Devlet korumasındaki çocuğu korumaktan uzak, ‘bebişim’li yeni Bakan…
Dönemin ruhuna uygun bir bakan işte Derya Yanık. Atarlı, sağa sola laf atan, üslubu sorunlu, çocukları değil Ensar’ı savunan… Kadın gazeteciye ‘bebişim’ diye sosyal medyada laf sokan bir bakan var.

Yine bir cumhurbaşkanı kararnamesi ve yine değişiklikler… Bir sabah uyandık ve iki bakanın gittiğini ve üç bakanın geldiğini öğrendik.

Temmuz 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı KHK ile Aile ve Sosyal Politikalar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarının teşkilat kanunlarındaki düzenlemeyle “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı” adı altında bir araya getirilmişti. Şimdi ise bu bakanlıkları ayırarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kuruldu ve çok konuşulan bir isim olmayı başaran Derya Yanık bakan olarak atandı.

Neden birleşmişti bu bakanlıklar, neden ayrıldı? Nasıl bir ihtiyaç hasıl oldu? Yolunda giden gitmeyen ne vardı? Elbette bunlara ilişkin hiçbir açıklama yapılmadı. Bir bakanlık koltuğuna sahip olmasına karşın iki bakanlık devreden bakan olarak tarihe geçen Zehra Zümrüt Selçuk da devir teslim töreninde bir şey söylemedi elbette.

Yeni bakan Derya Yanık’ın törendeki “Sayın Bakanıma, biri insan kaynağı ve çalışma alanı, diğeri sorumluluk alanı çok geniş iki bakanlığı tek bir çatı altında bir araya getirip, üstüne bir de pandemi geldi, çok layığıyla yerine getirdiği için hem şahsına hem çalışma arkadaşlarına tekrar tekrar teşekkür ediyorum” sözlerine ise birazdan geri döneceğim.

2011’DE AKP İLE DEĞİŞEN AİLE BAKANLIĞININ TARİHİ

İsterseniz önce, Aile Bakanlığı mevzusunun kısa tarihine bir geri dönüp bakalım. 20 Nisan 1990’da Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde kuruldu. Daha sonra kurum 23 Haziran 1991’de Başbakanlığa bağlandı. 9 Kasım 1991’de Süleyman Demirel içinde “Kadın Bakanlığı’nın da bulunduğu bir dizi bakanlığın” açılacağını söyledi. Demirel’in, kurduğu yeni hükûmete Güler İleri ve Tansu Çiller‘i Devlet Bakanı olarak atamasıyla ilk defa iki kadın aynı anda bakan olarak kabinede yer aldı. Tansu Çiller Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, Güler İleri ise Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı oldu. İleri, kişisel masraflarını bakanlığa ayrılan bütçeden giderdiği için hakkında verilen gensoru sonrasında 22 Şubat 1992’de görevinden istifa etti. İleri’nin istifasından sonra boşalan Kadından ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığına ilk kadın bakan Türkan Akyol getirildi.

AKP iktidarı ile birlikte Devlet Bakanlığı makamı 2011’de kaldırıldı. Kadından ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığının yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adlı yeni bir bakanlık kuruldu. Yeni kurulan bakanlıkta 2018’e kadar beş farklı bakan görev yaptı ve bu bakanların hepsi de kadınlardan seçildi. 2018’de bakanlık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birleştirilerek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı oluşturuldu.

Bu Demirelli, Tansu Çillerli kısa Türkiye tarihi hatırlatmasından sonra devam edelim. AKP iktidarı 2002’de iktidara geldiğinde var olan kadın bakanlığı dönemini 2011’de kaldırdı. Aile ve Sosyal Politikaların içine sokarak kadını aile dışında bir yerde tarif etmeyeceğinin en somut sinyalini vermiş ve bu dönemden sonra kadın erkek eşitsizliği temelli, kadın düşmanı muhafazakâr politikalarını daha sistematik uygulamaya girişti.

2011 yılından sonraki dönem kadına yönelik şiddetin giderek arttığı, kadın cinayetlerinin ülkenin ve kadınların temel gündemi haline geldiği dönem oldu. İktidar sürekli fıtratı, kadınla erkeğin eşit olmadığı gibi söylemleri öne çıkararak, çalışma hayatından sosyal hayata kadar kadına aile içinde rol biçen muhafazakâr politikalara daha net işaret ettikçe şiddet günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu dönemde yasalar yapılsa, şiddetle mücadele sinyalleri verilse de yasalar hatta şimdilerde konuşmaya devam ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi uygulanmayan, aslında uygulanması da istemeyen güzel hukuki metinler olarak kaldı.

O yüzden Kadın Bakanlığından Aile Bakanlığına geçiş simgesel önemli bir virajdır. Ama bununla da yetinmediler 2018’de Aile Bakanlığını yeni bakan Derya Yanık’ın dediği gibi pek çok görev ve alanı olan Çalışma Bakanlığı ile birleştirdiler.

