Ürdün’de ‘madam’ ve ‘baba’ sözcüklerinde gizli göçmen kadın sömürüsü
Dünyanın farklı bölgelerinden, özellikle Etiyopya, Filipinler, Gana, Uganda, Nepal, ve Bangladeş’ten Ürdün’e gelen göçmen kadın emeği sömürüsünü kendi yaşamından kesitlerle anlatıyor Maria...

8 Mart 2020 tarihinden itibaren Ürdün’ün başkenti Amman’dayım, buraya doktora çalışmamın bir parçası olan, mültecilerin ekonomik entegrasyonu ile ilgili, gerekli görüşmeleri yapmak için geldim. Her ne kadar kovid-19 kısıtlamalarından/krizinden dolayı, süreç planladığım gibi gitmiyor olsa da özellikle göçmen ve mültecilerin Ürdün’de işgücü piyasasında karşılaştığı zorluklarla ilgili önemli bilgileri doğrudan onların ağzından dinleme fırsatım oldu. Özellikle göçmen kadın işçilerle yaptığım görüşmelerde Ürdün’deki çalışma koşullarının onlar üzerinde nasıl bir travma yarattığına şahit oldum.  

Ürdün’de belli işlerde göçmen kadın işçilerin ağırlığını görmek mümkün, bunların içerisinde en fazla dikkati çekense çocuk bakıcılığı/dadılık. Dünyanın farklı bölgelerinden, özellikle Etiyopya, Filipinler, Gana, Uganda, Nepal, ve Bangladeş’ten gelen kadın göçmenler ağırlıkta dadılık işini yapmakta. Ürdün Çalışma Bakanlığının 2018 yılı verilerine göre, ülkede 50 binden fazla göçmen kadın ev içi hizmet sektöründe istihdam ediliyor.

Ürdün’de dadılık işi en fazla sömürülen mesleklerin başında geliyor. Bunun muhtelif nedenleri var. Ağırlıkta göçmen işçilerin çalıştığı bu sektörde göçmen işçilerin yasal mevzuatı ve bundan doğan temel haklarını tam olarak bilmemesi önemli bir neden. Ancak bundan daha önemli bir neden ise şikâyet sonucu olası bir sorunla karşılaşmak ve işlerini kaybetme korkusu.

GÜNDE EN AZ 11 SAAT ÇALIŞTIRMA, İZİN GÜNÜNÜ YOK SAYMA
Çoğu göçmen Ürdün’e zaten oldukça zor ve masraflı bir süreçle gelmiş. Bu bağlamda görüşme yaptığım kadınlardan biri de Maria. 38 yaşında olan Maria, Filipinli ve yaklaşık iki yıldır Ürdün’de. Filipinler’de bilgisayar yazılımı bölümünde üniversite eğitimine başlamış ancak birinci yılın sonunda ekonomik sorunlardan dolayı okulunu bırakmak zorunda kalmış ve çalışmaya başlamış. Maria üzgün bir ses tonuyla, “Filipinler’de hayat zor, iş bulmak çok daha zor. O yüzden benim gibi binlerce kadın ülke dışında çalışmak için başvuru yapıyor. Ben de o yüzden Ürdün’e geldim. Buraya Filipinler’deki bir ajans aracılığıyla, onların yönlendirmesiyle geldim. Gelmeden önce ülke hakkında hiçbir bilgim yoktu.” diyor.

Kraliçe Aliye Uluslararası Havalimanına [Ürdün’ün başkenti Amman’da] indiğindeyse yaşadığı duyguları şöyle anlatıyor: “Ülkeye girer girmez ilk hissim aileme duyduğum özlemdi, onları şimdiden çok özlemiştim. Ama çalışmak zorunda olduğumu da biliyordum, çalışıp aileme gerekli maddi desteği sağlamam lazımdı. Benim için önce ailedir, onlar mutlu olsun gerisi önemli değil benim için. Aynı zamanda içimde bir de korku vardı, havalimanında etrafımda gördüğüm insanlar çok farklıydı, farklı bir kültür farklı bir yer benim için. Beni ne bekliyor bilmiyordum”. Havalimanından doğruca dadı olarak çalışacağı eve geçmiş, orada işvereniyle birlikte gerekli iş akdini imzalayıp resmi olarak işine başlamış. Maria: “Eve varır varmaz madam ve baba [Ürdün’de dadılık yapan kadın göçmenler işverenlerini madam ve baba diye çağırıyorlar] ile işe başlamak için gerekli olan kontratı imzaladık. Pasaportumu benden aldılar anında. Kontratta her şey çok açık ve net bir şekilde yazıyordu. Bu şekilde işe başladım.” diyor.

