Faşizmin yaydığı umutsuzluk Helena’nın sonu oldu
Helena Swanwick, 1. Dünya Savaşı sırasında Demokratik Kontrol Birliği ve Kadınlar Uluslararası Ligi’nde çalışan aktif bir kadın hakları ve barış savunucuydu.

Helena Sickert, kesin olmamakla birlikte 16 Ocak 1864’te aktör Osber Sickert ve Eleanor Louise Henry’nin kızı olarak Almanya’da doğdu. Ailesi 1968’de İngiltere’ye taşındı ve Londra Notting Hill’e yerleşti. Okulda okuduğu John Stuart Mill’in ‘Kadınlara Boyun Eğdirilmesi’nden de etkilenerek ailesinin ona eşit muamele etmemesine direndi: “Bir oğlan bir kişidir ama bir kız kişi olamaz.”

Babasının karşı çıkmasına rağmen Girton Koleji’ne gitti, okul masraflarını teyzesi ödedi. Mezun olduktan sonra Westfield College’da psikoloji öğretim görevlisi oldu. Matematik doçenti Frederick Tertius Swanwick ile 1888’de evlendiler ve Manchester’a yerleştiler.

Gazeteci olarak çalıştı. 1905 yılında Ulusal Kadın Suffrage Dernekleri Birliği’ne (NUWSS) bağlı olan Kuzey İngiltere Suffrage Derneği’ne katıldı ve 1908’de İngiltere ve İskoçya’da 150 yerde kadınlara seçim hakkı için konuşmalar yaptı. 1909’da NUWSS’in The Common Cause dergisinin editörü oldu. Kadınların Sosyal ve Siyasi Birliği örgütüne katıldı. 1913’te Kadın Hareketinin Geleceği adlı bir kitap yazdı.

1914’te savaş başladıktan sonra Alman ve Avusturyalı pasifistlerin savaşa karşı açık mektubunu imzalayan 100 kadından biriydi. Şubat 1915’te, NUWSS önderi Millicent Fawcett tarafından barış çalışmaları nedeniyle sert şekilde eleştirildikten sonra, yönetim kurulunun yarısıyla birlikte istifa etti. 1915’te Lahey’de yapılan uluslararası kadın barış kongresinin ardından kurulan Kadınlar Uluslararası Kadın Ligi’ne (WIL) katıldı. 1915-1922 yılları arasında WIL’in İngiltere bölümü başkanı oldu. Ağustos 1914’te savaşın başlamasından kısa bir süre sonra, Demokratik Kontrol Birliği (UDC) kuruldu. Yapılan toplantıdan sonra bir manifesto oluşturuldu ve üyelik çağrısı yapıldı. Helena Swanwick, örgüte katılan ilk kadınlardandı aynı zamanda yönetim kuruluna da seçildi. UDC, kadınları organizasyona eşit olarak dahil etmeye dikkat etti. Örgüt savaşa karşı kampanya yürütmemeyi, ancak böyle bir savaşın tekrar yaşanmasını önleme önerilerini esas aldı. Manifestolarında özellikle gizli anlaşmaların sona ermesini vurguladı ve ‘dış politika üzerinde gerçek parlamenter kontrol’ önerdi. İttifaklara karşı çıktılar ve müzakereleri ve kararları kamuya açık olacak, barışçıl bir garanti olacak mekanizmalarla bir Uluslararası Konsey talep ettiler. “Büyük Britanya’nın Barış Anlaşması’nın bir parçası olarak savaşan kuvvetlerin silahlanmalarının azaltılması, silah üretiminin kamulaştırılması ve silah ihracatının kontrol edilmesi önerildi. Savaş bittikten sonra ekonomik bir savaştan korktukları için manifestoya serbest ticaret hakkında bir başka nokta daha eklendi.


Helena, 1925 yılında daha popüler ve yaygın okunan, Dışişleri dergisinin editörü oldu. Yazılarında Versay anlaşmasının adaletsizliğine saldırdı ve hava bombardımanına karşı kampanya yürüttü. UDC tarafından savaş sırasında yayınlanan “Kadınlar ve Savaş”a şunları yazdı: “Bazen sanki Almanya tek militarist devletmiş gibi konuşuyoruz. Fakat bütün büyük uluslar militarist bir temelde örgütlenmişlerdir. Tüm büyük uluslar hazırlıklarını diğerlerinden daha güçlü olmalarını sağlayacak şekilde arttırmaya ve kendilerini zayıf hisseden uluslar da başkalarını ezebilmek için ittifaklar kurmaya çalıştılar. Barış, en güçlünün bile güvenliğinin olmadığı istikrarsız bir denge koşulu haline geldi. Güvenliğin temel bir ihtiyaç olduğu ve insanlardan kaynaklanan sürekli tehlikenin yok edilmesinin insanlar için tekrar olma koşulu olduğu tartışmalıdır, ancak bizden devletlerin militarist bir temelde örgütlenmesinin en büyük güvenceyi sağladığına inanmamızı istiyorlar. Güvenliğin militarizmin sonucu olduğu bir yanılsamadır.”

İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği sırada hastaydı, Almanya’daki faşizmin büyümesinden bunalmış, kocası ölmüş ve arkadaşları görüşlerinden dolayı yabancılaşmıştı. Almanya’nın saldırganlığı herkesin kendi içine kapanmasına, militarizmin güçlenmesine yol açmıştı. 16 Kasım 1939’da intihar etti.

İlgili haberler
GÜNÜN PORTRESİ: Clara Immerwahr

İlk kimya doktoru kadın olan Clara Immerwahr’ı, ardında kimseye ulaşmayan bir mektup bırakarak yaşam...

GÜNÜN BELLEĞİ: Pierburg kadınlarının grevi

13 Ağustos 1973 yılında kadınların, özellikle de göç kökenli kadınların başarıyla sonuçlanan grevi;...

Kadın sanatçıların en büyük destekçisi: Ida Dehmel

Ida Dehmel tarafından kadın sanatçıları desteklemek için kurulan GEDOK hâlâ aynı amaçla çalışmaların...