McDonald's işçileri ABD’de 15 şehirde ücret artışı için grevde
ABD’de ülke çapında 15 şehirde McDonald’s işçileri iş bıraktı, işçiler şirketin ücretleri saatte 15 dolara çıkarmasını talep etti.

ABD’de 15 şehirdeki McDonald's çalışanları, şirketin yıllık hissedarlar toplantısından bir gün önce, 19 Mayıs'ta daha yüksek ücretler için grev yaptı. Los Angeles, Oakland, Sacramento, Miami, Tampa, Orlando, Chicago, Detroit, Kansas City, St Louis, Houston, Milwaukee ve diğer şehirlerde işçiler iş bıraktı.
Fight for 15 hareketi McDonalds’ın işçileri pandemide yoklukla boğuşurken kazandığı 5 milyar dolarlık kârını hatırlattı: “McDonalds’ın, tüm maaşlarımızı saatte 15 dolara çıkarmak için ayak diremesine gerek yok. Geçen yıl yaklaşık 5 milyar dolar kar elde ettiler.”


Saatte 7.25 dolarlık mevcut federal asgari ücretle, tam zamanlı bir McDonald's işçisinin yıllık maaşı, bazı eyaletler daha yüksek bir ücret belirlese de 13.920 dolar oluyor. Ulusal Düşük Gelirli Konut Koalisyonuna göre saatte 7.25 dolarlık federal asgari ücret, ülkenin herhangi bir yerinde iki yatak odalı bir daireyi veya ABD eyaletlerinin yüzde 95'inde tek yatak odalı bir daireyi karşılamaya yetmiyor. Essence’in haberine göre asgari ücret enflasyona paralel olsaydı, ücret saatte 24 dolar olurdu ancak on yıldan fazla bir süredir artırılmadı.


Fight For 15 hareketinin üyeleri, işçilere yaşanabilir bir ücret ödenmesi gerektiğini söylüyorlar. Hissedarların topu federal hükümetlere ve yasalara atmasına karşı işçiler hissedarlara yasaları beklemek zorunda olmadıklarını, fast food için artan talep, artan satışlar ve fast food devinin 2020'de elde ettiği milyarlarca dolarlık kâr nedeniyle çalışanlara şimdi daha fazla ödeme yapabileceklerini söylüyor. İşçiler “Kongreyi beklemeye gerek yok, McDonald’s her işçiye adil bir ücret versin” diyor.


İş bırakan işçiler, McDonald's'ın, federal lobi raporlarına göre 2019'dan bu yana federal asgari ücret artışına karşı Kongre'de 3.2 milyon dolardan fazla lobi yapmak için harcadığı bildirilen Ulusal Restoran Derneği (NRA) ve Uluslararası Franchise Derneği (IRA) üyeliğini geri çekmesini de talep ettiler.


Guardian’da Saru Jayaraman ve Mark Bittman’ın restoran çalışanlarının ücret düşüklüğüne ve yaşanabilir asgari ücret talebine dikkat çeken yazılarında sorunun kadınları ve beyaz olmayan insanları orantısız bir şekilde etkileyen ve köleliğin mirası olması bakımından ırkçı ve cinsiyetçi bir ücret kıtlığı olduğu söyleniyor. Jayaraman ve Bittman sefalet ücretlerinin sebebinin sektörün açgözlülüğü olduğunu ve 1919'da beyaz restoran sahipleri tarafından kurulduğundan beri adil ücretlere karşı savaşma geçmişine sahip olan ticaret lobisi Ulusal Restoran Derneği (NRA) tarafından yaratıldığını söylüyorlar. Ulusal Restoran Derneğinin (NRA) büyük ölçüde kurumsal zincir restoranlardan oluşan bir grup ve güçlü bir lobi olduğuna dikkat çekiliyor.

One Fair Wage’in anketine göre işsiz restoran işçilerinin yarısından fazlası, büyük ölçüde taban ücretlerinin yeterli olamayacak kadar düşük olması nedeniyle pandemi sırasında işsizlik sigortasından mahrum bırakıldı. Düşük maaşlar, bahşişle çalışan işçilere yönelik asgari ücret yasaları; NRA'nın on yıllar boyunca milyonlarca dolar harcayıp yasaların değişmemesi için, federal asgari ücretin artmaması için yaptığı lobi çalışmalarının sonucu.

Nidia Torres

McDonald’s işçisi Nidia Torres işyerinde yaşadığı bu sorunun pandeminin getirdiği diğer yükleri arttırdığına dikkat çekiyor: “Evde eğitim ve çocuk bakımı ile uğraşan bekar bir anne olarak, ihtiyacım olan son şey işimde güvende olup olmayacağımı merak etmekti.”


İşçiler McDonalds’ın CEO’sunun işçilere saatte 15 dolar asgari ücret ödeyebileceğini 15 farklı şehirden hatırlattı: “McDonald's CEO'su yılda 10 milyon dolar kazanıyor, ona ödeyebilirlerse saatte 15 dolar ödeyebilirler.”

Bir başka McDonald’s işçisi Doneshia Babbitt “McDonalds, bu salgın sırasında bizi zor durumda bıraktı!" dedi ve pandemide işyerinin hiçbir güvence sağlamadığını söyledi.

Violet Cardona

Eski McDonald’s işçisi Violet Cardona ise yaşadığı geçim sıkıntısını şöyle anlatıyor: “Şu anda evimden tahliye edilme riskiyle karşı karşıyayım. Ben başka bir iş ararken faturalar birikiyor. Yemek yiyebileceğimizden emin olmak için yemek kuponlarına güvenmek zorunda kalıyorum. McDonalds bizi korusaydı ve bize geçimimizi sürdürebileceğimiz bir ücret ödeseydi bu durumda olmazdım.”

Ana Blackburn

Ana Blackburn ise McDonalds’ın toplumdaki yoksulluğun itici gücü olduğunu ifade etti: “Sefalet ücreti ödüyorlar ve fast food endüstrisinde düşük ücretler ve işçi sömürüsü için standartları belirliyorlar.”

Derleme ve çeviri: Ekmek ve Gül

Fotoğraflar: Fight for 15 Twitter hesabı

İlgili haberler
Pandemiyle kafe, restoran, bar çalışanlarına cinse...

Amerika’da yapılan bir araştırma, bahşişe bağlı kafe, restoran, bar çalışanlarının pandemiyle birlik...

PORTO RİKO: ABD sömürgeciliği, ‘kamu borçları’, ne...

Porto Riko’da kadınlar uzun yıllardır süren kemer sıkma politikalarıyla bağımlı hale getirildi. Dini...

İsviçreli kadınlardan ücret eşitliği grevi

İsviçreli kadınların eşitlik mücadelesinin geçmişine, bugününe ve geleceğine bakalım bu yazıda...