Aralarında Diyarbakır Barosunun da olduğu 10 bölge barosu Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla ortak açıklama yaptı. Çocukların durumuna ilişkin çeşitli rakamların paylaşıldığı açıklamada Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, cezasızlık politikalarının her geçen gün çocukların yaşam hakkının daha fazla ihlal edilmesine yol açtığını vurguladı.
‘CİNSEL İSTİSMAR ARTTI’
Çocuklara yönelen cinsel istismar vakalarının son on yılda yüzde 700'lük bir oranda artış gösterdiğini dile getiren Özmen, “Sadece 2016 yılı içerisinde çocuğun cinsel istismarı suçundan 15 bin 51 dava açılmıştır. Gerçekleşen cinsel istismar vakalarının yüzde 15 ile 20’sinin adli makamlara yansıdığı göz önüne alındığında tablonun ne denli vahim olduğu açık olarak görülmektedir. Bu vehamet arz edici tablonun yanı sıra bizi asıl kaygılandıran kayıtlara geçmeyen istismar vakalarının birçoğunun çocukların devlet koruması veya devlet çatısı altında iken uğramış oldukları istismarın yine kamu otoritesi eliyle kapatılıyor olması gerçeğidir. 2016 yılında evlenen her yüz kişiden 18'i maalesef yine çocuktu. Son on yılda evlendirilen kız çocuğu sayısı ise 482 bin 908’a ulaşmıştır. Yine 15-17 yaş arası 17 bin 789, 15 yaş altı 244 kız çocuğu doğum yapmıştır” diye konuştu.‘2016 YILINDA 56 ÇOCUK İŞ KAZASINDA YAŞAMINI YİTİRDİ’
Çocuk işçiliğine değinen Özmen, “3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile çocuk işçinin ismi çırak olarak değiştirilmiş ve çocuk emeğinin sömürülmesi meşru bir zemine oturtulmuştur. SGK verilerine göre 1 milyon 170 bin çocuk işçi, çırak adı altında devlet eliyle çalıştırılmaktadır. Meslek edinimi amacıyla çıkarılan yasalar bunlara ait yanlış uygulamalar ile çocuk işçi kavramı daha da genişletilmiş ve içinden çıkılamayacak bir hale getirilmiştir. 2016 yılında Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre çocuk işçi sayısı 708 bine ulaşmıştır. Çocuk işçiliği, çocuk iş cinayetlerini de beraberinde getirmiştir. Sadece 2016 yılında 56 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.Türkiye’de uzun yıllardır süregelen çocuk işçiliği sorunu, savaşın yarattığı krizden kaçıp ülkemize sığınan Suriyeli mültecilerle daha da büyümüştür. 1 milyon 358 bin 904 çocuğun mülteci olarak giriş yaptığı ülkemizdeki çocukların eğitim olanaklarından yararlanamadığı düşünüldüğünde en az yarısı kayıt dışı sektörde çalıştığı bilinen bir gerçektir. Çocuk işçiliği gibi kangren halini almış toplumsal bir yaranın yanında bir de kamu tarafından güneşi karartılmış yani cezaevine kapatılmış çocukların yasadığı sorunlar güncelliğini korumaktadır.
‘2 BİN 106 ÇOCUK CEZAEVİNDE’
Resmi rakamlara göre 2016 yılında 2 bin 106 çocuğun özgürlüğünden mahrum bırakıldığını söyleyen Özmen, “Adli sisteme bir şekilde dahil olmuş çocukları, yeniden topluma kazandırması gereken devlet onları cezaevlerindeki kötü koşullara maruz bırakarak bir daha suçu işlemeye sürüklenmelerine zemin sunmaktadır. Bir çok cezaevinde kamuoyuna yansıdığı üzere çocuklar Ceza infaz kurumlarında kapalı kapılar ardında işkenceye, kötü muameleye maruz kalmakta ve hatta kamu çalışanları veya akranları tarafından istismara uğramaktadırlar. Bu sebeplerle çocuk cezaevlerinin kapatılması gerekirken maalesef yeni çocuk cezaevlerinin yapımına devam edilmektedir. Ayrıca cezaevinde ebeveynleriyle birlikte yaşamak zorunda kalan çocuklar sorunu da hepimizin üzerinde durup ve acilen çözüm üretilmesi gereken ciddi bir konudur” diye konuştu.İlgili haberler
Çocuk istismarı 3 kat arttı! Davaların neredeyse y...
Adalet verileri, yılda ortalama 8 bin çocuğun cinsel olarak istismar edildiğini ortaya koyuyor. Bu,...
Çocuk istismarında büyüteçle nereye bakmalı?
Çocuğun üstün yararına sahip çıkmak, çocukların çocuk olarak kalması için mücadele etmek için, çocuk...
Çocukların çocukluğu, kadınların özgürlüğü ellerin...
Bu yazı kadınların kadına verdiği cesaret ile yazılmıştır. Her çocuk gelin benim kadar şanslı olmaya...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.