11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ve CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer üç ayrı açıklama yaptı.

İSTATİSTİKLERDE TUTARSIZLIK VAR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, yazılı olarak yaptığı açıklamada, “İnsan hakları alanında özel olarak da kadın ve kız çocuklarının hakları konusunda sicili olumsuz ve kabarık bir ülke olmamızdan dolayı 11 Ekim, kız çocuklarının yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çekmek, çözümler üretmek için” önemli olduğunu vurguladı.

TÜİK’in açıkladığı okullaşma oranları ve istatistikler arasındaki çelişkilere dikkat çeken Karabıyık, “MEB İstatistikleri üzerinden ilkokula kayıt yaptıranların sayıları 2010-2023 yılları arası dikkate alınarak incelendiğinde erkek öğrenci sayısının maksimum 455.146 daha fazla olması gerekirdi. Ancak bu sayının erkekler lehine 168.087 daha fazla olması, MEB’ nin konuyla ilgili özel bir açıklaması yok ise sistem içerisinde en az bu sayı oranında kız çocuklarının okullaşamadığı anlamına da gelir.” dedi.

Açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 için açıkladığı verilere dayanarak “2015 yılında doğan çocuk sayısından 76.139 daha fazla çocuğun kayıt yaptırmış olması açıklanmaya muhtaç bir durum yaratmaktadır. Akla gelen ilk açıklama bu fazlalığın 6 yaşında kayıt yaptıranlardan veya göçmen çocuklarından kaynaklandığıdır. Ancak aradaki farklılık geriye doğru takip edildiğinde erken kayıt yaptırma ve göçmen çocukları açıklaması da yeterli olmamaktadır.” denildi.

BİR ÖĞÜN YEMEK NEREDE?

Nazlıaka kendi açıklamasında, “AKP Hükümeti’nin 2012 yılında uygulamaya geçirdiği 4+4+4 ucube sistemi sonrasında kız çocuklarının okullaşma oranı düşmüştür. MEB’in verilerine göre; ilköğretimde okullaşma oranı 2012 yılında yüzde 98,67 iken 2023 yılında yüzde 96,8’e gerilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 2022-2023 yılı okullaşma oranı; ilkokulda yüzde 93.8, ortaokulda yüzde 91.2, liselerde ise yüzde 90’ı” bulmadığını söyledikten sonra Türkiye’deki yoksulluğun altını çizerek “Türkiye’de 5 yaşının altındaki çocuklarda bodurluk oranı yüzde 10’a yükselmiştir. Bu tespite rağmen eğitim hayatına devam eden deprem bölgesindeki sınırlı sayıda çocuk dışında, çocuklara ücretsiz öğün verilmemektedir. İktidarın okullarda ücretsiz öğün vaadi Resmi Gazete’de açıklanan karara göre 2026 yılına ertelenmiştir.” dedi.

ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK EĞİTİMDEN UZAKLAŞTIRIYOR

Kız çocuklarını eğitim hakkını kullanmada engelleyen faktörlerden biri de hiç kuşkusuz erken yaşta evlilik olduğunu dile getiren Karabıyık, TÜİK’in 2021 Yılı Aile Yapısı Araştırmasının verilerini paylaşarak okulu bırakma nedenleri arasında nişanlanma-evlenmenin payı %3,7 olduğunu ve “Nişanlanma ve evlilik nedeniyle eğitimini bırakan erkeklerin oranı %0,9 iken kadınların oranı 7.1’dir.” diye ekledi.

Nazlıaka, 18 yaşında küçük çocukların evlenmesini engelleyen yasaya rağmen ülkede uygulanan politikaların erken yaşta, zorla evlilikleri meşrulaştırdığını belirtirken “Çocuğun üstün yararını gözetmesi ve yasaları uygulaması gereken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise her seferinde akla ziyan açıklamalar yapmaktadır.” diyerek Bakanlığı eleştirdi.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer ise 11 Ekim için yaptığı açıklamada “2012’den bugüne 15 yaşından küçüklerin yaptığı doğum sayısı 3 bin 146. 15-17 yaş arasında anne olan çocukların sayısı ise 162 bin 626. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çekilme kararıyla birlikte güç ve cesaret verilen bir takım gruplar şimdi de çocukların cinsel suistimal ve cinsel istismara karşı korunmasına dair Lanzarote Sözleşmesi’nden çekilinmesi için açıklamalarda bulunuyor. Bugün bu sözleşme hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Bu tarz taleplere susulduğu sürece bu taleplerin şiddeti de artacak” diye konuştu.