Kadınların yaşadığı sorunların giderek arttığı, özel önlemler, özel çalışmalar yapılması gereken bir alan olduğu muhakkak olan bir dönemde yapılan bu değişiklik kadın örgütleri tarafından çok eleştirildi. Olmayacak bir iş yapıyorlardı, dinlemediler elbette…

Şimdi sessiz sedasız bundan vazgeçip yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak ayrı bir bakanlık kurdular. Demek ki bir şeyler olmamıştı, demek ki çalışma hayatına ilişkin çok geniş sorumluluğu olan bu bakanlıkla kadınların sorunlarına dair bir şeyler yapmak zordu. Nitekim öyle oldu, bu uzun isimli bakanlık kadınların hayrına tek bir şey yapmadı hatta döneminde İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin Cumhurbaşkanı kararı ile çekildiği ilan edildi ve bakanlık sadece seyretti…

‘LİYAKAT ÇOKTAN GÜZEL BİR SÖZCÜK OLARAK RAFLARA KALDIRILDI’

 Ve yeni bakan… Hemen ataması yapılır yapılmaz sosyal medya paylaşımları ortaya çıktı Derya Yanık’ın. Hesabını kapatmış olsa da Melis Alphan’a “bebişim” diyerek verdiği yanıt, Devlet Bahçeli’ye yüksek perdeli atarlanmaları ortalığa dökülüverdi. İstanbul Sözleşmesi’ne dair Sözleşme karşıtı sözleri sonra…

“Şuncağızı da söyleyeyim; İstanbul Sözleşmesi üzerinden tartışmalar sürerken benim büyük talihsizliğim KADEM Yönetim Kurulu üyesi olmak. Söylediklerim kuruma mal edilmeyecek olsa epey zevâtı burada ters yüz etmek mümkün de yapamıyorum” paylaşımı 8 Ağustos 2020 tarihli. KADEM Yönetim Kurulu Üyesi olarak neyi niye söyleyememişti acaba? Yakın zamanda da Elif Şafak ve Anjelina Jolie’ye de laf söylemeyi ihmal etmemiş ayrıca.

Ensar Vakfı rezaletinin konuşulduğu bir televizyon programında Ensar Vakfını savunduğu görüntüleri izledik aynı zamanda.

Çok hızlı tartışılmaya başlanan bakan, 23 Nisan günü paylaşılan görüntü ile ise tüm ülkeyi dehşete düşürmeyi başardı. 23 Nisan sebebiyle makamında ağırladığı küçük bir çocuğun koruma altında olduğunu ifşa ettiği, ramazan nedeniyle vermediği çikolatanın pazarlıklarını yaptığı kısacık görüntü, “Bu kadarı da olmaz” dedirtti hepimize. “Bir çocuğa, hele ki devlet koruması altında olan bir çocuğa nasıl davranılmaz” konusunda kamu spotu olabile ek içerikteki görüntü, kadınlar ve çocuklarla ilgili sorumluluk sahibi bir bakana ait. Empatiden yoksun, insani her değere yabancı, kadına ve çocuğa düşmanlar işte.

Bakanı istifaya çağıran paylaşımlar sosyal medyadan en öne çıkan gündemi oldu hızlıca. Hakkında en hızlı istifa talep edilen bakan olması ile tarihe şimdiden geçti anlaşılan.

Velhasıl dönemin ruhuna uygun bir bakan işte Derya Yanık. Atarlı, sağa sola laf atan, üslubu sorunlu, çocukları değil Ensar’ı savunan… Bir kadın gazeteciye “bebişim” diye sosyal medyada laf sokan bir bakan var artık.

Kadınların, çocukların yaşadıkları sorunlar arşa çıkmışken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak görev yapacak. Yaptıkları, söyledikleri yapacaklarının teminatı olacak belli ki.

Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, uygulanmayan 6284 sayılı Yasa, nafaka saldırısı, boşanmanın zorlaştırılmaya çalışılması, ara buluculuk tartışması, kadın işsizliği, yoksulluk milyon tane sorun var yeni Bakanın önünde. Ama işte bakanlık koltuklarının hali ortada, liyakat çoktan güzel bir sözcük olarak raflara kaldırıldı, dönem “bebişim” diye sosyal medyadan paylaşımı yapanların dönemi…

Biz kadınlar artık doğru düzgün işleyen bir Kadın Bakanlığı istiyoruz. Yeniden sessiz sedasız getirdiğiniz Aile Bakanlığını da Bakanlığı bırakın hiçbir kamu görevi yapamayacağı belli olan bakanınızı da istemiyoruz. Sayın Derya Yanık, en hayırlı hizmetiniz bu bakanlık görevini geldiğiniz hızla bırakmak olacak. Zira 23 Nisan skandalınız asla unutulmayacak. 

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Aile Bakanı Derya Yanık, koruma altındaki çocuğu i...

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 23 Nisan’da bakanlık koltuğunu verdiği çocuğun koruma a...

Torba Bakanlıkta başa dönüş: Tek adam yönetiminin...

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, Bakanlıkların birbirinden ayrılması, Kadına Yönelik Şiddeti...

Kendin çal kendin oyna komisyonu

TBMM Kadına Karşı Şiddet Araştırma Komisyonunun ilk toplantısı 3 aylık süreçte nasıl bir işleve sahi...