8 Mart'a giderken... | Almanya'da kadınlar barış ve eşitlik için mücadele ediyor!
8 Mart yaklaşırken Almanya'da kadınlar ırkçılığa, savaşa ve sömürüye karşı mücadele ağlarını daha sıkı bir biçimde örmeye başlıyor. Göçmen Kadınlar Birliği Başkanı Ceyda Tutan anlatıyor...

Göçmen Kadınlar Birliği (GKB), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde sokaklarda olacak ve Almanya'nın birçok şehrinde etkinlikler düzenleyecek. 8 Mart yaklaşırken GKB Başkanı Ceyda Tutan ile göçmen kadınların karşılaştığı zorlukları ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün önemine yönelik konuştuk.


KADIN HAKLARI AŞIRI SAĞIN HEDEFİNDE

Almanya’da kadınlar nasıl bir ortamda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne hazırlanıyorlar?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde tüm dünyada kadınlar şiddete, baskıya, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa ve sömürüye karşı hakları için, kendi kaderlerini tayin edebilecekleri bir yaşam için mücadele ediyorlar. Çünkü hâlâ eşit haklara sahip bir yaşamdan söz edilemiyor. Araştırmalara göre, sözde eşitliğe ulaşmamız için 130 yıldan fazla zaman geçmesi gerekecek ki o kadar zamanımız yok. Sadece haklarımızı tehlikeye atmakla kalmayan, aynı zamanda eşitlik mücadelemizi de geriye götüren, geriye dönük bir kadın politikasıyla karşı karşıyayız. Kadınların zorluklarla kazanılmış hakları, kadınları çekirdek ailede, anne olarak geleneksel rollerinde görmek isteyen muhafazakar ve sağcı partilerin hedefi haline gelmiştir. Bu nedenle 8 Mart bizim için sadece kadın hareketini ve kazanımlarını hatırlatan tarihsel bir gün değil; aynı zamanda eşit haklar, kendi kaderini tayin hakkı ve eşitlik mücadelemizi daha da yüksek sesle sokaklara taşımaya çağıracağımız bir gün.

SORUNLAR KUTUPLAŞTIRMA İLE GÖLGELENİYOR

Bugün Almanya'da kadınlar, özellikle de göçmen kadınlar ne gibi zorluklarla karşı karşıya?

Federal seçimlerin sonuçları ve seçimlerden önceki siyasi iklim bize açıkça gösteriyor ki artık hepimiz haklarımızı aktif bir şekilde savunmak durumundayız. Her birimiz siyasi gelişmelerden etkileniyoruz. Çoğu insan sosyal güvensizlik ve eşitsizlikten, daha zor yaşam koşullarından, düşük maaşlardan, iş kayıplarından, kreş eksikliğinden, sağlık ve eğitim sistemindeki sorunlardan etkileniyor. Ancak son dönemde sürdürülen tartışmalarda bu sorunların çözümü olarak iltica ve göç politikasında reform yapılması gösterildi. Dolayısıyla gerçek sorunların üstü örtülerek asıl nedenleri gizleyen bir kutuplaşmaya yol açıldı.

Almanya'da kadın ve erkekler arasında hâlâ  yüzde 16'lık bir ücret farkı var ve bakım işlerinin büyük bir bölümünü hâlâ kadınlar üstleniyor. Güvencesiz işlerde ve yarı zamanlı çalışma oranları kadınlar açısından yüksek. Göçmen kadınların bu tarz işlerde çalışma oranı daha da yüksek ve daha da az ücret alıyorlar. Bertelsmann Vakfı'nın verilerine göre, 20 ila 64 yaş arasındaki kadınların neredeyse yarısı yarı zamanlı çalışıyor. 2023 yılında istihdam edilen kadınların yüzde 49,9'u yarı zamanlı çalışmakta, aynı dönemde erkekler için yarı zamanlı çalışma oranı ise yüzde 13,3. Bu durum, özellikle aile yükümlülükleri nedeniyle kadınların yarı zamanlı çalıştıklarını ve daha az ücrete rıza göstermek zorunda kaldıklarını ortaya koyuyor. Böylece birçok kadın için mali zorluklar neredeyse başa çıkılmaz bir hal alıyor, günlük yaşamı sürdürebilmek için cambazlık yapmaları gerekiyor. "Kiramı ödeyebilir miyim", "Nereden indirim alabilirim", "Ay sonunu getirebilir miyim" soruları yakalarını bırakmıyor ve bir de emekli olduklarında yaşlılıkta yoksulluk tehdidiyle karşı karşıya kalıyorlar. Para; eğitim, bakım ve genel yarara yönelik kamu hizmetleri yerine silahlanmaya ve ekonomik sübvansiyonlara akıyor. Şiddete Karşı Yardım Yasası kabul edilmiş olmasına rağmen önemli eksiklikleri bulunuyor. Mevcut yasa tasarısı, sığınmacı ve göçmen kadınlara yönelik ayrımcılık içeriyor. Hamileliğin ilk 12 haftasında kürtajı yasallaştırmaya yönelik yasa tasarısı da CDU/CSU ve FDP'nin muhalefeti nedeniyle şimdilik başarısız oldu.

