Umarım sesimi duyarsınız...
Çocuğunun ders kitaplarında yer alan anlatımlardan endişelenen bir anne sesini duyurmaya çalışıyor: ‘Tek başına çığlık atsam sesim duyulmaz. Çocuklarımız için birlikte bir şeyler yapalım.’

Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ankara dışından bir arkadaşımın mutlaka buradan paylaşmam ve sesine ses olmamız için gönderdiği mektubu sizinle paylaşmak istiyorum. Anlattıkları şöyle:
“Yaşamış olduğum siniri ve üzüntüyü nasıl anlatırım bilmiyorum ama susmak beni daha çok yıprattığı için seninle paylaşmak istedim. Biliyorsun ilkokul 4. sınıfa giden bir oğlum var ve derslerinde de çok başarılı. Ben de dersleriyle yakından ilgileniyorum. Kısa bir süre önce okula giderek öğretmenimizle görüştüm. Kendisi çocukların iller arasında yapılacak olan genel bir sınava gireceklerini söyledi. Ama öğretmenin biraz huzursuz olduğunu hissettim. 4 tane hikaye kitabından sınav olacaklardı. Tabii ki kitaplara başkaları çoktan karar vermişti. Öğretmenimiz de bu kitapların içeriğinden hiç memnun değildi ama üzerlerindeki baskıdan dolayı durumu açıkça ifade edemiyordu. Sadece, kitaplara kendilerinin karar vermediklerini, bazı kısımlarından hoşlanmayabileceğimizi söyledi. Açıkçası o an neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Kitapları aldıktan sonra çocuğumu sınava daha iyi hazırlayabilmek için kitapları ben de okudum ve okuyunca şok oldum. Sürekli dini terimlere yer verilen, dini mesajlar içeren kitaplardı bunlar. Fakat bu sınav din dersi ile ilgili değildi ve bunlar da din kitapları değildi. Hatta kitabın birinde padişah vezirini astırıyordu. Kesinlikle yaşlarına uygun kitaplar değildi.
Ayrıca belirtmeliyim ki bu sınav internet üzerinden yapılıyor, çocuklar herhangi bir gözetmen kontrolünde değil, evlerinde çözüyor soruları. Yani ben çözsem kimse anlamayacak. Bundan da anlaşılıyor ki amaç çocukların kitap okumalarını teşvik değil, bu kitabın içeriğindekileri beyinlerine sokmak.
Bu duruma tepki göstermek istedim fakat biliyorum ki veli olarak tek başıma yapacağım bu tepki hiçbir işe yaramayacaktı.
Öğretmenimizin bile üzerindeki baskıdan dolayı sesini çıkaramadığı bir ortamda tek başıma attığım çığlık elbet duyulmayacaktı. İşte bundan dolayı konuyu seninle paylaşmak istedim. Çünkü durumu paylaşabileceğim pek kimse yok ama senin var. Herkes korkudan susar olmuş bu günlerde. Senden ricam ben susmak istemedim ve sesimi sana duyurdum, lütfen sen de başkalarına duyur ve çocuklarımız için bir şeyler yapalım. Umarım sesimi duyan olur da hep birlikte bir şeyler yapabiliriz.”

İlgili haberler
YIRCALI KADINLAR: Birlikte direndik, birlikte üret...

Zeytin ağaçlarının kesilmesine karşı sergiledikleri direnişle dünyanın tanıdığı Yırcalı kadınlar, o...

Huzurum yoktu boşandım, hayat sana minnetarım!

‘Boşanma aşamasındayız. Nafaka gibi taleplerim olmamasına rağmen hala tacizlere maruz kalıyorum. Şim...

Kendim ve çocuklarım için huzurlu bir hayat istiyo...

Yıllardır süren şiddet cenderesinden uzun bir mücadelenin sonucunda kurtulabilen Nazlı tüm kadınlara...