, Erdoğan iktidarının sözcüleri adeta bütün dünya ile dalga geçer gibi bu operasyonla Kürtlerin bölgede yaşayan diğer halklarla demokratik bir şekilde yönettikleri “Afrin’i özgürleştireceklerini” söylüyorlar. Özgürlük bombalarla gelmez! Bombalar ancak ölüm getirir. Yıkım getirir.
Üstelik adına Zeytin dalı verdikleri operasyonla, barıştan yana olan herkesle, “savaş“ kavramıyla alay ediyorlar. Bu savaş ve saldırı politikasının bölgede yaşayan halklara, kadınlara, çocuklara felaket getireceği ortadadır.
Türkiye Afrin’de bölgeye dair paylaşım kavgasının bir parçası olarak savaşa girmiştir. Bunu biliyoruz. Türkiye, Suriye, Rusya, İran ve ABD arasında dönen pazarlıkların bölge halklarına yıllardır nasıl yıkımlar getirdiğini, savaşın nasıl bir vahşet olduğunu da biliyoruz. Hava saldırıları derhal durdurulsun. Paylaşım için yapılan pazarlıklar ve savaş son bulsun! Bölge halklarının kardeşçe bir arada yaşamasının tek yolu da budur.
Almanya’nın Türkiye’ye silah satışına, sattığı silahlarla ilgili teknik vb destek vermesine son vermesini de istiyoruz.
Bölgede barışın yeniden tesis edilmesi için savaşa karşı olan herkesi birleşmeye mücadele etmeye çağırıyoruz.
Göçmen Kadınlar Birliği