25 Kasıma giderken Batıkent Yeni Batı mahallesindeki kadınlar olarak kadına şiddeti ve ekonomik krizi konuşmak üzere bir araya geldik. Kadınlar şiddetin “Benim başıma gelmez” diye görmezden gelinmemesi gerektiğini, sıranın kendimize gelmesini beklemeden bir şeyler yapmak gerektiğini vurguladı. Sohbetimizde yasal haklarımızın ne olduğunu bilmediğimizi, kendimiz veya çevreden biri şiddete, tacize uğradığında ne yapacağımızı bilmediğimiz ve bu eksiklikleri tamamlamak konusunda hemfikir olduk. Kadınlar “Şiddete uğrayan bir kadın karakola gitse evine gönderiliyor, şiddet uygulayansa gözaltına alınsa bile ertesi gün bırakılıyor” diyerek kaygılarını da paylaştı.

‘SEN NE YAŞADIN’DAN ‘DERDİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ’A...

Mahallelerinde kadınların bir araya gelip bir şeyler yapacağı bir mekanın olmamasından, sokak lambalarının düzenli yanmamasından şikayetçi olan kadınlarla neler yapabiliriz diye konuştuk ve bütün bunların yerellerde çözülmesi gerektiğini, muhtar ve belediye ile iletişime geçerek taleplerimizi dile getirmemiz gerektiğini konuştuk. Sonuç olarak birlikte organize olup belediyeye ve muhtara bu şikayetleri götürmeye karar verdik.

Kadınlardan biri toplantıdaki konuşmalarım üzerine “sen ne yaşadın, çok mu şiddet gördün ya da başına bir şey mi geldi de kadınların sorunlarıyla bu kadar ilgileniyorsun” diye sordu. Ben de bütün bu sayılanları yaşamadan mücadele edersek; ölmeden, şiddet görmeden, taciz tecavüze uğramadan yaşayabileceğimiz, her ay 50 kadının ölmesinin önüne geçilebileceği, kadınların kötü muameleye uğramayacağını söyledim ve buradan yine hep birlikte konuşmaya başladık. Kadınların bir derdine sahip çıkmak için kendimizin yaşaması gerekmediği ve bu nedenle daha çok bir araya gelmemiz gerektiğinde hem fikir olduk.

‘YETKİLİLER KENDİ PENCERELERİNDEN KRİZİ GÖREMEZ’

Ekonomik krizi de konuşmadan olmazdı. Kendilerinin ekonomik olarak çok kötü olmadıklarını ama yine de krizden ciddi olarak etkilendiklerini, bugün olmazsa yarın kendilerine daha fazla dokunacağı konusunda tüm kadınlar benzer sözler söylediler. “Yetkililer kriz yok diyor da bu insanlar niye canına kıyıyor, yokluk yoksulluk yüzünden. Nasılsa kendilerinin tuzu kuru, kendi pencerelerinden baktıkları için krizi göremezler, onların çocuklarının hayatları garantide, ay sonunu nasıl getirebilirim diye düşünen emekçiyi anlamalarını beklemiyoruz” tüm kadınların ortak sözleri oldu.

Daha sık toplanılmasını, daha fazla kadınla bir araya gelmenin hedeflenmesini, en kısa zamanda haklarını öğrenmeleri için bir avukatın katılacağı toplantı organize etmeyi planlayarak ve 25 Kasım etkinliklerinde buluşmak üzere toplantıyı bitirdik.