“Pasaportunu neden aldılar bu yasal bir uygulama mı?” diye sorduğumda; o zamanlar bilmiyordum ama yasal değil, cevabını verdi. Sonrasında “Madam ve baba, kontratta yazan hiçbir şeyi uygulamıyordu, günlük 8 saat çalışmam gerekirken en az 11 saat çalışıyordum. Benim hiç mola vermeden sürekli çalışmamı bekliyorlardı. Buna ek olarak, normalde her hafta bir gün iznim vardı ancak bir yıl boyunca tek bir gün dahi dışarı çıkmama izin vermediler” diye anlatıyor.

“Peki bu sorunları buraya gelmek için kullandığın ajansla veya kendi elçiliğinle paylaştın mı?” sorusuna cevabı ise “Ajansa şikâyet ettim ancak beni desteklemek yerine madam ve babanın tarafını tuttular. Elçiliğe şikâyet etsem anında iş sözleşmemi iptal edip beni Filipinler’e geri gönderirler; o yüzden de yapabileceğim pek bir şey yok” oluyor. Bu şekilde göçmen kadın emekçilerin Ürdün’de karşılaştığı zorlukları ve buna yönelik çaresizlikleri hakkında bilgi edinmiş oldum. Dünyanın hemen hemen her bölgesinde erkek egemen yasal düzenlemelerden ve bu yasal düzenlemenin yan ürünü olan sorunlu gelenekten dolayı, çalıştıkları sektörde, aynı işi yaptığı erkeklere göre daha az ücret alan kadınlar, Ürdün’de tamamen çaresiz bir şekilde emeğiyle yaşama tutunma mücadelesi veriyor.

Not: Maria’nın gerçek ismi güvenlik nedeniyle bizde saklıdır.


İlgili haberler
Göçmen kadınların ortak mücadelesi

Londra’da, göçmen/siyah kadınlar arasında mücadele yürüten, uzun yıllar ‘şiddet gören kadın sendromu...

Lübnan’da göçmen kadın işçiler ‘Kafala Sistemi’ne...

Lübnan'daki göçmen ev işçileri, kendilerini patrona bağımlı hale getiren bir çeşit modern kölelik si...

GÜNÜN MESELESİ: Kadın, Göçmen, İşçi, Filipinli

Filipinli kadın işçilerin hikayeleri birkaç kıta ve birer okyanus kadar uzak görünüyor. Gerçekte ise...

‘Peki ya biz?’: Endonezyalı ev işçileri işverenin...

Korona salgının etkili olduğu Endonezya’da ev işçileri: ‘İşverene hastalık belirtisi gösterip göster...

Pasaporta el koyma, 7/24 çalıştırma, cinsel saldır...

Nadira Kadirova’nın ölümü, göçmen işçi kadınların çalışma koşullarını gündeme getirdi: ‘İşverenin in...

Çinli göçmen işçilerin sömürüsü virüsün yayılmasın...

‘Pronto Moda’ sömürü sistemine karşı etkili bir eylemde bulunmayan, en kötü şartlarda çalışan Çinli...

Göçmen işçiliğin kirli sokaklarını temizleyen kadı...

Sahnenin ışıkları açılıyor. Temizlikçi kadınlar giriyor içeri. Seyirciyi çıkarken ortalığı temiz bır...

Nadira Kadirova’nın hatırlattığı: Göçmen ev işçisi...

Nadira’nın ölümüyle ilgili aydınlatılmayan tüm gerçeklere ise bu sistemdeki kadın davalarından maale...

Şiddetten kaçan göçmen kadınların hikayesi...

Göçmenler bu ülkenin bir parçası artık, birlikte yaşayacağız ve birlikte daha güzel bir hayat için m...