Tuvaletten dinlenme odası!
DEÜ Hastanesinde çalışan temizlik işçisi bir kadın ne kadar aşağılayıcı koşullarda çalışmak zorunda bırakıldıklarını çok çarpıcı bir örnekle anlatıyor...

Düşünün ki tanınmış bir kurumda çalışmaya başladınız. Böylesine büyük bir kurumda çalışıyor olmanın sevinci içindesiniz. Ve ilk çalışma sabahı heyecanla geldiğiniz iş yerinizde bölüm şefinizle tanışıyorsunuz. Size önce görevlerinizi, ardından kuralları ve kibarca haddinizi bildiriyor. İşsizlikten, parasızlıktan el mecbur, itiraz bile edemiyorsunuz. Şaşkınlık içinde çalışacağınız bölüme getiriliyorsunuz, yapılması gereken işler anlatıldıktan sonra giyinme ve dinlenme odanız gösteriliyor. 2 metrekare bile olmayan odada 2 dolap, 1 sehpa, 2 tabure ve bölümle ilgili bazı malzemeler var. En az 2 ya da 3 kişi kullanmanız gereken o muhteşem odanın içinde yat yuvarlan, o kadar geniş alan!

Bu arada kahvaltı ve dinlenme molanız 15 dk. Süreni akıllı kullan, domates ve salatalık gibi doğranması gereken, sana zaman kaybettirecek şeyler yeme, uzak dur onlardan! Süren başladı, çaycıdan - tabii o da çalıştığın bölümde varsa- çayını aldığın gibi odaya koş. Akıllıysan simit ye, çay iç sadece, sana zaman kaybettirecek şeylerden uzak dur. Yoksa süren dolarsa, şef de bu durumun üstüne gelirse işte o zaman yediklerin boğazında kalır.

Neyse zamanla kurumda arkadaşlar edinirsin, öğle tatilinde bölümünde ziyaret etmek için gittiğin arkadaşın odasına davet eder seni. Aman tanrım bu da ne, dinlenme odası diye verilen alanda, kapağı kapatılmış bir klozet tabure niyetine kullanılmakta, ortada bir küçük sehpa! Tuvaletten dinlenme odası. “Temizlik personelisiniz, olmanız gereken yer bu” der gibi… Şaşkınlık içindesiniz değil mi? Şahit olduğum bu durum çalışan bir insan için çok aşağılayıcı ve insanlık adına utanç verici. Maalesef ki içinde bulunduğumuz ekonomik durum insanları böylesine zor şartlar altında çalışmaya zorluyor. Kendimizi şanslı bile buluyoruz, “Ya bir işimiz olmasaydı ne yapardık” diyerek zorla da olsa içimize bu durumu sindiriyoruz ve sindirtiyorlar maalesef. Bu konuyu çözüme bağlamak için çözüm üreten, çalışana değer veren bir kurum lazım. Bunun için insana yakışır muamele, insanca yaşam ve saygı görmek için mücadelemiz devam edecek.


İlgili haberler
Neş’e kavganın musikisidir

Aliağa Belediyesi’ndeki işçi kıyımına karşı direnen 187 işçinin en neşelisi Menşure... Hayatı, zorlu...

Sağlık çalışanları ‘sağlık olsun’ diyemiyor, neden...

‘Biz sağlık çalışanları, kendi sağlığımızın da dikkate alınmasını istiyoruz. Hakaretler duymak istem...

Adana HiltonSA’da grev var: Bu şartlarda neden olm...

16 odayı en ince ayrıntısına kadar tek başlarına temizlemek zorundalar. Hepsinde boyun ve bel fıtığı...