Sevgili kız kardeşlerim;
Zor bir dönemden geçiyoruz ama biz emekçi kadınların gücü ve mücadelesi ile yarına güvenle bakabiliriz. Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz hep saldırı altındayken sesimiz duyulmaz diye düşünüyoruz. Ama ülke genelinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü eylemlerinde gördüğümüz tablo tüm kadınlara umut olacak nitelikteydi.
Gücümüzü, varlığımızı, sesimizi ve bedenimizi yok sayanlara inat alanlarda yasağa rağmen binlerce kadının sesi ve mücadelesi ile yürüyüşler yapıldı. Alanlarda bulunan tüm kadınlar işyerlerinde cinsel taciz ve şiddete uğrayan kadınlar için, tacize tecavüze uğrayan çocuklar için sokaktaydı.
Geçen yıl 25 Kasım’dan bugüne erkekler tarafından 327 kadın katledildi.
Bu suçlara karşı ağır cezalar verilmiyor, tersine üstü örtülüyor. Kadın ve çocuklar için mücadele eden dernekler ve yayın kuruluşları mühürlenerek kapatılıyor. Hükümet ve onun yarattığı zihniyet kadınların nasıl giyineceğine, kaç çocuk doğuracağına, nasıl güleceğine, sokakta gezip gezemeyeceğine karışıyor.
Kadınların yaşamına karışanlar, onları bu sistemin kölesi yapmaya çalışıyor. Kadının çalışma yaşamına katılması güçleştiriliyor. İşyerinde tacize ve mobbinge maruz kalan bir kadın olarak söylemem gerekiyor ki toplumsal yaşama erkeklerle eşit şekilde katılmak istiyorum.
Bizler boşanmak, ayrılmak istediği için, evde yemek olmadığı için, kıyafeti “uygun” olmadığı için katledilen tüm kız kardeşlerimiz için, yaşamı yaşanabilir kılmak için, bulunduğumuz her yerde güçlü olduğumuzu göstermek için, hayatlarımıza sahip çıkmak için mücadeleye devam etmek için “Kadın, yaşam, özgürlük” demekten vazgeçmeyeceğiz. Sesi bastırılan, tüm kadın arkadaşlarımızın sesi olacağız. Bu sisteme karşı evde, işyerlerinde ve sokakta hayatlarımıza sahip çıkarak mücadele edeceğiz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.