GÜNÜN KİTABI: Baba Anneyi Öldürdüğünde
Baba Anneyi Öldürdüğünde, Türkiye’de annelerini baba şiddeti sebebiyle yitiren çocuklarla yapılan ilk çalışma.

“Keşke annemin öldürülmesine tanık olmasaydık; çok zor bir durum. Sürekli ‘o an’ aklıma geliyor.”

Türkiye'de erkek şiddeti sebebiyle yaşamını yitiren binlerce kadının geride bıraktıklarının trajedisi, annesi gözlerinin önünde öldürülen küçük kızın “Anne lütfen ölme!” çığlığı ile duyuldu. Ev içi şiddete, çoğu annelerinin öldürüldüğü ana tanık olmuş, bir daha asla baba demeyecek çocuklar. Cinayet sonrası, akrabaları ya da devlet kurumları tarafından bakılarak yeniden hayata tutunmaya, güçlenmeye çalışan çocuklar...

Dr. Gamze Erükçü Akbaş, geride kalan çocuklarla yaptığı derinlemesine görüşmelerde, erkek şiddeti sebebiyle yaşamını yitirmiş on kadının ve geride kalan kırk yedi çocuğun öyküsünü, Türkiye’de aile kurumunun içyüzünü, erkek şiddetinin boyutlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne sererek anlatıyor.
Baba Anneyi Öldürdüğünde, Türkiye’de annelerini baba şiddeti sebebiyle yitiren çocuklarla yapılan ilk çalışma. Ölmek istemeyenler ve yaşatmaya çalışanlar için ne yapılabilir sorusunu sordurtan çok önemli bir kitap.

GAMZE ERÜKÇÜ AKBAŞ KİMDİR
Dr. Gamze Erükçü Akbaş, 1987 İstanbul, Şişli doğumlu. 2010 yılında Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Hizmet Anabilim Dalı’ndan 2013 yılında yüksek lisans, 2018 yılında doktora derecesi aldı. 2011 yılından bu yana, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nde kadın ve çocuk refahı alanındaki çalışmalarına devam ediyor.
İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Mecaz Kadın

Mecaz Kadın’ın genç yazarı Aleyna Ataş, çalışmasında kadın hikayelerine yer verirken kitabını katled...

GÜNÜN KİTABI: Hiç

Suat Derviş, 1935’te Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilen ve 1939’da kitap olarak yayımlanan eserin...

GÜNÜN KİTABI: Boşluklara Doğru İlerleyelim

Didem Gülçin Erdem okuru “boşluklara doğru ilerlemeye”, bırakılan boşluklarla aslında ne kadar çok ş...