Birliklerimizi çoğaltarak, birlikte tartışıp değiştirerek…
Gelecek kaygısı, savaş korkusu, kadın cinayetleri, çevre talanı, eğitim, işsizlik ekonomik kriz, gelecek kaygısı. Bunlar karşısında ortak çözüm arayan Çorlu Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar anlatıyor…

Çorlu Ekmek ve Gül Grubu olarak yoksulluğun ve savaşın hayatımıza yansımalarını konuşmak üzere bir araya geldik. Gelecek kaygısı, savaş korkusu, kadın cinayetleri, çevre talanı, eğitim sorunu ve en çok da ekonomik kriz, artan pahalılık kadınları iyice bunaltmış durumda.

Nurgül artık günlük yaşadığını ifade ediyor. “Sabah kalkar kalmaz döviz ne kadar olmuş, neye zam gelmiş buna bakıyoruz. Bunlarla yaşıyor olmak dengemizi bozdu. Aldığımız ücret sadece mutfağa gidiyor. Benzindi, çocukların okul masraflarıydı, aidattı, faturalardı derken aldığımız maaş zorunlu ihtiyaçlarımızı dahi karşılamıyor” diyor.

“Bugün mutfağa girdiğimizde hepimizin sorunları ortak. Bu akşamki yemek kaça mal olur hesaplayarak yapıyoruz” diyen Sevcan da “Bütün yükü biz çekiyoruz. Market market dolaşıp en ucuzu arayan bizleriz. Ne yapalım diye sorduğumuzda sen bilirsin diyen eşlerimiz öyle oluyor ki ‘Bunu mu yaptın’ deyip burun kıvırıyor, beğenmiyor. O kadar emekle, hesapla masaya getirmeye çalıştığın yemeğin bu koşullarda olanı da bizim üstümüze yıkılıyor” diyor.

‘SAVAŞIN KAPIMIZI ÇALMASINDAN KORKUYORUZ’

Fatma ise savaştan dolayı korku yaşadığını söylüyor. “Yarın bizim de başımıza gelecek olanın bu olmasından korkuyoruz. Korkudan sesimizi çıkaramıyoruz, sesi çıkanın kafasına vuruluyor. Birlik beraberliğimiz de yok. Bu durum bizi çaresizliğe itiyor. Okuyan çocuklarımız evde bekliyor. Gelecekten kaygılıyız. Biz çalışıyoruz, işsiz insanlar ne yapıyor, onlar nasıl yaşıyor? Her geçen yıl daha da dibe gittik.” Kadın cinayetlerine de dikkat çekiyor Fatma. Yaşanan cinayetlerden yönetenlerin sorumlu olduğuna işaret ediyor ve iktidarın dini politik olarak kullandığından söz ediyor: “Toplumsal yaşama, çocuklarımızın eğitimine dini alet ediyorlar. Çocukları okuma yazma öğrendikleri çağda dahi kutuplaştırarak yetiştiriyorlar” diyor. Halkın sağlık hakkından da mahrum kaldığını belirten Fatma, “Devlet hastanelerinden randevu almak zor. Randevu alsan iyi bir muayene zor. Sağlık hakkımızdan faydalanamıyoruz” diyor.

‘DAHA ÇOK KADINA ULAŞMAK ZORUNDAYIZ’

Emekli olan kadınlar da dertli. Evi olduğu için kendini şanslı gören Şule “Evim var ama aldığım para kirada olsam karşılamazdı. Zorunlu ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz, faturalarımızı ödeyemez durumdayız” diyerek durumunu anlatıyor. Emeklilikte yaşa takılan Sevinç ise “Eşimden para istemek çok zoruma gidiyor” diyor.
Güler ise herkesin aynı sorunları yaşadığını aynı sorunları anlattığını ancak değiştirme konusunda eyleme geçemediğimizden bahsediyor. “Ayrım yapmadan birbirimize kenetlenmekten başka çaremiz yok. Daha çok kadına ulaşmak öncelikli hedefimiz olmalı.

Bizim gibi düşünmeyen, bu olanların farkında olmayan kadınlara ulaşmaya çalışmak zorundayız” diyor Güler de.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Ekmek ve Gül 14, ekmekvegul.net 5 yaşında: İnatla,...

14 yılda sayısız kadınla bir araya gelirken; yoksulluğa, şiddete, eşitsizliğe, tacize, hak gaspların...

Beni güçlendiren, benim güçlendirdiğim Ekmek ve Gü...

Mizgin yazdı: "Ekmek ve Gül varolduğu sürece benim gibi bir çok arkadaşım hem yalnızlığından kurtula...

Çanakkale Ekmek ve Gül Topluluğu: Haklarımız ve ha...

Çanakkale Ekmek ve Gül Topluluğu 25 Kasım öncesi İskele Meydanı’nda yaptığı açıklamayla, evde, işte,...