Sakine 33 yaşında. Eşiyle görücü usulüyle evlenmiş. İki kız çocuğu var. Biri dördüncü sınıfa gidiyor, diğeri ise ‘sıbyan mektebi’ne. Eşi marangoz işçisi; çocuk yaşta geçirdiği bir kazadan dolayı kalçasında çıkık olduğundan ameliyat olması gerekiyor. “Daha sonra tekrar olma gerekir. Ağrıların dayanılmaz olana kadar ameliyat yapmayalım” demiş doktor. Eşinin aldığı bin 700 TL geçinmelerine yetmediği için, iki yıldır evde parça başı iş yapıyor.
Şu anda yaptığı fermuar birleştirmeden, bin parça yaparsa ancak 10 lira kazanabiliyor. Günde 3 bin adet yapabilmek için gece üçlere kadar çalışan Sakine’nin mesaisi işlerin acil yetişmesi gerektiği gecelerde daha da uzuyor. Yoksa bir sonraki işi alırken zorluk yaşayabilir.
Çocukları küçük olduğu için düzenli bir işte çalışamadığından yakınıyor Sakine. İki yıldır yaptığı bu iş yüzünden bel fıtığı olduğunu, parmak uçlarını hissetmediğini, kollarının ağrıdığını anlatıyor. “Doktora gittin mi?” diye sorduğumuzda, “Gitmedim gitsem bu işi yapma diyecek doktor. Nasıl yapmayayım? Eşimin durumu ortada. Ya çalışamaz hale gelirse... Çocuklar okuyor, okul masrafları var, kış geliyor. Ayakkabıları, montları, yakacak, kira, yeme içmeleri yetmiyor. Benim de yapacak başka bir şeyim yok. Mecbur çalışmak zorundayım” diye yanıt veriyor.
İlgili haberler
İnsanın insan tarafından sömürülmediği bir dünyada...
Hakkari Yüksekova’dan İstanbul’a uzanan bir yaşam Lorin’inki. Hem açık öğretimde okuyup hem de tekst...
Din adına hem inancımızı hem emeğimizi sömürüyorla...
Fabrikada haremlik selamlık yapıp erkek ve kadınların sigara içtikleri, yemek yedikleri alanları ayı...
Zaman kısıtlı da olsa bir araya gelmeye değer
Bunca sıkışmışlığın arasında yine de kadınlarla bir araya gelip iş çıkışı kendimize zaman ayırmaya ç...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.