Bir Ekmek ve Gül hikâyesi: Sitenin bahçesinde yeşeren umut
Ankara Batıkent’te Petrol İş sitesinde Ekmek ve Gül okuru Kadınların sorunları birlikte çözmek için attıkları küçük adımların ne kadar da önemli olduğunun hikâyesi…

Dört sene önce taşınmıştık Petrol-İş sitesine. Bir pazar tesadüf gördük Evrensel gazetesi alan komşumuzu. Kapıyı çaldım, kendimi tanıtıp doğrudan “Siz de Evrensel gazetesi alıyormuşsunuz” diye konuya girdim. Buyur ettiler beni, o günden sonra da dostluğumuz hep devam etti. Başka kapılar da peşi sıra açıldı...

Dört bloktan oluşan bir site Petrol-İş. Sitenin tam ortasında havuz var, kadınlar genelde orada oturuyorlar. Selam vermezsen önce göz ucuyla süzüp kimmiş acaba diye bakıyorlar, gelip gittikçe selam vermeye başladım. Devamında sohbetler eşlik etti. Aradan geçen zaman içinde bir gazete taraması yaptık arkadaşlarla. Evrensel gazetesi alan aile ile beraber gezdik hatta, aşağı yukarı 5-6 kişi gazete almaya başladı. Gel zaman git zaman sitenin toplantı salonunda Ekmek ve Gül dergisi çağrısıyla psikolog Aylin Akçay’ın katıldığı bir kadın buluşması ayarladık. Katılım çok güzeldi. İki sene boyunca düzenli aralıklarla ülkenin gündemine göre buluşmalarımız sürdü.

HERKESİN NE KADAR DA İHTİYACI VARMIŞ!

Yaz aylarında havuz başında toplanmaya başladık. Son iki senede pandemi patlak verdi. Kimse kimseyle görüşemez oldu. Pandemi koşullarında insanlar ne yaşıyor? Çocuklar okula gitmeli mi gitmemeli mi? Aileler bu konuda ne düşünüyor, neler yaşıyorlardı? Bu gibi soruları konuşmak için bir araya gelmek gerektiğini düşündük. Çünkü sonuçta pandemi varken insanlar işlerine devam ediyorsa, çocuklar okullarına gidiyorsa, tıklım tıklım toplu taşıma araçlarında bir arada nefes alıp veriliyorsa pandemi ve yasakların bizlerin buluşmasına da engel olmayacağını, bilakis birlikte yaşadığımız sorunları dile getirmemiz gerektiğini düşünerek bir buluşma çağrısı yaptık. Herkesin ne kadar da ihtiyacı varmış! Dertler döküldü dillerden, birbirimizi dinlemek hepimize çok iyi geldi. Yalnız olmadığımızı hissetmek ne güçlendirici!


SALONU BİLE MÜCADELEYLE ALDIK

Ve sonrasında yasaklar tamamen kalktı. Bu esnada sitede bazı insanlar toplantı salonunu kullanmamızı engellemeye çalıştılar. Yılbaşında site genel toplantısı oldu. Bundan önce kadınlarla konuşup hep birlikte toplantı salonunu kullanmamızın engellenmemesi için karar aldık ve hep bir ağızdan toplantıda dile getirdik. Sonuçta, birlikte mücadele eden her zaman kazanır. Biz de toplantı salonunu itirazlara rağmen kullanma halkını elde ettik.

HEM OKURU HEM YAZARI…

Bu süre zarfında ilişkilerimiz iyice ilerledi. Önceleri sadece iki bloktan gazete alanlar varken zamanla, diğer iki bloktan da gazete almaya başlayanlar oldu. Samimi dostluklarımız arttı. Ekmek ve Gül dergisi çıktığında hep birlikte okuduk, yazıları tartıştık, kendimizle benzerlikleri konuştuk. Değerlendirmelerimizi aktardık dergiyi hazırlayan arkadaşlarımıza. Çokça yazı da gönderdik sohbetlerimizden öne çıkanları derleyip toplayarak. Hep birlikte hem okuru hem de aslında muhabiri, yazarı olduk dergimizin.

‘HADİ SEN DE GEL’ DİYENLER ÇOĞALIYOR

Dedim ya, gündemde kadınlara değen ne varsa bizim de buluşmalarımızın ana gündemi onlar oluyor diye… Geçen haftalarda İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı tek adam kararıyla çıkılmasını Danıştay “hukuka uygun” bulmuştu. Bu kararın özellikle kadınlar ve çocuklar için önemini konuşmak için toplandık bu sefer de. Toplantıya sitedeki tüm kadınları davet etmek için, gazetemizi alan bir kadınla beraber gezdik tüm daireleri, o da tanıdığı tüm komşularını davet etti. Önceleri en fazla 10 kişinin katıldığı toplantıya bu sefer 20’ye yakın kadın katıldı. Mevsimin yaz olduğu, tatile giden insanların fazla olduğu bir dönemde bizim için bu sayı bile umut vericiydi. Özellikle de sohbet esnasında bazı kadınların "Bu sitede bu kadar kişi miyiz? Neden diğer insanlar katılmıyor? Bir araya daha fazla gelmeliyiz. Korkacak neyimiz var?" gibi sitemleri çok çok umut vericiydi. Kapısını bizim çalamadığımız ama “Komşum bak, aşağıda toplanılacakmış, sen de gel” diye birbirlerini davet eden kadınlar olması, görece küçük bir sitede kadınların bir araya geliyor olması, aslında birlikte verdiğimiz mücadelenin, inatla ısrarla çaldığımız kapıların karşılıksız kalmadığını, ancak beraber olursak mücadeleyi büyüteceğimizi bizlere gösterdi. Bir sonraki buluşmanın en kısa zamanda olmasını tekrar tekrar dile getirdiler. Herkes bu sefer bir başka komşusuna, arkadaşına, akrabasına “Hadi sen de gel” diyecektir eminim.

5-6 kadınla başladık, gün geçtikçe büyüyoruz ve büyümeye devam edeceğiz. Yeter ki ısrarcı olalım, pes etmeyelim. Bazı insanlar korkabiliyor doğal olarak. Zorbalar tarafından yönetiliyoruz, her an korku salınıyor topluma ama gün geçtikçe, bıçak kemiğe dayandıkça korkunun bizleri daha yaşanmaz bir hale getirdiğini gördükçe, birliğimize inanıp cesarete geliyoruz ve korku iklimi de ortadan kalkıyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül