Antep’te Mehmet Kaplan’ın evinden şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Duygu Delen’in arkadaşları Ekmek ve Gül’ün Instagram canlı yayına katılarak Duygu Delen’in intihar etmediğini, yaşananın bir cinayet olduğunu, seslerini yükseltme ve ‘Duygu için adalet’ mücadelesi vermeye devam edeceklerini anlattı. 

13 Ağustos günü Antep’te Mehmet Kaplan’ın evinden şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitirmişti. Duygu’nun ölümünün ardından arkadaşları ciddi bir kamuoyu oluşturdu.

Duygu’nun arkadaşları, yaşanan süreci ve taleplerini dile getirmek için Ekmek ve Gül Instagram hesabındaki canlı yayına konuk oldu.

Arkadaşlarının ölümünün ‘intihar’ denilerek üzerinin kapatılmak istendiğini dile getiren Duygu’nun arkadaşları sanığın en ağır cezayı alması için mücadele edeceklerini ifade etti.

‘İNTİHARA İHTİMAL VERMİYORUZ’

Duygu Delen’in arkadaşı Cansu Erpolat, Duygu’nun hayat dolu biri olduğunu ve intihara ihtimal vermediklerini söyleyerek “Duygu düşmeden önce aşağıda bir bisikletli çocuk var. Çocuk gayet normal karşıya bakıyor, yani yukarıda intiharı belirten en ufak şüpheli durum söz konusu değil.” dedi.

Erpolat, İstanbul Sözleşmesi’ne dönük saldırılara ilişkin de “Birimizin daha cinayetinin ‘intihar’ ya da ‘kaza’ denilerek ört bas edilmemesi için umarım İstanbul Sözleşmesi uygulanır’ dedi.

‘DAHA ÖNCE ADALET SAĞLANSAYDI BUNLARI YAŞAMAYACAKTIK’

Duygu’nun arkadaşlarından Ceren Yılmaz ise; “Şu 17 yaşındaki bir kız çocuğunun ölümüyle yüzleşmek zorunda bırakıldık. Bu yeterince can sıkıcı değilmiş gibi insanlar ulusal kanallara çıkarak, Duygu’yu itibarsızlaştırabileceklerini düşünüyorlar ve bundan zerre imtina duymadan çıkıp konuşuyorlar. Onlara sözüm; hiçbir cinayetin bahanesi, sebebi olamaz! Biz Twitter’ı kadınlara ses olsun diye kullanıyoruz. Bu çok üzücü ama ülkemizde her gün bir kadın öldürüldüğü için her gün bir tag’e destek vermek zorundayız. Eğer Mehmet Kaplan daha önceki suçundan yargılansaydı ve adalet sağlansaydı biz bugün bununla yüzleşmek zorunda bırakılmayacaktık. İhmaller var. Yurttaşlık hakkımız olan şeffaf yargılanmanın, adaletin peşindeyiz ve adaleti almak bu kadar zor olmamalı” dedi.

Bazı arkadaşlarının tehdit mesajları aldıklarını söyleyen Ceren Yılmaz “Sıra size de gelecek, şu an konuşuyorsunuz sizin de sesiniz kesilecek, Duygu’dan beter olacaksınız, Duygu’nun yanına gideceksiniz’ gibi tehdit mesajları alıyoruz, alenen biz ölümle tehdit ediliyoruz, susturulmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

‘ŞU AN KONUŞMAZSAK BİR DAHA ASLA KONUŞMAMIZA İZİN VERİLMEYECEK’

“Bir kadın istediğini giyebilir, istediği yerde gezebilir, istediği insanlarla konuşabilir. Bu bir cinayetin bahanesi olamaz.” diyen Eylül Kaygusuz ise Duygu’nun ölümüyle birlikte Duygu’yu itibarsızlaştırmak isteyenlere tepki gösterdi.

 Eylül; “Bunlar sustukça bitmeyecek, her şeyi haykırıp anlatmamız, yazmamız gerekiyor, daha önceki cinayetleri, İstanbul Sözleşmesini konuşmamız gerekiyor. Çünkü bizim arkamızda duran biri yok, bir iktidar da yok. Kimsenin gücünden, tanıdıklarından korkmayalım. Her şeyi başarabiliriz. Sadece kadınları öldüren değil, cinayete, şiddete susan, serbest bırakan da suçun ortağı. Biz susarsak bizim içinde konuşacak kimse kalmayacak. Bu suçun üstünün kapatılmasını istemiyoruz. Şu an konuşmazsak bir daha asla konuşmamıza izin verilmeyecek” dedi.

Duygu’nun ölümü aydınlatılıncaya kadar mücadele edeceklerini belirten arkadaşları, olayın Şule Çet cinayetine benzerliğiyle de gündeme gelmesi sebebiyle Şule’nin davasının bugün onlara yol gösterdiğini söyledi.