8 Mart’a giderken kamu emekçisi kadınlar
Tüm Bel-Sen MYK Üyesi Satı Burunucu’yla kamu emekçisi kadınların durumunu, taleplerini, yaklaşan 8 Mart’ı konuştuk.

‘Kadınların kazanımları yan yana mücadelenin önemini gösteriyor’

8 Mart’ta kadınlara ücretli izin, kreşten ücretsiz yararlanma, eşine şiddet uygulayan emekçinin ikramiyesinin şiddet gören eşe verilmesi gibi kazanımları toplu sözleşme metinlerine yazdırarak, yerel iş kolunda kadınların daha fazla tercih ettiği bir sendika haline gelen KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen, imzaladıkları toplu sözleşmelerde kadınların taleplerini öne çıkarıyor. Peki, yerel yönetim iş kolunda çalışan kadınların talepleri neler, ne istiyorlar, ne gibi sorunları var, sendikadan beklentileri neler? 8 Mart’a sayılı günler kala bir araya geldiğimiz yerel yönetim iş kolunda kadınların en fazla örgütlendiği sendika olan Tüm Bel-Sen MYK üyesi Satı Burunucu, Ekmek ve Gül’e anlattı.

‘KAZANIMLAR KADINLARIN YÜZÜNÜ SENDİKAMIZA ÇEVİRİYOR’

Burunucu, yerel yönetim iş kolunun siyasi kadrolaşmanın ve kadın emekçiler üzerindeki mobing ve baskının daha yoğun olarak yaşandığı bir iş kolu olduğuna dikkat çekti. Yerel yönetim işkolunda 5 kamu emekçisinden sadece 1’isinin kadın olduğunu belirten Burunucu, “İşkolumuzda örgütlü birinci sıradaki sendika değiliz ama belediye emekçisi kadınların örgütlülüğü oranına baktığımızda kadınların birinci sırada Tüm Bel-Sen’de örgütlendiğini görüyoruz. Toplu sözleşmedeki önemli kazanımlar belediye işkolunda kadınların yüzünü sendikamıza çevirmesine neden oluyor” dedi.

KADIN MÜCADELESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ KAZANIMLAR VAR

Toplu sözleşmeye kadın emekçilerin istihdamının önündeki engellerin kaldırılmasıyla başladıklarını söyleyen Burunucu, “Kadınlar öncelikle iş güvencesi istiyorlar, liyakata göre görevlendirme, görevde yükselme sınavının açılmasını istiyorlar” dedi. Toplu sözleşmelerde şiddete karşı da mücadele verdiklerini belirten Burunucu, toplu sözleşme imzaladıkları belediyelerde mobing, baskı ve sürgünlere karşı mobing masaları kurduklarını kaydetti. Burunucu, “Bir emekçinin eğer eşine şiddet uyguladığı tespit edilmişse, eşi sendikamıza başvurarak toplu sözleşme farkının kendisine verilmesini sağlıyor” dedi. Toplu sözleşmelerde bir diğer önemli gündemin çocuk bakımı, kreş, yaz okulu, etüt, emzirme odaları olduğunu kaydeden Burunucu, bunlarla ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi için mücadele ettiklerini söyledi. Burunucu, toplu sözleşme imzaladıkları belediyelerde 8 Mart günü kadınların ücretli izin yaptığını da belirtti. Kadın emekçilerin talepleri konusunda ısrarcı olmanın ve bunları toplu sözleşme kazanımlarına eklemenin örgütlenmeye doğrudan yansıyan bir yanı olduğunu vurgulayan Burunucu, “Bu kazanımlar kadın mücadelesi açısından ortak talepler etrafında birleşildiğinde kazanabildiğimizi göstermesi açısından, birleşme, mücadele etme, kazanma çağrısı yapması açısından önemli kazanımlar” dedi.

İLK KADIN KAZANIMLARI HEDEF ALINIYOR

Kadınların şiddete karşı mücadelede, yaşama koşullarının iyileşmesinde, iş yerindeki bütün ayrımcı uygulamalara karşı mücadelede bir birleşme merkezi olarak görerek Tüm Bel-Sen’de örgütlendiğini belirten Burunucu, “Bizim iş kolumuzda diğer sendikaların toplu sözleşme metinlere baktığınızda direk kadın kazanımlarının hedef alındığı görülüyor. Ücret ve hak kayıpları ile beraber örneğin ilk olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün izin olması kaldırılıyor. Masada ilk ödün verilen kazanımlar kadın kazanımları oluyor” diye konuştu.

‘ŞİDDETE, MOBİNGE, CİNAYETLERE, İSTİSMARA KARŞI ALANLARDA OLACAĞIZ’

8 Mart’a giderken kadınların öncelikle insanca yaşama koşullarının gerçekleşmesi talebine dikkat çeken Burunucu, iş yerinde çalışırken ayrımcılığa uğramama, kadın olmaktan kaynaklı yönetici kadrolara yükselememe gibi engellerin kaldırılmasının ön önemli taleplerinden olduğunu belirtti. Burunucu şöyle konuştu: “Birçok belediyede kreşler özelleştirilmiş durumda, belediye emekçileri dahi parayla satın alabileceği bir duruma gelmiş durumda. Çocuklarımız için ücretsiz kreş istiyoruz. İşyerinde, sendikalarda kadın emekçiler şiddete maruz kalıyor. Biz kadınların ‘yaşamak istiyoruz, ölmek istemiyoruz’ dediği bu koşullarda şiddete, cinayetlere, çocuk istismarına karşı bu yıl 8 Mart’ta alanlarda olacağız”.

İlgili haberler
Yerellerde 8 Mart hazırlıkları

8 Mart’a giderken Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan’la 8 Mart hazırlıklarını, işç...

Genç kadınlarla 8 Mart’ı, haklarını ve isteklerini...

Kartal’dan genç kadınlar: Sokaklarında cesurca değil, özgürce dolaşabileceğimiz bir dünya istiyoruz.

8 Mart: Mitler ve gerçekler

‘8 Mart’ın kökenine ilişkin eskiden beri yürütülen ama 8 Mart’ın son yıllarda ‘feminist grev günü’ i...