Neş’e kavganın musikisidir
Aliağa Belediyesi’ndeki işçi kıyımına karşı direnen 187 işçinin en neşelisi Menşure... Hayatı, zorluklara göğüs gererek, neşesini hiç yitirmeyerek yaşamayı öğrenmiş bir kadın o...

İki buçuk ay önce Aliağa’da bir işçi kıyımı yaşandı. Belediye başkanı Serkan Acar, önce 22 şirket işçisini peyderpey işten çıkardı, arkasından 100 kadrolu işçi daha işten çıkarıldı. İki buçuk ayın sonunda bu sayı 187 işçiyi buldu. DİSK Genel-İş üyesi işçiler, ilk gün yaşadıkları şokun ardından Demokrasi Meydanı’na kurdukları çadırda mücadele etmeye başladılar.
Çadıra gelen, imza toplayan, bildiri dağıtan işçilerin arasında neşesiyle belirginleşen bir işçi var: Menşure Özdemir. “İsmimin anlamı da neşeli demek” diyor. Menşure ilk iki gün çok stresliydi. Menşure’nin minyon bedeni yaşadığı şoka dayanamadı. İkinci gün yaşadığı sıkıntıdan bayıldı. Onu sonra bir daha hiç o şekilde görmedik neyse ki. Her çadıra gelişinde enerjisi yüksek, sloganlarda en önde, arkadaşlarına neşe dağıtan bir kadın işçi...

ZOR ÇOCUKLUĞUN GÜÇLENDİRDİĞİ DİRENÇLİ BİR KADIN

Menşure’nin hayatı türlü zorluklarla ve ailesini ayakta tutma gayretiyle geçmiş. Aliağa’nın Yenişakran beldesinde, çiftçilikle uğraşan bir ailenin üç çocuğunun en büyüğü… O daha 9 yaşındayken annesini kanserden kaybetmişler. “Benden küçük bir erkek, bir de kız kardeşim vardı. Babam üçümüze de baktı. Ben de babama yardımcı oldum. Hem evin işlerini yapıyordum, hem de okula gidiyordum. 1999’da Yenişakran Belediyesine girdim, 7 yıl kütüphane görevlisi olarak çalıştım. 2006 yılında kadromuz geldi. Kadınlar bütün büro işlerini götürüyorlardı. Muhasebede şef yardımcılığı yaptım. Fen işlerinde, yazı işlerinde çalıştım. Şakran belediye çay bahçesini üç sene işlettim. Şakran’da toplamda 15 sene sorumlu olarak çalıştım” diyerek anlatıyor hikayesini.
2008 yılında evleniyor ve ikiz çocukları dünyaya geliyor. 2013 yılında kız kardeşini psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle kaybediyor. Hem bu kaybın üzüntüsü hem de bankaların kardeşinin borçlarını tahsil etmek istemesi nedeniyle eşiyle birlikte zor bir süreç atlatıyorlar.

OY VERMEDİYSEN YA TEMİZLİK, YA GETİR-GÖTÜR İŞİ

2014 seçimlerinin ardından çıkarılan Büyükşehir yasasıyla diğer arkadaşları ve Menşure Aliağa Belediyesi’ne geçiyor. 3 sene kadın sığınmaevinde çalışıyor. Belediye başkanı Acar ‘çok masraf oluyor’ bahanesiyle kadın sığınmaevini kapatınca önce sosyal işlere gönderiliyor. Burada yaklaşık 40 dakika çalışabiliyor. ‘Neden 40 dakika?’ sorusunun cevabı ise Aliağa Belediyesi’nde işçilerin nasıl bezdirilmeye çalışıldığının bir örneği: “Yapmakla yükümlü olmadığımız özel işleri yapmamız istenince ben bu işi yapmam dedim, beni bu sefer kültür sanat kurslarının olduğu ASEV’e gönderdiler, orada temizlik yapıyorduk. Örneğin kurs esnasında tatlı yiyorlardı, ardından ellerini koltuklara siliyorlardı. Kutuları çöpleri ortada bırakıyorlardı. Sürekli temizliyorduk. Ben buna karşı tepkimi dile getirince bu sefer beni tamirhaneye gönderdiler. Burada da 1 seneye yakın çay götürüp getirme, odaları temizleme gibi işleri yaptım. Bel fıtığı olunca belediyeye ait binaya gönderildim. Beni konseye vermek istediler. Bu sefer kızdım. Sanki belediyede tek çalışması gereken kadın sığınmaevinden gelenlermiş gibi bizi oradan oraya sürdüler. 5 sene boyunca mobbing gördüm. Kadrolu işçi olarak gelmeme rağmen sürekli temizlik işlerinde çalıştırıldım. Açıkça onlara oy verdik demeyen işçileri ya temizlik ya da getir götür işlerine veriyorlardı.”


