İşçi kadınların 1 Mayıs talebi: ‘Güvenli gelecek, güvenceli iş bir de ev işlerinin azaltılması’
İşçi kadınlar artan ev işi yükünden bıktı: “1 Mayıs işçinin bayramı ya evdeki işimin azaltılması da talep olmalı bence. Çünkü inanın ki yıldım...”

Koranavirüs günlerinde fabrikada  çalışan işçi kadınların, kısa çalışma ödeneğinden izne gönderilen işçi kadınların hayatlarından doğru 1 Mayıs’a gidiyoruz. Bu pandemi günlerinde işsiz kalma korkusundan dolayı güvenceli iş talebi en önde geliyor. Bazı işçi kadınlarda sanki virüsü onlar yaymış gibi bir suçluluk duygusu var. Ve işsiz kalma korkusuyla kendilerini fabrikada çalışmak zorunda hissediyorlar. Tabii bunda hükümetin de payı büyük. Ekonomik kriz, “Her şeye rağmen üretmeliyiz” söylemleri, evde kalmak isteyen bazı kadınlarda vicdani bir şey yaratıyor. Fakat fabrikada potansiyel taşıyıcı olmaları ve eve bunu taşıma potansiyelinin olmasıyla bu sefer de evdekileri korumak adına çalışmama isteği ağır basıyor. Yani diyeceğimiz kadınlar bir cenderede; maddi, psikolojik ve ev işlerinin ağırlaşması bakımından. Bu korona günlerinde daha çok etkilendikleri kesin. 

Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde olan fabrikalarda çalışan metal işçisi kadınlarla koronavirüs salgınıyla boğuştuğumuz bu günlerin nasıl geçtiğini konuşuyoruz. Yaklaşık bir aydır evde olan da var, sokağa çıkma yasağında kaymakamlıktan özel izin alınarak çalışmaya devam eden de. 

‘KENDİMİZE YETİNİRDİK ARTIK YETİNEMEYECEĞİZ’

Bir aydır kısa çalışma ödeneğinden yararlanan kronik hastalığı olduğu için evde kalan genç bir metal işçisi kadın, “Hayat eve ne yazık ki sığmıyor” diyor. Korona günlerinde evin durumunu şöyle anlatıyor: “Babamın emekli maaşı var. Benim de  fondan gelen para var. Evde kaldıkça giderler daha da arttı. Dizi izle, film izle, temizlik yap, yemek yap,  küçük kardeşini eğlendir, kendini eğlendir, sağa yuvarlan, sola yuvarlan, panda ol. Gün çok zor geçiyor. Dün alışverişe çıktık. Ramazan alışverişi için normal zamanda 500 liraya aldığımız şey 800 lira tuttu. Hadi birkaç kalem farklı bir şey almış ol, zamlar, hayat pahalılığı, evde tüketilen şeylerin artması. Bir ay sonra batıp borca girmeye başlayacağız. Yani biz kendi kendine yetinirdik ama yetinemeyeceğiz artık. İki üç ay sonra ne olacak, işim kalacak mı korkusu ayrı bir dert zaten. Hastalığıma rağmen işe dönme planları yapmıyor değilim”.

1 MAYIS TALEBİM EV İŞİMİN AZALTILMASI

İki haftadır fabrikası kapatılan bir metal işçisi kadın ise evde ne yapacağını şaşırmış durumda: “2 çocuğum var. Onları evde zapt etmek inan çok zor. Küçük olanı için her gün yeni oyunlar bulmak çok zor. Eve yiyecek almakla boya almak üzerinde gelip gidiyorum. Resim yap, tahta boya, patates boya, en son evi badana boya yapacağız galiba çocuk vakit geçirsin diye. Ev işleri ayrı dert, kocam esnaf iş yok tabii evde. Çay yap, kek yap, yemek yap, çekirdek getir, ev işleri çok ağırlaştı. Bazen virüs mirüs dinlemeyip işe gitmeyi düşünüyorum evden kaçmak için. Sonra vicdan azabı çekiyorum tabii. Bir işinin olması kadar önemli olan şey ev işlerinin ve çocukların bakımının da benim üzerimden alınması olur. 1 Mayıs işçinin bayramı ya evdeki işimin azaltılması da talep olmalı bence. Çünkü inanın ki yıldım...”

FABRİKADA İŞÇİ, EVDE TEMİZLİKÇİ, AŞÇI OLDUK

Bir başka metal işçisi kadın ise evde çalışmak ve işte çalışmanın arasında gelip gidiyor. Günde 8 saat çalışıyor, hatta sokağa çıkma yasaklarında bile. Çünkü çalıştığı yer kaymakamlıktan izin almış. Ev işleri ve çocukların evde yalnız kalması en büyük problemi. Şöyle anlatıyor korona günlerini: “Çalışırken çocuklar evde olduğundan vicdan azabı çekiyorum. Evde kalmak istesem bu sefer de işsiz kalır mıyım korkusu. Anlayacağınız durumlarımız hiç iç açıcı değil. Ramazan geldi. Her gün yemek yapma derdi, çorbası, yemeği, salatası tabi Ramazana özel oluyor. Önceden işten gelince yorgun olsam hemen aperatif bir şeyler yapardım. Şimdi kısa da sürmüyor yemek yapmak ya da önceki günden hazırlıyorsun. Ve çocuklara gün içinde evde yesinler diye kek, börek yapıyorsun. Anlayacağınız fabrikada işçi, evde pastacı, temizlikçi, aşçı, olduk. İyice bölündük kadınlar olarak. Bu günler nasıl geçecek, ne zaman bitecek bilmiyorum her şey muamma. Geleceğe dair bir tane ‘Kesin şöyle olur’ diyebilecek bir şey olmaması çok kötü bir şey. Herhalde 1 Mayıs talebim: ‘Güvenli gelecek’ olurdu”. 

GÜVENLİ GELECEK, ÇOCUK BAKIMI, MUTFAKTA YEMEK YAPAN BİR KOCA

Kadınların  1 Mayıs öncesi hayatları böyle geçiyor. Sosyal medyada kolera günlerinde aşk gibi romantik komik görseller dönüyor ya “korona günleri de şöyle böyle” diye. İşin aslı kadın işçiler için çok romantik değil ki! Romantik film izlemenin bile kusturacağı bir dönemdeler. Korona günlerinde kadınlara aşk değil, güvenli gelecek, çocuk bakımı, mutfakta yemek yapan koca (en azından çayını kendi alsın diyen kadınlar da var durum o kadar vahim yani) güvenceli iş, zamsız hayat.


İlgili haberler
Antep’te işçi kadınlar anlattı: 1 Mayıs talebimiz...

Antep’te yaşamak için çalışmak zorunda kaldıklarını belirten kadınların asıl gündemi salgın değil ge...

Balkonlardan, bahçelerden sesimizi yükselteceğiz’

Emeğimizin, haklarımızın, hayatlarımızın değersizleştirilmediği bir düzen için haydi kadınlar 1 Mayı...

Tekstil işçisi Melek: ‘Sokağa çıkmayın, çalışmayın...

‘1 ay olmak üzere, evdeyiz... Herhangi bir sosyal güvencemiz yok. Ne kadar sürecek bilmiyorum. Eşim...