Bu sorunlar karşısında talepleriniz neler?

Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz! Hiçkimse cinsiyetinden dolayı daha az kazanmamalı. Geçim kaynağını kaybetme korkusu sona ermeli! Bu nedenle kazanılan ilk Eurodan itibaren sosyal güvence istiyoruz. Çeşitlilik ve dayanışma içinde bir yaşam istiyoruz! Geçtiğimiz haftalarda birçok şehirde on binlerce insan sağa kayışa karşı gösteri düzenledi. Bölünmemize izin vermemeli ve haklarımız için ırkçılığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Son yıllarda savaşlar binlerce insanın hayatına mal oldu. Savaşların ve çatışmaların ardından silahlanma bütçeleri dünya çapında artıyor. Bu da güvenlik yerine daha fazla ölüme, acıya ve kaçışa neden oluyor. Biz hemen şimdi barış istiyoruz! Silahlanmayı durdurun diyoruz.

Eşit haklara katkıda bulunması, kadınları ve kız çocuklarını koruması beklenen çok sayıda yasa ve anlaşmaya rağmen kadınlar bugün hâlâ sıklıkla ayrımcılık, değersizleştirme ve şiddete maruz kalıyor. Şiddete maruz kalan tüm kadınların koruma ve yardıma erişebilmesi için yasalarda iyileştirmeler yapılması çağrısında bulunuyoruz. Çünkü Almanya’da neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor. 2023 yılında 360 kadın öldürüldü, 938 kız çocuğu ya da kadın öldürülme girişimine maruz kaldı ya da öldürüldü.

Ceza Kanunu'ndaki 218'inci Paragraf, 150 yıldır kürtajı suç sayıyor ve kadınlar, aktivistler, kadın dernekleri ve ittifakları yüz yılı aşkın bir süredir buna karşı mücadele ediyor. Fiziksel olarak kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı ve kürtajın suç olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz! 218'inci Paragraf Ceza Kanunu'ndan çıkarılmalıdır!

MÜCADELE ŞART!

Eşit haklar için mücadelede kadınlar arasındaki dayanışma mücadele için nasıl bir rol oynuyor? Kadınlar ve kız çocukları ve özellikle de göçmen kadınlar için 8 Mart'a giderken bir mesajınız var mı?

Sadece 8 Mart'ta değil, her dönem açısından kadınlar arasında dayanışma çok önemlidir. Çünkü dünyanın her yerinde kadınların onurlu, şiddetsiz ve barış içinde yaşama hakkı vardır. Bu nedenle uluslararası dayanışma, eşit haklar için verdiğimiz mücadelede bize güç veriyor. Birkaç yıldır giderek daha fazla sayıda genç kadının ataerkiye karşı isyan ettiğini, örgütlendiğini, hakları için mücadele ettiğini ve dayanışma gösterdiğini görüyoruz. Bu cesaret verici. Çünkü kadın hareketinin tarihi bize hiçbir şeyin bize hediye olarak verilmediğini, haklarımızı talep etmemiz ve onlar için mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor.

KADINLAR 8 MART'TA ALANDA!
Almanya’nın birçok şehrinde kadın örgütleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü gösteriler, mitingler, toplantılar ve çeşitli eylemlerle kutlayacak. Katılımcıları açısından şehirden şehre kimi farklılıklar gösteren ağlar, platformlar başta eşitlik talebi olmak üzere çalışma ve sosyal yaşamda kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekecekler. Seçim öncesi dönemde toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı talepleriyle bir dizi eylem düzenleyen kadın örgütlerinin bu talepleri, 8 Mart eylem ve etkinliklerine de taşıması bekleniyor.
7 Mart tarihinde ise Almanya çapında "eşit işe, eşit ücret" talep edilecek. Bu talebin 7 Mart'ta daha coşkulu biçimde dillendirilmesinin sebebi, erkeklerin bir önceki yılın 31 Aralık tarihinde elde ettikleri maaşa ulaşmak için kadınların çalışmak zorunda oldukları gün olmasıdır. 2023 yılında Almanya'daki ücret farkı yüzde 18 idi. 2024 yılında cinsiyetler arası ücret farkı yüzde 16'ya düştü. Bu durum, eşit ücret talebinin gerçekleşmesi açısından henüz çok küçük bir adım.

Fotoğraflar: GKB

İlgili haberler
Tacize uğrayan göçmen kadın hakkında sınır dışı ka...

Devlet tacize uğrayan göçmen kadını korumamakla kalmadı, hakkında sınır dışı kararı çıkarttı.

Göçmen Kadınlar Birliği Başkanı Tutan: 'Taleplerim...

Göçmen Kadınlar Birliği Başkanı Ceyda Tutan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne yönelik sorularımı...

Göçmen Kadınlar Birliği olağan kongresini gerçekle...

Göçmen Kadınlar Birliği (GKB) Almanya’nın çeşitli şehirlerinden dernek ve gruplardan kadınlarla 10-1...