Emek Partisi Antep Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca Buca Evka-1 Kadın Kültür ve Dayanışma Derneği (BEKEV) üyesi kadınlarla bir araya geldi. Özak Tekstil işçileri, kamu işçilerinin mücadelelerine değinen Karaca, kadın işçilerin birlik ve mücadelesinin önemine vurgu yaptı.

Memleket tablosunun çok ağır olduğunu belirten Karaca, mutfaktaki ekonomik yıkımı en çok kadınların yaşadığını dile getirerek TBMM’de tartışılan yasaların halka hizmet etmediğini söyledi. İktidarın ekonominin faturasını halka kesme programından bahseden Karaca, “Antep’te bir yılda 17 fabrikada eylemler yapıldı. Özak devam ediyor kamu işçileri eylemler yapıyor belediye işçileri aynı cümleleri kuruyor. Hangi kadınla sohbet etsek bizi ortaklaştıran sorunlarımız var. Ama bu ortaklığı neden büyük bir güç haline getiremiyoruz derdimiz bu. Ki kutuplaştırma, ayrıştırma politikalarına çok uğruyoruz” diye konuştu.

"GERÇEK ORTAKLIKLARIMIZ BİRLEŞTİREN TALEPLERİMİZ"

Özak işçilerinin sadece patron değil kolluk güçleriyle de mücadele ettiğini hatırlatan Karaca, “Özak işçileri patronla dövüşürken, mücadele ederken bir baktılar valiyle de dövüşüyorlar, kolluk güçleriyle de dövüşüyorlar. Antep işçilerine, Özak işçisine, 750 bin kamu işçisine dönüp sorsak, AKP’ye CHP’ye oy verenlere… Aslında dövüştükleri minder politik bir değişikliği de beraberinde getiriyor. Kadınlar açısından da böyle süreçler yaşadık. Okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek mücadelesi. Sizin de destek verdiğiniz örgütlediğiniz kampanyada ‘biz kendi minderimizde dövüşüyoruz’ demekti. Bugün herkesin bu dilindeyse bu sizin sayenizde, bu ortak dövüş minderinde ortaklaşmış kadınların birleşmesiyle. Gerçek ortaklıklarımız, bizi birleştirecek taleplerimiz dünden daha ayan beyan ortada. Meselelerimizden biri bu” dedi.

"MÜCADELEMİZ KADINLARI BİRER OY PUSULASI OLARAK GÖRENLERE KARŞI"

“Onların dövüş minderi seni sadece oydan ibaret hale getirir” diyen Karaca şöyle devam etti; “Her seçimde temel tutumuz şu oldu; emekçileri, gençleri, kadınları sadece birer oy pusulası olarak görmek değil. Bir parçası olabilecekleri mücadele araçlarını geliştirebilmek. Bunun dayanaklarını oluşturabilmek. Hiçbir adayımız, koltuk ya da tek adam olmak üzere bir şeye aday değil. Hepsi mücadelelerin içinden çıkıp gelmiş insanlar. Bu mücadelelerin ortaya koyması gereken bir durum var. Yukarılarda birilerinin kurduğu ittifaklar, anlaşmalar değil biz halkın siyasetinin bu olmadığını biliyoruz. Biz 1 öğün sağlıklı ücretsiz yemek için bir araya gelmiş kadınların ittifakı. Antep işçilerinin, Çiğli Organize Sanayi Bölgesi emekçilerinin ittifakı. Buyurun seçmeniz gereken kişi şeklinde değil. Bunca zaman mücadele etmiş mücadelenin içinden gelmiş biri. Bu çalışmanın bir parçası olmak için yeniden görev alacak mıyız mevzumuz bu.”

“BİR TEK OY KULLANMAYA İZİN VERİYORLAR, ÖZGÜRCE”

Karaca’nın ardından söz alan bir kadın, “Ben bu mücadelenin bir parçası olmak isterim ama olamam. Oğlum memur. Üniversiteyi bitirdikten 7 yıl sonra işe girebildi. Özgür değilim. Önce özgür olmak istiyorum. Tek elimde koz var oy! Başka bir şey yaptırılmıyor. Bir tek oy kullanmaya izin veriyorlar özgürce. Oğlum memur olunca mecbur geri durdum. Tek silahım oy. Eylemlere gidiyorum ama rahat değilim mobbing hissediyorum. Ama oy atarken özgürüm” ifadelerini kullandı. Kadın işçinin ardından tekrar söze giren Karaca şunları söyledi; “Kalabalıkta kadınlar tek tek görünmezler ama birliktedirler. O yüzden büyük hareketin içinde daha güçlü ve korunaklı hissederiz kendimizi. Ya hepimizin başına gelecek diye düşünüyorum, akan nehirde bir damlayım hissi oluyor ve daha fazla bir araya gelerek o damlalarla akan nehri büyütebiliriz. Bu birlikte kurmak için ayağımızı mahallemize fabrikamıza iş yerine sağlam basmalıyız. Korkularımızı birlikte aşabiliriz.”

Fotoğraflar: Evrensel