Yaz mevsimiyle birlikte küresel ısınmanın da etkisiyle normallerin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, insan vücudu için tehlikeli olabilecek birtakım sorunları da beraberinde getiriyor. Bunların çoğu her mevsim karşımıza çıkmakla birlikte yaz aylarında daha sık ve daha ağır yaşanabiliyor.

GÜNEŞ ÇARPMASI

Güneşin altında çok uzun süre korunmasız vakit geçiren çocuklar güneş çarpmasına en çok maruz kalan kesimdir. Onları, kronik hastalıkları olan ileri yaştaki kişiler ve güneşin altında çalışmak zorunda olan mevsimlik işçiler takip eder. Baş ağrısı, bulantı kusma gibi bulgular güneş çarpmasına işaret eder. Bu durumlarda soğuk uygulama yaparak ateşi düşürmek hedeflenmeli. İşe yaramazsa hemen doktora başvurulmalı.
Özellikle 11.00-16.00 arası saatlerde güneş ışınlarına direk maruz kalmaktan imtina etmek, geniş çeperli bir şapka ve güneş gözlüğü kullanmak, güneş koruyucu bariyer kremleri kullanmak, yeterince su tüketmek ve dengeli beslenmek koruyucu önlemlerdir.

BÖCEK SOKMASI
Piknik mevsiminin açılmasıyla birlikte, köylerde, deniz kenarı ve sayfiye yerlerinde sinek, sivrisinek, arı ve eşek arısı, örümcek sokmalarıyla çok sık karşılaşılır. Deri üzerinde şişlik, kızarıklık ve kaşıntı olur. Şişliğin tam ortasında belirgin olarak böceğin sokma izi vardır.
Böcek sokması sonucu ortaya çıkan alerjiyle bazen boğazda ve yüzde nefes almayı engelleyecek ciddi reaksiyonlar gelişebilir. Ölümcül olabilecek bu duruma “anafilaktik şok” denir.
Böcek tarafından sokulan yer bol sabunlu suyla temizlenir ve buz uygulanır. Alerji durumu bilinmeyen bebek ve çocuklarda daha dikkatli olmak gerekir. Açıkta kalan cilt bölgesine haşere kovucu losyonlar sürülmeli, cibinlik gibi koruyucu örtülerle korunulmalıdır.

ENFEKSİYONLAR

Yaz aylarında bakteriler sıcak ve nem nedeniyle daha hızlı ürer. İnsanların sıvı tüketimi artar ve gelişigüzel içilen, hijyenik olmayan bu bakterili sular, bu sularla yıkanan çiğ meyve sebzelerin tüketimi ve açıkta bırakıldığı için sıcakta üreyen bakteriler tarafından enfekte olmuş (bozulmuş) gıdalar aracılığıyla enfeksiyonlar daha sık bulaşır.
En sık görüleni Hepatit A’dır; hijyenik olmayan sularla dışkı-ağız döngüsü ile bulaşan bir hastalıktır. Hepatit A ile enfekte olan insanlar, bazen fark etmeden hafifçe atlatabilir. Tedavide bol sıvı almak ve istirahat esastır. Sarılığın ve halsizliğin yoğun olduğu durumlarda doktora başvurulması gerekir. Korunmada temel olan ise basit hijyen kurallarına uymaktır. Ayrıca aşılama çizelgesine giren Hepatit A, çocukluk çağında bu hastalığa bağışık olmayı sağlar.

GIDA ZEHİRLENMESİ
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre besinler aracılığı ile insan organizmasına taşınan bakteri, virüs, parazit, toksin ve kimyasal maddeler gibi kirleticilerden kaynaklanan besin zehirlenmelerine bağlı hastalıklar, her yıl dünyada yaklaşık 600 milyon kişiyi, yani her 10 kişiden birini etkiliyor.
Besin zehirlenmeleri genellikle bulantı, kusma, karın ağrısı, kramp ve ishal gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bu belirtiler, zehirlenmeye yol açan etmene, besinin tüketim miktarına ve bireyin duyarlılığına bağlı olarak değişebiliyor. İlk belirtiler tüketimin hemen sonrasında aniden veya 72 saat sonrasında bile ortaya çıkabilir. Bulantı, kusma, ishale genelde ateş daha az eşlik eder.
Herhangi bir besin ve içecek kaynaklı besin zehirlenmesi yaşadığınızı düşünüyorsanız mutlaka bir hekime başvurmalısınız. Besin zehirlenmelerinin yol açtığı kusma ve ishal, sıvı ve mineral kaybına yol açtığından, bu kayıpların yerine konması oldukça önemlidir. Besin zehirlenmesine yol açan enfeksiyon kaynağı belirlendikten sonra uygun beslenme programı uygulanmalıdır.
Besin zehirlenmelerine sebep olan dört bakteri çeşidi vardır:
- En çok görülen bakteri çeşidi ‘stafilokok’ adı verilen bakteridir. Et, süt, süt ürünleri ve salatada ortaya çıkar. Besin alındıktan 2-3 saat sonra belirtiler başlar ve kusma görülür.
- Et, süt ve salatada ortaya çıkan bir diğer bakteri türü ‘shigella’dır. Fakat bu bakterinin ortaya çıkma süresi bir veya iki gündür. Bu bakteri bulantı, kusma, ateş, kramplar, karın ağrıları ve dışkıda kan şeklindeki belirtilerle görülür.
- En ölümcül olanı ‘clostridium botilinum’ adı verilen bakteridir. Bu bakteri konservelerde, ette, sebze ve meyvede bulunabilir. Felç yapabilir, solunumu engelleyebilir ve ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle özellikle yaz aylarında dışarıda tükettiğiniz besinlere çok dikkat etmek gerekir. Nasıl muhafaza edildiği bilinmeyen, denetlenmemiş ve de açık bir şekilde tezgahlarda satılan ürünleri tüketmeyiniz. Paketli ürün alırken de paketin hasar görmediğinden emin olun.
- ‘Bacillus cereus’ adlı bakterinin yol açtığı gıda zehirlenmesine ise çok sık rastlanmaz. Bu bakteri pirinçte bulunur ve besin zehirlenmesi durumunda bulantı ve kusmayla kendini gösterir. 

KONJONKTİVİT

Gözlerde kırmızılık, sulanma ve kaşıntı ile görülen bir enfeksiyondur. Yaz aylarında havuzdan kolayca bulaşabilir. Bulaşmayı önlemek için konjonktivit olanların havuza girmemesi, olanların ise gözlerini ovuşturmaması ve göz damlasıyla tedavi edilmesi gerekir.

OTİTLER (Kulak Enfeksiyonları)
Sıcak ve nemin artmasıyla birlikte kulak yolunun koruyucu tabakası azalır. Kirli havuz ve denizlerde bulunan bakteriler, dış kulak yolunda sıklıkla enfeksiyona neden olur. Otitlerden korunmak için hijyenik olmayan sularda yüzmemek gerekir. Tedavide ise kulak burun boğaz uzmanının önerdiği ödem giderici damlalar ve gerekirse antibiyotik tedavisi kullanılır.