İKTİDAR LANZAROTE SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMEYİ HEDEFLİYOR

2021’de 21 bin 323 kız çocuğunun cinsel taciz ve istismar mağduru olarak güvenlik birimlerine geldiğini açıklayan Taşçıer; “bu sayı 2022’de 27 bin 739’a yükseldi. Bir yılda yüzde 30’luk bir artış var ki bunlar sadece güvenlik birimlerine gelen ya da getirilenler. 2014’ten bu yana kıyaslandığında, cinsel taciz ve istismar mağduru kız çocuklarının sayısındaki artış yüzde 185. 2012’den bu yana 15 yaşından küçüklerin yaptığı doğum sayısı 3 bin 146. 15-17 yaş arasında anne olan çocukların sayısı ise 162 bin 626” dedi.

“Alenen çocuk istismarının savunulduğu ama bu ülkeyi yönetenlerin bu söylemlere tek bir cümle etmediği bir süreci yaşıyoruz” diye devam eden Taşçıer; açıklamada 6 yaşında evlendirilerek cinsel istismara uğrayan H.K.G davasını da hatırlattı. CHP’li Taşçıer, “Bu olay ortaya çıktıktan sonra kamuoyu baskısını dindirmek için Meclis’te kurdurulan Çocuk İstismarını Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda, ‘Erken yaşta evlilikler dâhil her türlü ihmal ve istismarın kabul edilemez olduğuna dair toplumun tüm kesimlerinde farkındalık, duyarlılık ve sorumluluk bilinci oluşturulmalıdır.’ deniyordu. İktidar partisi temsilcilerinden bu kitapla ilgili bir açıklama duymadık. Böyle susarak mı çocuk evlilikleriyle mücadele edeceksiniz? İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çekilme kararıyla birlikte güç ve cesaret verilen bir takım gruplar şimdi de çocukların cinsel suistimal ve cinsel istismara karşı korunmasına dair Lanzarote Sözleşmesi’nden çekilinmesi için açıklamalarda bulunuyor. Bugün bu sözleşme hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Bu tarz taleplere susulduğu sürece bu taleplerin şiddeti de artacak. Açıkça ifade ediyoruz, iktidar için bunlara sessiz kalmak onay vermek anlamına gelir.” diye konuştu.

ÇOCUKLAR OKULDA DEĞİLSE NEREDE?

Nazlıaka çocuk işçiliğine dikkat çekerek, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verileri akranları ile okulda eğitim görmesi gereken çocukların çalışma hayatı içinde yer aldığını ve çalışırken hayatını kaybettiğini açığa çıkardı. İSİG Meclisi’nin verilerine göre; 2022 yılında 14 ve yaş altı 27, 15-17 yaş aralığında 37 çocuk işçi ile çalışmak zorunda olan 65 yaş üstü 99 işçinin hayatını kaybettiği belirtildi.” diyerek 2023 yılının dokuz ayında da 44 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Karabıyık ise, çocukların iş gücüne katılımındaki cinsiyet dağılımını açıklayarak, “erkek çocukların %27,0 ve kız çocuklar için %10,0 oranında iş gücüne katıldığı görülmektedir.” dedi.

CHP KADIN KOLLARI’NDAN ÇAĞRI

Aylin Nazlıaka, açıklamasının sonunda CHP Kadın Kolları’nın iktidara çağrısını bildirerek bitirdi:

Yaşama hakkı en temel haktır. Ülkemizdeki çocukların huzur içinde yaşamasını sağlayacak politikaları bir an önce hayata geçirin. Kız çocuklarının okullaşmasının önünde engel oluşturmak ya da karma eğitimi tartışmaya açmak yerine eğitimde fırsat eşitliğini sağlayın. Çocuğun istismarcı ile evlendirilmesinin önünü açmaya çalışmak yerine çocuğa yönelik istismar davalarında adaleti sağlayın, iyi hal indirimlerini kaldırarak, çocuğun beyanını esas alın. Erken yaşta zorla evlendirilmelerde ‘çocuğun rızası’ şeklindeki insanlık dışı anlayışı reddedin. Çocuklar okulda açlıktan bayılırken, bir an evvel okullarda ücretsiz öğün uygulamasını başlatın. Çocuk işçiliğini engellemek için çocuk işçi çalıştıran kurumlara yönelik denetimleri sıklaştırarak cezai yaptırım uygulayın. Çocukların laik, çağdaş, demokratik bir ülkede yaşamasının önünü açın.”.

Fotoğraf: Freepik