GÜNÜN OYUNU: Sıfır Noktasındaki Kadın
Firdevs, gökyüzünden ansızın düştüğü ya da yerin yedi kat altından çıktığı bir çölde yolunu arıyor. Bu çöl bize uzak yakınlıkta...

İnsan iki kez doğabilir mi? 

Ömrünü, bedenini, benliğini avucuna alan tüm güçleri aşıp kendine bir beden, bir benlik yaratabilir mi? Bu bedenin, bu benliğin de ötesine geçebilir mi?

Neval El Seddavi'nin Kanatır ceza evinde -bir görüş vaktinde- hayatının son anlarına tanıklık ettiği Firdevs'in öyküsü bu kez tiyatro sahnesinde -bir oyun zamanında- seyirciye açılıyor. 

Sondan bir önce; "kimsenin bilmediği o yere" gitmeden önce, kalabileceği tek yer olan bir belleğe emanet edilen bir yaşam öyküsü... 

Firdevs, gökyüzünden ansızın düştüğü ya da yerin yedi kat altından çıktığı bir çölde yolunu arıyor. 

Bu çöl bize uzak yakınlıkta...

"Şimdi de gerçeği hiç zorluk çekmeden anlatıyorum. Çünkü gerçek kolay ve yalındır. Bu yalınlığın içinde de vahşi bir güç yatar. Yaşamın vahşi, ilkel gerçeklerine ancak yıllar süren bir savaşımın sonunda varabildim. Çünkü insanlar yaşamın yalın ama çirkin ve güçlü olan gerçeklerine birkaç yıl içinde varamazlar pek."

İlgili haberler
GÜNÜN OYUNU: Yakaranlar

Elli genç kadının yaşadıkları baskıya karşı durarak ‘durdurun bu düzeni’ çığlığını attığı bir oyun.

GÜNÜN OYUNU: Beyaz

Yeni Akit gazetesi ve Erdoğan tarafından hedefe konan Deniz Çakır her şeye rağmen sanatını icra etme...

GÜNÜN OYUNU: Anne Frank’ın Hatıra Defteri

Savaşın ortasında, bir çatı katında sessizce yaşanmak zorunda kalınan 2 yıllık bir hayat. Bu 2 yılda...