Çaresizliğin içinde bir çare arayışı
İşsiz kalmamak, aç kalmamak için Kovid olduğunu saklar durumda bugün emekçiler. Bu çaresizlik içinde bir çare arayan kadınlar ise şiddeti bir de ekonomik olarak yaşamakta…

Küçükçekmece’de yan yana geldiğimiz kadınların neredeyse hepsi şiddetin farklı biçimleri ile yüz yüze kalmakta. Bu yazıda, bir şiddet türü olarak algılanmayan ekonomik şiddetin İkitelli’deki kadınlar üzerindeki yansımalarını paylaşmak istiyoruz.

Kadınların kimi fabrikada kimi atölyede kimi evde parça başı çalışmanın yanı sıra; çoluk çocuğu bir sonraki güne hazırlamak için evin yemeğinden temizliğine, çamaşırından çocukların bakımına kadar sırtına yüklenen sorumlulukları yerine getirirken şiddetin binbir çeşidini yaşıyor. Kadınlar bunlara “alışmış”, hatta bunları bedenlerinin bir parçası olarak görüyor. Ama ah o evin geçimi var ya, evin geçimini sağlayabilmek için her gün yeni yollar bulmaya çalışması… Buna bir türlü alışamıyor. Her geçen gün küçülen ev ekonomisinde yeni yeni çözümler bulmaya çabalarken maruz kaldığı ekonomik şiddet onu daha da derinden etkiliyor.

AÇIK BİR TÜRLÜ KAPANMIYOR…

Market market dolaşsa da, çocuklarına akraba, konu komşu çocuklarının eskilerini giydirirse de, sebzenin meyvenin en ucuzunu almak için pazarın son saatlerini beklese de, hatta marketin pazarın kapanışında çöpe atılacaklar içerisinde sağlam bir şeyler bulmak umuduyla uğraşsa da bir türlü açık kapanmıyor. Hiçbir şey geçim derdine kafa patlatmak kadar zor değil. Çünkü o kadar sıkıştırıyor ki geçim derdi kadınları, ne memleketin başkaca sorunlarını ne de hayalindeki güzel hayatı düşünecek vakti de umudu da kalmıyor.

EVE EKMEK GİRMEZ KORKUSU YÜZÜNDEN KOVİD TESTİ OLMUYORLAR

Bütün bunlara pandeminin zorlukları da eklenince çıkış yolu bulmak çok daha zor hale geliyor kadınların hayatında. Mesela bir kadın işçi işten atılma korkusu nedeniyle, Kovid olan akrabasıyla temas ettiği, kendinde de Kovid belirtileri olduğu halde test yaptırmaya gitmediğini anlatıyor. Yine bir atölyede günlük yevmiyeli işte çalışan bir kadın, iş arkadaşı karantinada olmasına rağmen, geçinemediği için Kovid olduğunu saklamadığından, bütün bir atölyenin Kovid’e yakalandığını dile getiriyor. Aynı evi paylaşan iki ailenin yaşadığı başka bir gerçekte ise evdeki kadınlardan birinin “Ben kendimi iyi hissetmiyorum. Test yaptırmaya gideceğim” demesi üzerinde evde halihazırda çalışıyor olan 4 kişi “Sonucun pozitif çıkarsa hepimiz mahvoluruz. Hepimizin borçları var. On gün çalışmazsak ay sonunu nasıl getiririz” sözlerinin altında yatan geçim kaygısına, bu kaygının yarattığı baskıya ve kadının test yaptırmaya gitmeyişine şahit oluyoruz. Ve buna benzer onlarca yaşanmışlıktan bahsedebiliriz. Bütün bunların yaşanmasındaki neden her geçen gün azalan gelir ve her geçen gün artan giderler.

BİRBİRİMİZİN ÇARESİ YİNE BİZİZ
Gün geçtikçe artan işsizlik, artan hayat pahalılığı kadınların korkulu rüyası olurken, kadınların yan yana gelmekten ve dayanışmaktan başka bir yolu yok. Bunun en iyi örneğini savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınmış, çoğu zaman ayrımcılığa maruz kalmış, kendi içinde dayanışan göçmen kadınlar bize gösteriyor. Yine mahallede yan yana geldiğimiz göçmen kadınlar pandemi döneminde geçim derdi ile en çok uğraşanlar arasındaydı. Çoğu zaman en temel ihtiyaçlarından bile mahrum kalmasına rağmen kendi aralarındaki dayanışma ile ayakta kalmaya çalıştılar bu dönemde. Ellerindeki ekmeği kendi gibi göçmen komşusu ile bölüşerek yediler. Başka çareleri yoktu çünkü. Bizim de tek çaremiz göçmen, mülteci, öteki demeden birbirimize omuz vermek, birbirimizden güç almak, ancak yalnızca ekmeğimizi değil; umudumuzu, mücadelemizi, değiştirme gücümüzü de bu dayanışma ile birleştirmek, paylaşmak…

İllüstrasyon: Freepik

İlgili haberler
Hayatın aktığı her yerde…

Hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeme mücadelemizin biriken öfkeyle birlikte değiştirici bir güce...

Umutsuzluk salgınına karşı tek çare mücadele

Kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin, nakit ücret desteği işsizlik fonundan karşılanırken, iktidar is...

Açlığa, yoksulluğa, yoksunluğa öfkemiz bilenirken…

Pandemiyle birlikte yoksulluğun da yoksulluğunu gören kadınlar… Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine y...