Yağma ve talan ekonomisi geniş halk kesimlerini derinden etkiliyor. Seçim sonrası yağmur gibi gelen zamlar ve vergi artışları, boğazına kadar kredi ve borç batağına saplanmış milyonları daha ağır koşullara mahkum etmiş durumda!

Ülkemizde nüfusun yüzde 70’i yoksulluk ve işsizlik nedeniyle yaşamını sürdürmekte zorlanırken, yoksulluk sınırı altındaki gelire sahip olan kişi sayısı 60 milyonun üzerine çıktı.

Geçen yıl “Bu ülkede her dört çocuktan biri okula aç gidiyor ve bu tablo böyle devam ederse durum daha da ağırlaşacak” diye dikkat çektiğimiz vahim tablo, bugün dünden daha korkunç bir hal almış durumda.

TÜİK’in bu yıl ilk defa hazırladığı çocuk, yoksulluk ve yaşam verilerine göre ülkemizde 0-17 yaş arası 9.4 milyon çocuk, yani her iki çocuktan biri yetersiz besleniyor. Bu durum okula devamlılıktan çocuk işçiliğine, zihinsel gelişimden akademik başarıya, gelecekte doğabilecek kronik sağlık sorunlarından istismara kadar çok yönlü sonuçlar doğuruyor.

İŞTE RAKAMLARLA O SONUÇLAR:

■ Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre örgün öğretimdeki ilkokul, ortaokul ve lisede her 100 çocuktan 9’u okulu terk ediyor.

■ 2001’den bu yana 0-18 yaş arası 2 milyonu aşkın çocuk doğum yaptı. Bu çocukların 21 bini 15 yaşından küçük. Doğum yapan 15 yaşından küçük çocukların yüzde 50’si yalnızca ilkokul mezunu.

Her 5 öğrenciden biri örgün eğitimde değil, 5 milyon civarında çocuk işçi var!

20 yıldır ülkeyi adım adım bu hale getirenler, “Ekonomiyi biz düzelteceğiz” diye iktidara gelirken seçimin hemen ardından halka kemer sıkma çağrıları yapıyor. Bütün yükü ise vergi, harç, temel tüketim mallarına gelen zamlarla yine yoksulluktan beli kırılan halka yıktı. Bu yıkımın en altında ise yine kadınlar ve çocuklar kaldı.

Çocuklarımızın sadece eğitim hakkı değil sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi dahi tehlikedeyken sorumlular ne yapıyor?

■ Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2023-2028 eylem planında yalnızca “okul öncesi eğitim programlarında ücretsiz olarak sunulan beslenme hizmetlerinin yaygınlaştırılması” hedefine yer verirken, Milli Eğitim Bakanlığı 21 Ağustos’ta yayınladığı yeni eğitim yılı tedbirleriyle ilgili genelgesinde sağlıklı beslenme için çalışmalar başlığı altında kültür fizik hareketleri öneriyor.

Emine Erdoğan imzasıyla ilan edilen "Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı”nın uygulanması tavsiye ediliyor. Program bir sürü süslü sözden ibaret bir orta oyunu adeta! Örneğin yetersiz ve sağlıksız beslenme bir tercih ya da alışkanlık meselesiymiş gibi üç öğün sağlıklı beslenme programı öneriyor ama sadece bir çocuk için aylık maliyeti beş bin lira olan bu önerinin gerçekleşmesi için tek bir sorumluluk almıyor.

■ Milli Eğitim Bakanlığı genelgesinde eğitimin niteliğine dair ise tek bir kelam yok. ÇEDES gibi protokollerle eğitimde gericiliğin, dinselleştirmenin adımlarını atmanın peşinde. Üstelik bizzat Milli Eğitim Bakanı tarafından başlatılan karma eğitim tartışmaları ile yeni eğitim öğretim yılı başlıyor. Sağlık Bakanlığı ise kulağının üzerine hepten yatmış durumda!

HER OKULDA BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ, SAĞLIKLI YEMEK, YARIN DEĞİL ŞİMDİ!

Sağlıklı, doyurucu ve besleyici gıdaya erişim, ailesinin imkânlarına bağlı olmaksızın her çocuğun hakkı ve devlet bu hakkı sağlamakla yükümlü diyerek, 2022 Eylül ayında Ekmek ve Gül olarak bir kampanya başlattık. Kadın ve veli derneklerinin de katılımıyla yüzlerce kadın, kapı kapı dolaşarak, okul önlerinde, çarşı pazar- kent meydanlarında, sosyal medya üzerinden yüz binlerce imza topladık. Çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik, basın açıklamaları, sosyal medya eylemleri örgütledik.

Bir önceki dönem Mecliste yer alan tüm partilerden milletvekillerine Ekmek ve Gül olarak hazırladığımız talebimizin içeriğini, durumun aciliyetini içeren dosyalar hazırlayıp gönderdik. Tüm sendika ve odalara, çocuk alanında çalışma yürüten derneklere, kadın örgütlerine bu mücadeleyi birlikte yürütme ve büyütme çağrıları yaptık. Mecliste önergeler verilmesini sağladık. Başlattığımız kampanya dalga dalga bütün ülkeye yayıldı, sahiplenildi. Kampanya bileşenlerinden Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği adına tüm okullarda uygulanması için dava açtık. Bildiriler yazdık, afişler astık, mektuplar gönderdik, çalıştaylara katıldık. Dayanışmamızı, mücadelemizi, birliğimizi büyüttük. Bir öğün ücretsiz yemek talebi kadınların bu ısrarı sayesinde muhalefetinden iktidarına bütün siyasi partilerin seçim vaatleri arasına girmek zorunda kaldı.

