Yaklaşık üç yıldır Kurukahveci Mehmet Efendi’de çalışıyorum. Güzel kahve kokusu, insana keyif veren bir ürün olması, eğlenirken, misafirliğe giderken içilmesi insana çok hoş geliyor. Peki bu keyifli ürünün insanlara ulaştırmasında biz ne kadar keyif alıyoruz onu size anlatayım. Kurukahveci Mehmet Efendi kapalı bir kutu gibidir. Fabrika patronu cirosunu milyon dolarlarla yenilerken bizim aldığımız ücretler hep yerinde sayıyor. Maalesef biz işçilere ilk başta servis, SGK, arada bir ikramiye ve bayramlarda gıda kolisi şartları cazip geliyor. Sonra farkına varıyoruz ki aslında bununla sömürü çarkı maskeleniyor.
Mesai saatleri dahil 16 saatti bulan çalışma temposunun içindeyiz. Bir kere OSB’de 8 saat iş gününe uyan patron yok. Müdürler utanmasalar bizi de GAMAK motordaki gibi 7/24 çalıştıracaklar. Hangi işçinin bedeni bu çalışma sistemine dayanır. Bu koşullara dayanamayıp “asgari ücrete çalışılmaz” deyip ayrılan çok kadın işçi arkadaşımız oldu. Mesaiye kalmaya katlanmamız üç lira daha fazla alalım evimizi geçindirelim diye. Her şeye zam gelince aldığımız asgari ücret açlık sınırının altında kalıyor. Böylece çocuklarımızın okul masraflarına yetemiyoruz. Beslenme çantalarına yiyecek koyamayacak kadar yoksullaştık. Geçen sene kendi aramızda konuştuğumuzda ‘Buna da şükredelim. Burası iyi, ücrette fena değil’ diyorduk. Hayat pahalılaştıkça, Sarıgazi’de, Çekmeköy’de, Ümraniye’de 7 bin 500 liranın altında kiralanabilecek ev olmayınca anladık ki yetmiyormuş.
Her şey zamlanıyor ama fabrikada ücretler sabit. Ek zam istedik, ‘Ücretimize yeniden zam yapılsın, mağduruz, geçinemiyoruz’ dedik. Bize kapı gösterildi. Anladık ki biz bir araya gelip bunun için mücadele etmezsek, bir sözleşmeyle bunu tescil etmezsek bu koşullar böyle devam edecek. İş yerinde sendikalaşma sürecini tartışmaya başladık. Patron, sevkiyatta çalışanlar ve depo amirleri sürekli yeni ürünlere zam yaptıklarını söyler durular. İş bize gelince ‘Bakarız, günün koşulları neyi gösterecek’ deyip bizi oyalıyorlar. Ben ve işçi arkadaşlarımızın çoğu ek zam talebimiz için mücadele etmeye kararlıyız. Kurukahveci’nin keyfi kaçacak, biz de keyifli kahve içeceğiz. Bizim keyfimiz kaçacağına Kurukahveci Mehmet Efendi patronunun keyfi kaçsın.
Fotoğraf: Kingbjelica / Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
İlgili haberler
UNO ve DFU’dan kadın işçiler anlatıyor: İş yeri de...
UNO ve DFU’da çalışan kadın işçiler 12 saat çalışma koşullarına tepkili: Kronometreyle çalışıyoruz,...
‘Maaşımız bir diş implantı bile etmiyor’
Biz işçilerin günlük olarak ürettiği bu implantların ücretini bile alamıyoruz. Buna rağmen mesailerl...
‘Türk Metal sözleşmeyi göster!’
‘Bu ülkedeki yoksulluk sınırı 42 bini bulmuşken hiç utanmadan taban ücreti 65 lira olarak belirlendi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.