Adana’da 5 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğunu istismara maruz bırakan baba, dün görülen duruşmada tutuklanmadı. Dosyada bulunan ancak iddianamede yer verilmeyen, sanığın telefonunda tespit edilen çocukların müstehcen görüntüleri iddianamede yer almadı. Kadınlar, sanık M.A.K.’nin kamuda, bir kadın ve çocuk hastalıkları hastanesinde çalışmaya devam etmesine tepki gösterdi.

Adana’da evliliği boyunca şiddete maruz bıraktığı eşinin açtığı boşanma davası sırasında çocuklarını istismara maruz bırakan baba M.A.K. hakkında açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada bir kadın hakimin şerh düştüğü kararda mahkeme heyeti, sanığı tutuklamadı. İddianamede hangi fiillerin suç oluşturduğunun açıkça yazılmadığı, sanığın cep telefonunda tespit edilen çocuklara ait “müstehcen görüntülerin” işlenmediği gerekçeleriyle dosya savcılığa gönderildi. Mahkeme bir sonraki duruşmayı 10 Nisan 2020 tarihine erteledi.
Cumhuriyet Savcısı’nın “taraflar arasında devam eden boşanma davası bulunduğu için arada husumet olmasını gerekçe göstererek takipsizlik verdiği M.A.K.’nin iki çocuğunu istismara maruz bırakması ile ilgili çocukların annesi B.K. itirazı sonucu açılan davanın ikinci duruşması Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mağdur çocukların avukatı Sevil Aracı, çocukların yaşlarıyla uyumlu olmayan cinsel bilgiye sahip olduklarına dair raporlara ve delillerin toplanmamış olmasına rağmen sanığın tutuklu olmadığını belirterek Adana’da bir çocuk hastanesinde görev yapıyor olmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

AVUKAT SEVİL ARACI: İDDİANAME EKSİK

İddianamenin tekrar savcılığa gönderilmesini değerlendiren Avukat Sevil Aracı şunları söyledi:
“Cumhuriyet Savcısı, ‘Bir babanın 2013 ve 2014 doğumlu çocuklarını cinsel anlamda istismar edeceğinin düşünülemeyeceği, Yeni Türk Ceza Adalet Sisteminde benimsenen kişilerin lekelenmeme hakkı...’ gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Bu karara annenin yaptığı itiraz kabul edilerek Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Ancak itiraz üzerine davayı açan savcı, daha önce takipsizlik kararında yazdığı hususların altına itiraz ile takipsizlik kararının kaldırıldığını ekleyerek, hiçbir ek açıklama ve bilgi içermeyen bir iddianame ile davayı açmış oldu. Mahkeme ise iddianamede hangi fiillerin suç oluşturduğunun açıkça yazılmadığı, dosyaya iddianame düzenlendikten sonra sanığın cep telefonunda tespit edilen çocuklara ait müstehcen görüntülerin iddianamede işlenmediği gerekçeleri ile ek iddianame düzenlenmesi talebi ile dosyayı savcılığa gönderdi.”

KADIN HAKİM ‘TUTUKLANSIN’ DEDİ

Mahkeme tutuklama ile ilgili red kararı verirken, kadın hakim üye tutuklanması yönünde görüş bildirdi. Kadın hakim gerekçesinde “Sanığın üzerine atılı zincirleme biçimde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, müstehcenlik suçlarından, suçların niteliği, mevcut delil durumu, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun katalog suçlardan oluşu, verilecek cezanın alt ve üst sınırı, tanıkların henüz dinlenmediği, bu nedenlerle henüz tüm delillerin toplanmamış olması, sanığın delilleri karartabileceği şüphesinin bulunması” hususlarına dikkat çekti.

TÜLAY HATİMOĞULLARI İSTİSMAR ZANLISI BABANIN ÇOCUK HASTANESİNDE ÇALIŞMASINI SORDU
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, istismar sanığı babanın çocuk ve kadın hastanesinde çalışmasını Meclis gündemine taşıdı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi veren Hatimoğulları, “İstismar zanlısının, benzer suçlar işleme potansiyeli göz önünde bulundurularak yargılama süreci boyunca açığa alınması gerekmektedir. Bu konuda ilgili Bakanlığa girişimleriniz olacak mıdır?” diye sordu.
18 Şubat 2020 tarihinde Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma 10 Nisan tarihine ertelenmiş, sanığın tutuklanma talebinin reddedildiğini ifade eden Hatimoğulları, Bakan’a aşağıdaki soruları yöneltti:
* Savcı tüm delillere rağmen, “boşanma aşamasında olan taraflar arasında husumet olduğu” gerekçesi ile ‘takipsizlik’ kararı almıştır. Çocuk istismarını yok sayan bu yaklaşımla çocukların mağduriyeti katlanmış, failleri olan babaları ile görüşmelerinin önü açılmıştır. Mahkeme ise tüm gerekçeli taleplere rağmen sanığı tutuklamamakta ısrar etmektedir. Savcının ve mahkeme heyetinin Bakanlığınızca denetlenmesine dair çalışmalarınız olacak mıdır?
* Sağlık Bakanlığına bağlı bir çocuk hastanenesinde aktif olarak çalışmakta olan istismar zanlısının, benzer suçlar işleme potansiyeli göz önünde bulundurularak yargılama süreci boyunca açığa alınması gerekmektedir. Bu konuda ilgili Bakanlığa girişimleriniz olacak mıdır?
* İstismar mağduru çocuklara yargı süreçlerinde, uzman psikologların eşlik etmesi için Bakanlığınızca çalışmalar var mıdır?
* Aile içindeki bireyler tarafından cinsel istismara uğrayan çocukların/kadınların yaşadıkları travmaları en aza indirebilmek ve yaşadıkları zorlu süreçleri tekrar tekrar onlara yaşatmamak üzere Bakanlığınızın Adalet Bakanlığı ile eşgüdümlü, kapsamlı çalışmaları var mıdır?
* Hakimlere ve savcılara, İstanbul Sözleşmesi uyarınca toplumsal cinsiyet eğitimleri verilmesi gerekmekte midir? Verilmekte ise bu eğitimden şimdiye kadar kaç hakim ve savcı yararlanmıştır? Eğitimin kapsamı nedir?

NE OLMUŞTU?
Adana’da yaşayan B.K, 6 yıllık evliliği boyunca sürekli şiddet gördüğü eşi M.A.K’ye 14 Ocak 2019’da boşanma davası açtı. M.A.K, o dönem 5 ve 6 yaşındaki iki çocuğun velayetini almak istemedi. Bunun üzerine B.K’nin avukatı anlaşma protokolü hazırladı ancak M.A.K. bu kez de çocukları almak istediğini söyledi. Dava devam ederken geçici velayeti annelerinde olan çocukları M.A.K, birkaç kez yatılı aldı. Aile mahkemesi çocukların velayetinin kime verileceği hususunda sosyal inceleme raporu düzenlenmesini istedi. Sosyal hizmet uzmanının yaptığı görüşmede çocukların babaları tarafından istismar edildiği ortaya çıktı.