Şiddete karşı sessizlik Şemse’nin hayatına mâl oldu
Meryem ve Şemse içimizden biriydi, kız kardeşimiz, komşumuz, arkadaşımız, akrabamızdı; bunca kalabalıkta yalnızdılar. Yaşadığı şiddeti gören herkes sessiz kalmıştı. Sessizliği Şemsi hayatı ile ödedi.

İkilerle dolu bir tarih olan 02.02.2020’de iki kadının şiddet hikâyesine şahit olduk. Unutulmaz bir tarih olsun diye insanlar özel günlerini bugüne denk getirmek ister ya, Şemse için tam tersi olmuştu. Gece geç saatlerde Sultangazi Kadın Dayanışmanın WhatsApp grubuna bir mesaj düştü, “16 yaşında lise öğrencisi genç kız bugün öğlen 2 sıralarında babasına ait silahla intihar etti, sağlık durumu ciddiyetini koruyor”. Sultangazi Kadın Dayanışmasından Tezgül ablamız sabah erken saatlerde önce Şemsi’nin evine oradan da hastaneye gitmiş, hepimiz için daha acı bilgileri edinmişti. Şemse liseli arkadaşları ve öğretmenleri arasında sevilen başarılı bir gençti, intihar ettiği düşünülmüyordu. Anne Meryem de kızının intihar etmediğini düşünüyordu ve bu yüzden olay esnasında evde olan, silahın sahibi eşinden şikâyetçi olmuştu.

Yıllardır çocukları ve kendisi alkolik eşin şiddetine maruz kalmıştı, eve getirdiği silahla çoğu kez onları ölümle tehdit etmişti baba. Şemse hastanede hayat mücadelesi verirken Meryem akrabalarının evine sığınmıştı, kocası ise 24 saat gözaltı süresi dolunca delil yetersizliğinden serbest bırakılmış, ruhsatsız silahı için de 500 lira ödeyip elini kolunu sallayarak aramıza karışmıştı.

KIZININ ÖLDÜĞÜ GÜN YOL PARASI İÇİN MERDİVEN SİLDİ MERYEM!
3 çocuğu olan Meryem, büyük kızını şiddetten koruyabilmek için, 17 yaşındayken kızını sevdiği biriyle evlendirmişti. Kendince kızının hayatını evlendirerek kurtarmıştı. Kendisinin ve küçük kızı Şemse’nin de hayatını korumak için çoğu kez eşinin şiddetine maruz kalmış, ses çıkaramamış, bu boyun eğişinin bir gün kızının hayatı ile son bulacağını bilememişti. Meryem çocuklarının ve evin ihtiyaçlarını karşılamak için mahallede merdiven temizliğine gidiyordu, kocası çalıştığı halde eve hiçbir katkı sunmuyordu. Şemse de zaman zaman annesine yardım ederek asgari ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlardı. Yoksuldu Meryem, kızı hastanede hayat mücadelesi verirken hastaneye gitmek için yol parası bile yoktu. Elindeki bir miktar parayla ancak birkaç gün dayanabildi; gururluydu, kimseden para istememek için kızının öldüğü gün komşularının merdivenlerini temizleyip aldığı parayla hastaneye gitmişti.

Meryem ve Şemse içimizden biriydi, kız kardeşimiz, komşumuz, arkadaşımız, akrabamızdı; bunca kalabalıkta yalnızdılar. Yaşadığı şiddeti gören herkes sessiz kalmıştı. Sessizliği Şemse hayatı ile ödedi. Şemsi intihar mı etti, babası tarafından katledildi mi bilmiyoruz, bildiğimiz tek şey var o da erkek şiddetiyle katledilen kadın hanesine bir kişi daha eklendiği. Şemse sonsuzluğa uğurlandı, Meryem boşanma davası açıp kardeşinin evine sığındı.

Şimdi bize düşense ‘böyle gitmez, gitmemeli’ demek, şiddete sessiz kalmamak, bir kişi daha eksilmemek için mücadele etmek. Esenyalı Mahallesi’nde geçtiğimiz günlerde erkek şiddetine maruz kalan kadının komşusuna sığınıp oradan da başka kadınların şiddet uygulayan erkeğe tepki göstermesiyle kurtulan kız kardeşimiz gibi yan yana, el ele verirsek şiddeti durdurabiliriz. Çünkü biliyoruz: Gücümüz birliğimizdir!

İlgili haberler
Ve bir fotoğraf fısıldar: ‘Biz düşman değiliz’

Bağıra çağıra nefret politikasını halkın üzerine yağdıran iktidarlara inattı sanki bu fotoğraf, iki...

Kiralar yüksek, bir süre daha çadırdayız

Elazığ’da yaşanan deprem sonrası evleri yıkılan aileler hâlâ deprem çadırında yaşıyor. 8 Mart’ı çadı...

Gülenaz

O küçük kafeste, erkek baskısından uzak, çukulata tadına sigara kokusunu harmanlar, vatanımızın tadı...


Sıradaki haber
Gülenaz