KAZANDIĞIMIZ HAKKA EL UZATILDI

Okullarda #1ÖğünÜcretsizSağlıklıYemek her çocuğun hakkı diyerek geçen yıl başlattığımız kampanyanın büyümesinin ardından 2022-2023 eğitim öğretim döneminin ikinci yarısında okul öncesi eğitimde ve taşımalı eğitim kurumlarında bir öğün ücretsiz yemek uygulaması başlamış ve sorunları olmakla birlikte yarım dönem devam etmişti. Kampanyaya emek veren ve sahiplenen tüm kadınların, derneklerin başarısı olan bu uygulamanın tüm okul çağındaki çocukları kapsayacak biçimde genişlemesi konusundaki mücadelemiz bu eğitim öğretim dönemi boyunca devam edecek.

Ancak, ısrarlar sonucu kazanılan bu hak Milli Eğitim Bakanlığından hiçbir açıklama yapılmadan, sessiz sedasız geri alınmaya çalışılıyor. Anaokullarındaki uygulamanın devam etmeyeceğine, velilere beslenme listeleri gönderildiğine ilişkin bilgiler geliyor. Kazanılmış bu hakkın sessiz sedasız ortadan kaldırılmaya çalışılmasını kabul etmiyoruz ve sürecin takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

 Eğitimin tüm kademelerinde bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi gerekir” demeye devam ettik. Mücadele ile kazandığımızı takip etmeyi hiç bırakmadık. Geçtiğimiz dönem başlayan uygulamada ücretsiz olma kısmı gerçekleşse de sağlıklı besin kısmının atlandığını, öğünlerin karbonhidratla, sallama meyve çaylarıyla geçirilmeye çalışıldığını biliyoruz.

Çocukların gelişiminden, korunmasından sorumlu olanlara sesleniyoruz: Çocukların açlığı üzerinden tasarruf sözcüklerini kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin! Ülkenin kaynaklarının kime nasıl ayrıldığını biliyoruz. Patronlara, dini vakıflara, “itibara” kaynak bulunan ülkede, sürekli artan devasa bütçeye sahip Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlar var iken çocuklar için kaynak olmadığı, olamayacağına ilişkin söylemleri kabul etmiyoruz.

BÜTÇEDEN HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ

Okulların hemen ardından 1 Ekim 2023’de Meclis açılacak, bütçe planlamaları gündeme gelecek.

Sadece ücret zamları durumu kurtarmaya yetmiyor! İki çocuklu bir aile için beslenme çantasının aylık maliyeti, asgari ücretlinin aylık gelirlerinin üçte birini aşıyor. Vergilerimizle oluşturulan merkezi bütçe ne ücretlerle ne sosyal haklarla bize dönüyor. Patronlara teşvik olarak akıyor. Artan gıda enflasyonu, temel tüketim maddeleri başta olmak üzere her şeye gelen zamlar, TL’deki önlenemez değer kaybı alınan zammı eritiyor.

Ekonomik hakları için mücadele eden işçi ve emekçiler aynı zamanda demokratik ve sosyal haklar için mücadeleyi birleştirmedikçe bu cendereden çıkış yok!

Bu nedenle ülkenin dört bir yanında ücret alacakları, ek zam talepleri, sendika hakkı için yürüttüğümüz mücadeleye okullarda her çocuğa bir öğün ücretsiz yemek verilmesi talebini de ekleyelim. Yoksulluk sınırı üzerinde ücret talep eden kamu emekçileri, insan onuruna yaraşır maaş isteyen emekliler, bırakın bir tost parasını otobüse binecek para bulamayan liseliler, okurken çalışmak zorunda kalan üniversiteliler, parasız, bilimsel, demokratik eğitim talebinin temel bir parçası olan sağlıklı beslenme hakkı her birimizin talebi.

Kaynak yok diyenler, özel okullara öğrenci başına teşvik ayıran, otoyol, köprü, hastane projeleriyle gelecek 40 yılı sermayeye peşkeş çekenlerdir. Zenginlere servet transferi yerine servet vergisi uygulandığında, kaynaklar halk için ayrıldığında yoksulluğun derinleşmesinin önüne geçilebilir, zamlar durdurulabilir.

Gelin hep birlikte işyerlerinde, semtlerde, okullarda hayatın her alanında oluşturacağımız dayanışma ağlarıyla okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek için bütçe talebini yükseltelim.

Bugün dünden daha deneyimli ve daha çoğuz!

Eğitimin tüm kademelerinde de bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek hakkını kazanacağız. Çocuklarımızın eğitim hakkı ve sağlıklı yaşamı için hakkımız olanı istiyoruz. Çocuklarımızın hakkını alacağız!

Kampanyaya imza vermek için TIKLAYIN

Fotoğraf: Ekmek ve Gül