Arzu Ceylan’ın avukatı Sevil Aracı, 8 Ocak’ta AYM’nin “Yasal kurumlarda yürütülen faaliyetler örgüt üyeliğinin delili sayılamaz” denilerek verilen ihlal kararından sonra Ceylan’ın beraatine ve tahliyesine karar verilmesi gerekirken tahliyenin geciktirilmesinin büyük mağduriyetler yaşanmamasına neden olduğunu söyledi.  

‘YEREL MAHKEMELERİN AYM KARARLARINA UYMAMASI HUKUKSUZLUĞU DEVAM ETTİRİYOR’

Anayasa Mahkemesi, 8 Ocak tarihinde Ceylan’ın, ceza almış olduğu dosya ile ilgili örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiş, ihlal kararına konu olan yasal basın açıklamaları dışında dosyada bir delil bulunmamasına rağmen infazının durdurulmasına karar verilmemişti. Pandemi nedeniyle ertelenen duruşmada da infazın durdurulması taleplerinin değerlendirilmediğini dile getiren Aracı, şunları söyledi, “Yerel mahkeme Anayasa Mahkemesi kararını değerlendirmedi. AYM, kararında da “yasal kurumlarda yürütülen faaliyetler örgüt üyeliğinin delili sayılamaz” diye bir saptama yapılmıştı. Dosyada ise sadece ESP, Atılım Gazetesi gibi yasal kurumlarla olan ilişkiler üzerinden suçlamalar yapılmıştı.  

‘YEREL MAHKEMELER ANAYASA MAHKEME KARARLARINI DİKKATE ALMALI’

Pek çok yargılamada bu ihlallerin yapıldığını vurgulayan Aracı, “İnsanlar yasal kurumlara gittikleri, yasal kurumlar çerçevesinde eylemlere ve basın açıklamalarına katıldıkları için hâlâ cezalandırılıyor. Oysa bu konuda çok net değerlendirmeler yapan Anayasa Mahkemesi kararları var ve aslında bu kararlar da aynı vurguları yapan AİHM kararlarına dayanıyor. Yerel mahkemeler Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını dikkate almalı” dedi. 

BARIŞ EYLEMİ NEDENİYLE TUTUKLANMIŞTI
Arzu Ceylan 2006 yılında Lübnan’a asker gönderilmesi tezkeresinin gündemde olduğu tarihlerde katıldığı savaş karşıtı protesto sırasında gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmış ve 8 ay Ankara Sincan F Tipi Cezaevinde kaldığı bir başka yargılamadan da beraat etmişti. Arzu Ceylan hakkında, daha sonra ESP’nin düzenlediği basın açıklamalarındaki fotoğrafları delil sayılarak "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan dava açılarak 6 yıl 3 ay ceza verildi. Karar Yargıtaya taşındı. 2014 yılında Yargıtay cezayı onayladığında 4 aylık bebeği olan Ceylan, cezasının ertelenmesini talep etti. Aynı tarihlerde AYM’ye de başvurdu. Cezası ertelenen Ceylan, AYM’den ihlal kararı beklerken 2019’da infazın tamamlanması için yeniden cezaevine girdi. Ceylan hakkında beklenen kararı AYM başvurusundan tam 6 yıl sonra verdi. AYM, örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmederek yeniden yargılama yapılmasını istedi. Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi Ceylan hakkında yeniden yargılama kararı verdi, ancak mahkeme infazı durdurmadığı için Ceylan ve bebeği 6 ay daha hukuksuz olarak cezaevinde kalmış oldular.