‘ZORLUKLARI AŞARAK YAŞAMAYI BİLİRİM’

Son seçimlerin ardından da konseydeki işinden de alınıp kadrosunun göründüğü fen işlerine gönderiliyor. 1 ay boyunca işlerinden olmamak için ne iş verilirse yapıyorlar. Birçok arkadaşı bu süreçte park bahçelerde, süpürgede hiç deneyimi olmadığı bir alanda çalışıyor. Menşure bu süreci anlatırken “Bizim tek güvencemiz kadrolu olmamızdı. Çıkarmazlar diye düşünüyorduk. Kadrolu olduğumuz için kendimiz istifa edelim diye bu süreci yaşattılar. İlk taşerondan geçen arkadaşlar işten çıkarıldı. Bizi de önce deneyimli olmadığımız alanlarda çalıştırdılar, ardından 100 arkadaşımla işten çıkarıldık” diye anlatıyor.
İşten çıkarılmalarının üzerinden geçen sürede Menşure bir yandan iş bakıyor bir yandan da çadıra giderek hem kendi hem de arkadaşları için mücadele ediyor. En çok da çocuklarının geleceği için… Menşure’nin eşi Engin de bir işçi. Çocukları Eren ve Ece, annelerinin işten çıkarıldığı günlerde ilkokuldan mezun olmanın heyecanını yaşamalıydılar. “Takdirle mezun oldular çocuklar, onların başarılarına bile sevinemedim” diyor Menşure. “Benim ailem, eşim, çocuklarım arkamda… Sonuna kadar mücadele edeceğim. Kendi hayatımda da zorlukları aşarak yaşamayı öğrendim. Bu zorluğun ardından yine güzel günlerin geleceğine inanıyorum” diyerek neşesiyle mücadelesini birleştiriyor.

DİRENİP DE KAZANANLARI TANIDIM, BANA UMUT OLDU
Aliağa Belediyesine geçmeleriyle birlikte üye oldukları DİSK Genel- İş Sendikası’nın çatısında çalıştığı süre boyunca 1 Mayısları ve sendikasını sahiplenen Menşure şimdi de kurdukları direniş çadırında Aliağa halkına haksız yere işten çıkarıldıklarını anlatıyor. “Daha önce farklı birimlerde çalıştığımız için fazla tanımadığım arkadaşlarımla şimdi daha yakınız ve güçlü hissediyoruz. Bu mücadeleyi kazanacağız. Buna nasıl inanıyorum; çünkü halka kendimizi anlatıyoruz ve onlar da bizlere destek olduklarını söylüyorlar” diyor. En çok Genel İş 7 nolu şubenin ziyaretinin kendisine umut olduğunu ifade ediyor. “Damdan düşenin halini damdan düşen anlarmış ya. İşte ben de daha önce İzmir’in farklı yerlerinde işçilerin nasıl işten çıkarılıp mücadele ettiğini, kazandığını bilmezdim. Ege Üniversitesi işçileri ziyaretimize geldiğinde Özgür (Genç) hanım bize nasıl mücadele ettiklerini ve işlerine geri döndüklerini anlatınca bana umut oldu, onların deneyimleri de bana örnek oldu” diyerek kadrolarını alana dek bu mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguluyor.


İlgili haberler
Aliağalı Kadınlar’dan, belediye işçileri için daya...

Aliağalı Kadınlar işten atılan Aliağa Belediyesi işçileri için dayanışmaya çağırdı.

Aliağa Belediyesinden çıkarılan kadın işçiler: İşi...

Aliağa Belediyesinden çıkarılan kadın işçiler, yıllarca emek verdikleri belediyeden bir gecede çıkar...

ALİAĞA BELEDİYESİNDEN ATILAN KADIN İŞÇİLER: ‘Bu sa...

‘Bizleri ekmeğimizden ettiler ama bu sadece bizim sorunumuz değil. Burada yaşayan tüm kadınların, in...