Mücadeleci bir sendikacı Sybille Stamm anısına
Almanya’da emekten yana mücadeleci bir kuşağın temsilcileri bir bir aramızda ayrılıyor, Sybille Stamm’da sözünü ettiğimiz kuşak içinde öne çıkan bir isimdi...

“Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına

Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz

Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa

Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları

İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden

Bu ekmek ve gül türküleri

Ve yineliyoruz hep bir ağızdan

'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!”*

Kadınların, özellikle işçi-emekçi kadınların gerçek manada özgür ve eşit haklara sahip olmaları doğrudan sınıf mücadelesinin hedefleri arasındadır. Bu konuda kismen önemli gelişmeler yaşanmış olsada asıl çelişki ve eşitsizlik devam etmekte.

Toplumsal gelişmenin somut ihtiyaçlarının ortaya çıkardığı işçi hareketi ve sendikalar tarihinde tarihsel olarak öyle mücadele dönemleri var ki, her daim dönüp kendi sınıfının deneylerine bakmada oradan sonuçlar çıkarıp daha ileri atmaya büyük yararı olur.

Almanya’da emekten yana mücadeleci bir kuşağın temsilcileri bir bir aramızda ayrılıyor. Geçtiğimiz günlerde (14.12.2023) beyin kanaması sonucu hayata veda eden Sybille Stamm’da çekirdekten yetişme bir sendikacı, kadın hakları savunucusu, toplumsal sorunlara duyarlı, ilerici ve hümanist olarak sözünü ettiğimiz kuşak içinde öne çıkan bir isimdi.

Kuzey Almanya’nın Sybille Stamm, 24 Mart 1945’de kuzey Almanya’nın Flensburg şehrinde doğdu. Eğitimini tamamladıktan sonra hayata atılarak; Siyaset bilimci, sendikal faaliyetlerine IG Metall'de toplu pazarlık uzmanı olarak başladı.

1980’den 1990’na kadar IG Metall sendikasının Stuttgart şubesinde TİS ve kadınlar bölümü sekreteri olarak aktif olarak çalıştı. Sendikalar içinde mücadeleden yana sendikacı, işyeri temsilcilerinin kurduğu ve didf Stuttgart’tın da temsil edildiği ‘Stuttgart Gelecek Sendikalar Forumu’ toplantılarına katılarak entellektüel olarak ne kadar gelişkin bir sendikacı olduğunu gösterdi.

YAŞAMAK, SEVMEK VE GÜLMEK İÇİN...

Metal işçileri tarihinde önemli bir yer tutan ve çalışma süresinin 35 saate düşürülmesi grevlerinde emekten yana bir sendikacı olarak canla başla çalıştı. Bu dönemini bir toplantı esnasında kendi deyimiyle şöyle anlatır: "1984'te haftada 35 saatlik çalışma konusundaki iş anlaşmazlığında kadınların sloganı şuydu: 'Yaşamak, sevmek, gülmek için daha fazla zaman istiyoruz'. Ve bazen bir "öğrenme" eklendi, çünkü kadınlar bunun için de daha fazla zaman istediler. Bu, çalışma saatlerini azaltarak işsizlikle mücadele etmek istemenin çok ötesine geçti. Kadınların sloganıyla, grev sırasında aniden çok özel bir melodi duyuldu, tüm hayatı hesaba katan bir melodi."

Daha sonra IG Medien sendikasına geçerek kavgasını burada sürdürdü. Mücadeleci, militan kişiliği sonucu kısa sürede sendikanın eyalet başkanı olmasını sağladı. Bir defasında Türkiye’den gelen bir grup sendikacıyla yapacağımız toplantı için yanına gitmiştik. Toplantıya destek vererek eşi Jurgen Stamm ile birlikte gelerek katıldı. TÜMTİS başkanı Sabri Topçu’nun konuşması sonrası arkadaşlarınız sınıf sendikacılığını savunuyor diyerek sevincini ifade etmekten kaçınmadı.

Sybille Stamm; ÖTV, HBV, IG Medien, DAG ve Alman Posta Birliği katılımıyla oluşan Birleşik Hizmetler Sendikası ver.di’nin kuruluş çalışmalarında bir kez daha dikkatleri üstüne çekti. Emekli olduğu 2007 yılına kadar da ver.di Baden-Württemberg başkanlığında bulundu.


Sybille Stamm, emekli olduktan sonra da boş durmadı. Şehirde düzenlenen işçi eylemleri başta olmak üzere, ırkçılığa ve savaşlara karşı yapılan yürüyüşlere hep katıldı. Sol Parti ve Rosa Lüxemburg vakfında aktif olarak çalıştı.

6 Ocak 2024 Cuma günü Stuttgart/Pragfriedhof’da yapılan bir tören ile külleri toprağa bırakıldı. Sybille’nin arkadaşları, yoldaşları ve ver.di sendikası mücadeleci bir sendikacıya, bir işçi önderine yaraşır tarzda sade bir tören düzenlediler. Yüzlerce kişinin hazır bulunduğu törende: ver.di eyalet başkanı Martin Gross, Sol Parti milletvekili Bernd Riexinger, Sozialismus dergisi temsilcisi konuşmalar yaptılar.

Sybille Stamm hakkındaki konuşmalarda; Karl Marx, Wilhelm Zimmermann, B.Brecht, Antonio Gramsci ve Rosa Lüxemburg’dan alıntılar yapılarak mücadelede bilgi edinmenin önemi vurgulandı.

Müzik bölümünde gitar ve piyano ile 1905 Rus devrimi, 1848 Alman devrimi, ekmek ve gül şarkılarının melodileri büyük bir sessizlik içinde dinlendi. Tüm gücünü ve enerjisini kendisinin de parçası olduğu işçi sınıfı mücadelesine ve örgütlenmesine verdi.

Sendikaların gerçek rollerini yerine getirmesi bir çok şeyin yanı sıra Sybille Stamm misali mücadeleci, emekten yana sendikacıların çoğalmasına bağlı... Anısı işçi sınıfının mücadelesinde yaşayacak.

*James OPPENHEIM

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Arjantin'in aşırı sağ başkanı Kadın Bakanlığını ka...

Geçtiğimiz ay devlet başkanı olarak seçilen Milei, seçim zamanı verdiği Kadın Bakanlığını kapatma va...

Rusya'da çocuklarının, eşlerinin ölüme gönderilmes...

Kadınların öfkesi halkın savaştan duyduğu rahatsızlığı daha da görünür kılıyor ve Putin'in "savaş ha...

İngiltere İşçişleri Bakanından 'Rohypnol' özürü

İngiltere İçişleri Bakanı Cleverly'nin, eşinin içkisine Rohypnol kattığını söylemesi tepki çekti. Ro...