Mahalledeki eylemde fısıltım sese dönüştü, ben dönüştüm!
Emine Bulut’un katledilişini protesto etmek için bir araya geldiğimiz mahalle eylemi dernek ile tanışmamda vesile oldu. Yürüyüşüm bütün kadınların yürüyüşü oldu. Kısacası dernek gücüme güç kattı.

Bir çığlık insana ne hissettirir? Korku, şaşkınlık, dehşet, acı, nefes alamama... Emine Bulut’un kızının çığlığı bende bu duygularla birlikte öfkeye dönüştü, “uykudan uyanma” etkisi yarattı. Evet öfkeliyim. Her gün kadınlar, erkekler tarafından öldürülüyor. Her gün kadınlar ve çocuklar tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Ama adalet bir türlü yerini bulmuyor. Yetkililer görevini yapmıyor, hakimler faillerin cezalarını indiriyor. Siyasilerin, din adamlarının konuşmaları, açıklamaları adeta suça teşvik eder gibi. Kadının kahkahasından, gideceği yolun mesafesinden, giyiminden, yaşam şekline kadar her şeyini eleştirme hakkını kendilerinde bulabiliyorlar. Ama hayattan koparılan kadınların hayallerinin, yaşamlarının bir önemi yok.

İşte Emine Bulut’un kızının feryadını duyduğum o gün bu haksızlıklara bu yıkıma sadece sosyal medyadan tepki göstererek “Dur” diyemeyeceğimi anladım. Tek başıma kadınlarla birlikte, örgütlü bir şekilde hayatlarımızı ve haklarımızı savunmalıydık.


YÜRÜYÜŞÜM BÜTÜN KADINLARIN YÜRÜYÜŞÜ OLDU

Bu farkındalık beni bir arayışa sürükledi. Emine Bulut’un katledilişini protesto etmek için bir araya geldiğimiz mahalle eylemi dernek ile tanışmamda vesile oldu. O günden sonra kadınlara yapılan her haksızlıkta, her kadın cinayetinde acımı, üzüntümü Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğindeki kız kardeşlerimle paylaştım.

Kadın derneği ile daha güçlüyüm artık. Onlarla birlikte güzel bir yol kat ettim. Çünkü dernek sadece kadın cinayetlerinin sesi değil, bir cinayet daha işlenmesin diye kadınların sığındığı bir dost yuvasıydı. Kadınların derdine çözüm bulmak için müracaat ettiği ilk kapıydı. Bazen kadınların bilgisine bilgi katmak için toplandığı bir derslikti. Derneğimiz üretiyor, dokunuyor, paylaşıyor. Ben de onlarla birlikte bu güzel amacın bir parçası olmaya çalışıyorum. Tek başıma yoktum. Dernekle birlikte cılız çıkan sesim fısıltıdan güçlü bir sese dönüştü. Korkumun yerini cesaret aldı. Kadınların ellerinden tuttum. Bilgimi çoğalttım, yeni şeyler öğrendim, aydınlık oldum. Derdimi paylaştım, bulut oldum. Dertleri dinledim, çözüm arayan oldum. Gülümsemem ağız dolusu özgür bir kahkaha oldu. Yürüyüşüm bütün kadınların yürüyüşü oldu. Kısacası dernek gücüme güç kattı.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Esenyalı’dan kadınlar: Şiddetin çözümü birlikte mü...

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği çağrısıyla bir araya gelen kadınlar Ekmek ve Gül editörü Hilal Tok’...

Esenyalı şenliğinden kadınların notları: Kız karde...

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği pandemi koşullarına rağmen 1 yıl boyunca sürdürdüğü çalışmaları mah...

Bize yol gösteren bir mücadele alanı: Esenyalı Kad...

Tuzla Esenyalı’da yaşayan bir kadın Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin hayatını nasıl etkilediğini...