ABD: SAATLİK ÜCRET ARTIRILSIN!

Kovid-19 salgını, ABD’deki restoran endüstrisini tamamıyla değiştirdi. Yaklaşık 6 milyon işçi Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle hizmet sektöründeki işlerini kaybetti ancak maaşları işsizlik sigortasından faydalanamayacak kadar düşük olduğu için yüzde 63’ü işsizlik sigortası alamadı. Yaşanan krizden ise en çok siyahlar ve kadınlar etkilendi.

Eyaletlerdeki kısıtlamaların birer birer kalkmasıyla restoranlar da yeniden açıldı ancak tamamen eskiye dönebilmeleri için yeterli birikime sahip olmadıklarından personel sayılarını ve maaşlarını düşürdüler. Bu da bir işçinin günde üç kişilik iş yapmak zorunda kalmasına fakat yaptığı işe karşılık oldukça düşük bir meblağ almasına yol açtı. Bütün bunlar ise istihdamın daralmasına sebep oldu.

Pandemiden önce bile çalışan anneler zaten ev içi sorumlulukların yükünü taşıyorlar ve genellikle düşük ücretli işlerde çalışıyorlardı. Çoğunlukla küçük restoranlarda çalışan ve kadın istihdamının yüzde 70’ini oluşturan restoran işçisi kadınlar, ABD’nin geri kalanının üç katı oranda yoksullukla mücadele ediyor. İşverenler saatlik asgari ücretin federal hükümetler ve yasalar tarafından belirlendiğini söyleyip topu hükümetlere atsa da işçiler acil çözüm istiyor ve patronlarına da sesleniyor. Saatlik aldıkları ücretleri yaşamlarını sürdürmeye ya da çeşitli haklardan yararlanmalarının çok altında kalan McDonald’s işçileri de 15 şehirde iş bıraktı, işçiler şirketin ücretleri saatte 15 dolara çıkarmasını talep etti.

Fotoğraf: Freepik

FRANSA: SAĞLIK EMEKÇİLERİ MAAŞ ZAMMI İÇİN GREVDE

Fransa’da ameliyat hemşireleri maaş zammı için greve çıktı. Fransa genelindeki hastanelerde ameliyat hemşireleri, sorumlulukları ve staj ücretlerinin miktarı sebebiyle daha yüksek maaşlar talep ederek 25 Mayıs Salı günü iş bıraktılar. Grevler ve mitinglere, France Bleu radyosunun açıkladığı rakama göre yeni mezun olmuş hemşirelere ayda 2 bin avrodan daha az maaş verilmesine karşı CGT Sendikası tarafından çağrı yapıldı. Ayın başında ise yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşireler, anestezistler gibi diğer uzmanlarla birlikte, maaşlarının uzmanlık eğitimlerini karşılayabilecek seviyede olması yönündeki benzer talepleriyle eylem yaptılar.

Fotoğraf: Remux / Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)

KOLOMBİYA: ‘BİRİMİZE YAPILAN SALDIRI HEPİMİZE YAPILMIŞTIR’   

Kolombiya’da 28 Nisan’da başlayan grev ve protestolar hala sürüyor. Meclise sunulan vergi yasası tasarısıyla patlak veren eylemler; derin gelir eşitsizliğinden, yaygın yoksulluktan ve tekrarlanan yolsuzluklardan bıkmış pek çok Kolombiyalıyı bir araya getiriyor. Ülkede yoksulluk öyle bir noktaya gelmiş durumda ki Kolombiya Ulusal İdari İstatistik Departmanının (DANE) iki hafta önce yayınladığı verilere göre protestoların merkezi haline gelen Cali şehrindeki yoksulluk ve gelir eşitsizliği yüzde 200 artış göstermiş. Cali altyapı departmanında çalışan Mar Tello Snchez’in DW’ye verdiği demece göre 5 milyon Kolombiyalı günde üç değil yalnızca bir öğüne sahip olabiliyor.

Süren protestolarda her kesimden kadın, çocuklarının ve halklarının oldukça büyük bir baskı altında olduğunda ve bu durumun artık değişmesi gerektiğinde birleşiyor. Mavi işçi baretleri ve polisin göz yaşartıcı gaz kullanımına karşı gaz maskeleri takarak eylemlere katılan, kimi ev hanımı kimi tango öğretmeni kadınların bir de mottoları var: “Birimize yapılan saldırı, hepimize saldırıdır!”  
Eylemcilerden bir kadın ise yine taleplerini şöyle açıklıyor: “Eğitim veya sağlık alanında yapılmış yarım yamalak reformlar istemiyoruz. İstediğimiz onurlu bir yaşam!”

Fotoğraf: UNI Global

DÜNYA GENELİNDEKİ AMAZON İŞÇİLERİ: ‘ARTIK YETER!’

Guardian’ın Amazon’a dair yayımladığı makalesinde “Dünyanın en güçlü şirketi Amazon, bir buzdağıdır. Kullanıcılar ve tüketiciler bu buzdağının yalnızca üst tarafını görmekteler: mağazalar, dağıtım servisi ve paketler. Suyun altında ise kıtalar arasında uzanan, üretim, dağıtım ve teslimatı birbirine bağlayan muazzam bir altyapı yatıyor. Emeği Amozon’un kârını sağlayan, dünyanın dört bir yanından işçilerden oluşan karmaşık, uluslararası bir sistem” diyor.

Dünyanın dört bir yanından, Amazon’un politikalarını adil bulmayan yüzlerce işçi çeşitli eylem ve grevlerle seslerini yükseltiyorlar. Geçtiğimiz Kasım Black Friday’de Bangladeşli depo işçilerin protestosu ve İtalya’daki genel grevde Amazon çalışanlarının yüzde 75’inin iş bırakması bu duruma birer örnek.

İşçilerin küresel eylem günü ilan ettikleri 26 Mayıs için çağrıları ise şöyleydi: “Amazon, dünyadaki en güçlü şirket, CEO’su Jeff Bezos ise dünyanın en zengin adamı. Bu güç ve servet tamamen dünyanın dört bir yanından yüz binlerce işçinin emeğine dayanmaktadır. İşçiler satın aldığınız ürünü üretir, sizin için paketler ve kapınızın önüne teslim ederler. Bezos değil işçiler Amazon’un dünyası için koşuştururlar. Karşılığında ise Amazon çalışanları, dünyanın her yerinde taciz ve sömürüyle yüz yüze gelirler.

Buna bir son verilmeli. Dünyanın dört bir yanında, Amazon’un çıkarları için çalışan işçiler hakları için ayağa kalkıyor ve yaşanılabilir ücretler talep ediyorlar.
Bangladeş’ten Kamboçya’ya tekstil işçileri, Amazon’un, örgütlenme haklarına saygı duymasını ve kendilerine ödenmemiş milyonların tazminat olarak ödenmesini talep ediyorlar.

Alabama’dan Avustralya’ya depo işçileri, Amazon’un sendikaları çökertme taktiklerine ve onlara robot gibi davranmasına bir son vermesini talep ediyorlar.
Hindistan’dan İtalya’ya teslimat işçileri, Amazon’un onlara düzenli vardiyalar ve makul ücretler sağlamasını talep ediyorlar.
Amazon, tedarik zinciri genelinde işçilere hak ettikleri saygıyı ve ücretleri ödemeyi reddediyor. Amazon’un üreticileri, dağıtıcıları ve teslimatçıları Jeff Bezos’a şunu söylüyor: #PayYourWorkers (İşçilerine Ödeme Yap)”

Manşet Fotoğraf: Fight for 15 Twitter hesabı