Ankara Kadın Platformu, HDP’li siyasetçilere ve İsimsizler Hareketi’ne yapılan göz altılara tepki gösterdi. Tüm-Bel Sen’de yapılan basın toplantısı ile “Biz gözaltına alınan kadınları omuz omuza verdiğimiz mücadeleden tanıyoruz” diyen platform üyeleri gözaltıların hukuksuz olduğunu vurgulayarak derhal serbest bırakılmalarını istedi. Platform adına ortak metni okuyan Aslı Han, “Direnmezsek asla nefes alamayacağımızı biliyoruz. Birlikte mücadeleyle kazanacağız” dedi. 

‘ARKADAŞLARIMIZ HUKUKSUZCA ARAMIZDAN ALINDI’

HDP’lilere ve ‘İsimsizler Hareketi’ ne yapılan gözaltıları, “Siyaseti tasviye etme ve sosyal medyayı kriminalize ederek kontrol altında tutma” olarak tanımlayan Aslı Han, “Her iki operasyonda da hayatlarımız için vermiş olduğumuz mücadelenin parçası olan, tanıdığımız, verdikleri mücadelenin tanığı olduğumuz, Mecliste, sokakta, yaşamın olduğu her alanda sesimiz soluğumuz olan eşit ve özgür bir yaşamı kurma yolunda birlikte omuz omuza mücadele verdiğimiz, birlikte haklarımızı savunduğumuz yol arkadaşlarımız hukuksuzca aramızdan alındı. İnsani değerleri hiçe sayan gözaltı koşullarının pandeminin bu kadar yayıldığı bir dönemde ulaştığı vahim düzeyin farkında olarak arkadaşlarımız için endişeliyiz” diye konuştu.

‘ADALETE GÜVENİMİZ KALMADI’

Han şöyle devam etti; “Irkçı saldırıların arttığı, kucağında çocuğu olan mevsimlik tarım işçisi Kürt Kadınına atılan tokat ve mevsimlik tarım işçisi Kürtlere yönelik öldürmeyle sonuçlanan linç girişimlerinin cezasızlıkla sonuçlanması, askeri helikopterden aşağı atılan köylülere yönelik ortada bunca delil, sağlık raporu varken katliam girişiminin inkar edilmesi, Avukat Ebru Timtik'in adil bir yargılanma talebiyle sesini duyurmak için başlatmış olduğu ve günlerce süren ölüm orucunda yaşamını kaybetmesi adaletin ve hukukun kimilerinin hayatını değerli, kimilerinin hayatını değersiz ve harcanabilir kıldığını görüyoruz. Musa Orhan, Ümit Can Uygun ve Fatih Burak Aykul gibi nicelerinin malum kişilerle yanyana pozlar çektirmeleri cezasızlık için yeterli olduğu bu günlerde kadınlar olarak adalete güvenimiz kalmadı”.

Han, aynı dosya kapsamında daha önce ifade veren hatta haklarının ihlal edildiği Anayasa Mahkemesince tespit edilen kişilerin 6 yıl sonra kaçma ve delil karartma ihtimali gibi gerekçelerle gözaltına alınmasını gülünç bulduklarını belirtti.

‘OPERASYON HUKUKİ DEĞİL SİYASİ’

IŞİD’e karşı kadınların öncülüğündeki direnişin yargılandığını ifade eden Han, “Biz bu operasyonun hukuki değil siyasi olduğunu, aynı uygulamaların aylardır kayıp olan Gülistan Doku'yu alıkoyduğu bilinen fail Zeynal Abrakov için ya da daha önceden yaptım bana bir şey olmaz diyen Musa Orhan için geçerli olmamasından biliyoruz. İşte bu yüzden susmuyoruz. Sindirme politikalarının sonucu gözaltına alınanların her biri için ses çıkarıyoruz”dedi.

‘BİRLİKTE MÜCADELE İLE KAZANACAĞIZ’

Gözaltıların 6 milyon insanın iradesine ve her türlü muhalefete karşı bir darbe olduğunu söyleyen Han, “Unutulmasın, bu arkadaşlarımız gözaltı operasyonları ya da mahkeme duvarlarıyla ilk defa karşılaşmıyor. Çünkü ülkede yükselen cinsiyetçiliğe, ırkçılığa, sömürüye, asimilasyon politikalarına ve taraflı yargıya her zaman karşı durdular. Bu operasyonları yapay gündem yaratma çabası olarak değil ülkemizin temel gerçek gündemlerinden olan bir varlık-yokluk meselesi olarak görüyoruz. İktidarın baskı ve sindirmeyi temel araç haline getirdiği politikalarına tıpkı cinsiyetçiliğe direndiğimiz gibi direniyoruz. Direnmezsek asla nefes alamayacağımızı biliyoruz”diye konuştu.

Gerçek adalet sağlanana kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Han, “Korku ve sindirme politikalarınıza karşı hep yan yana ve birlikte mücadelemizi büyüteceğiz.Birlikte mücadeleyle kazanacağız”dedi.