Almanya’da bir mülteci kadın Samiya: Her karanlıktan sonra tekrar güneş doğar
İki senedir yaşamını Almanya’da sürdürüyor. 11 ay mülteci kampında kaldıktan sonra vize başvurusu kabul edilen Afgan Samiya, Afganiztan’da yaşananları anlattı.

ABD’nin askerlerini Afganistan’dan çekmesiyle, Taliban Afganistan’da yeniden güç kazandı ve 15.08.2021 tarihinde başkent Kabil’de de kontrolü sağladı. Taliban’ın geri dönüşüyle, kadınların ve kız çocuklarının son yıllarda elde ettikleri özgürlük ve kazanımlar da tehdit altında.

Geçmişten bugüne Afganistanlı kadınların durumu hele de şu anki durumdan yola çıkarak, Taliban öncesi ve sonrası kadınların ve kız çocuklarının toplumsal hayatta konumları nasıl değişti? Taliban’ın dönüşüyle riske atılan özgürlük ve kazanımlar hangileri?

Bu konuyla ilgili Samiya ile bir söyleşi yaptık. Samiya Kabul Üniversitesinde öğretim üyesi ve aynı zamanda Afganistan’da kadın hakları için ön sıralarda mücadele eden kadın aktivistlerden biri. Kadın hakları mücadelesinin yanında NATO ve Taliban karşıtı mücadelede de yer alıyor. Aldığı ölüm tehditleri nedeniyle iki sene önce bir konferans için geldiği Almanya’da kalmak zorunda kaldı. İki senedir yaşamını Almanya’da sürdürüyor. 11 ay mülteci kampında kaldıktan sonra vize başvurusu kabul edildi. Almanya’da “Solidarity parti Afganistan” ile çalışma yürüten örgütlerle mücadelesine devam ediyor. Bunun yanı sıra İranlı kadın örgütleriyle, konferanslar verip çalışma yürüttüğü örgüt ve gruplarla eylemler düzenliyor.

“Özellikle son 20 yıldır kadınların hakları çok arttı deniyor, Ne oldu da arttı? Kazanılan haklar nelerdir? Hem Alman hükümetine hem de kadın örgütlerine neler söylemek istiyor?” sorularımıza Samiya’nin verdiği cevaplar şöyle:

‘KİMSE BİZİ KURTARMAYA GELMEDİ, SADECE KANDIRILDIK’

“Afganistan yaklaşık 40 sene öncesi seküler bir ülkeydi çok az sorun yaşıyorduk. Belki zengin değildik ama şimdi yaşanılan sorunlar yoktu en azından. 70’li yıllarda Sovyetler ve Amerika Birleşik Devletleri arasında kaldık. Bu durumdan faydalanan tutucu kesim güç kazandı. Sonuç olarak Sovyetler geri çekildi. Bundan yine en büyük ceza biz kadınlara düştü. Başımızı örtme zorunluluğu ve yalnız dışarı çıkamama yasağı getirildi. Sadece erkek bireyle dışarı çıkabilme şansımız vardı. Şu an ciddi bir trajedi yaşıyoruz. Ülkemizi Taliban’a hediye ettik.

2001’deki patlamadan sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde şöyle bir slogan ortaya çıktı “Free Afgan people/Afganları özgürleştirelim!”. Ama gerçek öyle değildi. Kimse bizi kurtarmaya gelmedi, sadece kandırıldık gözümüz boyandı. Evlerimiz bombalandı. Bizi kurtarmaya çalışmayı sadece Afganistan’a girmek icin bahane olarak kullandılar. Medya da burada çok güzel bir rol oynadı ve herkesin ağzına bal çaldı. Yani 2001 yılından sonra şöyle bir şey oldu. Afgan kadınlarına kurtarmaya gireyim derken kendi tutucu Müslüman gruplarını Taliban ile yer değiştirdiler. Teknokratlar, Warlord (savaş lordu) dediğimiz insanlar ve İslami guruplardan kişiler rüşvet, yolsuzluk/mafya ağlarını da kullanarak ülkede fink attı. Hatta IŞİD’in ilk temeli Afganistan’da atıldı diyebiliriz. Ve ne yazık ki bütün bu radikal grupların ilk hedefleri oradaki kadınlar oldu. Evet Amerika’dan dolayı belki yasalar ve kanunlar biraz daha değişmiş olabilir ama bu yasaları denetleyen kimse yoktu ki. Yani bu demokratik temeller sadece kağıt üstündeydi. Kim gelip hesap sorabilir ki bir Warlord’dan ya da mafyadan. Ama şimdi Afgan kadınlarının değişime uğradığını görüyoruz. Şu an Taliban olmasına rağmen kadınlar korkusuz şekilde sokaklara çıkıyor. Neden mi? Çünkü geçmişimizden ders çıkardık. Baktık ki dışarıdan veya Amerika Birleşik Devletleri‘nden yardım falan yok, öyleyse kendi kendimize yardım etmemiz gerekiyor.

‘HER YANDA ZULÜM VAR AMA MEDYA BUNLARI GÖSTERMİYOR’

Şu an görüyoruz ki Taliban ülkenin her yerinde baskın, hatta Pakistan ve Türkiye’den destek bile alıyor. Afganistan’da şu an para yok, kimse maaşlarını alamıyor, yemek bulamıyor. Her tarafta zulüm var. Ama gelin görün ki medya bunların hiçbirini göstermiyor.

Hava alanlarına akın eden kişiler Afganistan’daki elit kesim. Halktan insanların böyle bir şansı yok ve içinde bulundukları durum basına yansımıyor.

Biz kendi kavgamızı kendimiz organize edip bugünleri de atlatacağız. Tekrar güneşin doğmasını bekleyeceğiz. Unutmayın ki her karanlıktan sonra tekrar güneş doğar. Kendi mücadelesini kendi vermeyen halk maalesef başka ülkelerin piyonu olmaktan kurtulamaz. ”

Fotoğraf: Ali Çarman/ Yeni Hayat

İlgili haberler
BM temsilcisi: Afganistan’da kadınlar korku içinde...

BM Kadın Birimi Temsilcisi: Afganistan’da Taliban’ın kadınlar konusundaki tavrının hâlâ açık olmamas...

Afganistanlı Devrimci Kadınlar Derneği RAWA: Burad...

RAWA: ‘Düşmanımız ortak. Afgan kadınlar ve dünyanın geri kalanındaki diğer kadınlar, Afganistan’da k...

Afganistan’dan Van’a bitmeyen yolculuk

Afganların göç yollarında durak noktalarından biri Van. Van’da akşam saatlerinde parklarda toplanan...