YIRCALI KADINLAR: Birlikte direndik, birlikte üretiyoruz
Zeytin ağaçlarının kesilmesine karşı sergiledikleri direnişle dünyanın tanıdığı Yırcalı kadınlar, o günden bu güne zorlukları aşa aşa üretmenin ve kendi ayaklarının üzerinde durmanın sembolü oldular.

Soma’da yaşanan 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamının ardından köye gelen Temel İhtiyaç Derneği’nin ön ayak olmasıyla kurdukları Sabun Evi’nde dekoratif sabun üretimine başlayan Yırcalı kadınlar, ürettikçe sosyalleşip, çevrelerine, dünyaya ve hayata farklı gözlerle bakmaya başlamış.

Topraklarının bir kısmı üzerinde hali hazırda Soma Termik Santrali olan köyün, 7 bine yakın zeytin ağacı yine termik santral yapmak isteyen Kolin firması tarafından kesilmişti. Son olarak köyün arazisinin üzerinden İstanbul-İzmir otoyolu geçti ve yine zeytinler başta olmak üzere pek çok ağaç kesildi.

Erkeklerin çoğunlukla madende çalıştığı köyde, kadınlar önlerine çıkan her türlü zorluğa rağmen üretmeye devam ediyor.


Önce dekoratif süs sabunları ile başlayan kadınlar, sonra balmumundan sabun sonra da zeytinyağlı sabun üretimine geçmişler. 8 Mart, 14 Şubat gibi özel günlerin dışında çok fazla sabun siparişi olmayınca, gıda üretimine de yönelmişler.
Sabun üretiminden biriktirdikleri ile ve 750 kişinin yaptığı katkı ile köydeki bir taş evi satın alan kadınlar, evin onarımını da kendileri yapmış.
Şu an evin giriş kısmına gıda üretimi için imalathane yapılıyor, yan taraftaki bir odayı da Kadınlar Kahvesi olarak planlıyorlar.
Ziyaretlerine gittiğimiz gün kadınlar, gıda imalathanesindeki ocağı ilk kez yakarak, deneme amaçlı pide yaptılar.


‘ASIL ŞİMDİ KENDİMİ BURAYA AİT HİSSETMEYE BAŞLADIM’
Firdevs Ünlü, Bursa’nın köyünden Yırca’ya gelin gelmiş. “Komşularla tanışmam Sabun Evi sayesinde oldu. Ben şu an kendimi buraya ait hissetmeye başladım” diyor. Kadınlar dokunmatik telefonları, kendi deyimleri ile “kaydıraklı telefon”u, internete nasıl girildiğini, sosyal medya hesaplarını kullanmayı, yararlarını, zararlarını her şeyi Sabun Evi’nden sonra öğrenmiş. Firdevs, “Ben kendi açımdan 45 yaşımdan sonra doğdum. İki çocuk büyüttüm ama şimdi daha bilinçliyim” diyor.
Firdevs, internetten sipariş takibi yapıyor, bir de araba kullanmasını bildiği için kargo getir götür işlerine bakıyor.
Hamide Akın, birlik olmayı zeytin direnişinde öğrendiklerini anlatıyor. “İzmir’e, İstanbul’a toplantılara gidiyoruz. Türkiye’de, dünyada neler olup bittiğini takip edebiliyoruz, eskiden yoktu böyle bir olanağımız” diyor. 


‘ÖMRÜMÜZ BİTSE DE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Zeynep Çoban’ın üç çocuğu üç de torunu var. “Çalışmak gibi beraberlik gibi güzel bir şey yok. ‘Demir tava geldi, kömür bitti, akıl başa geldi, ömür bitti’ dedikleri gibi bizim ömrümüz de bitse biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Türkiye’ye sesimizi duyurmak istiyoruz. Bütün kadınlar da aynısını yapsın” diyor.

Köyde yaşanan değişimi anlatan Çoban, “Ovamız vardı, suyumuz vardı, tütün, bostan, pamuğuna varıncaya kadar yapılıyordu, baklası, buğdayı… Ama şimdi santrallerden dolayı hiçbir şey olmuyor, bir de toprağımız kalmadı. Otoban da geçti, yapacak hiçbir şeyimiz kalmadı. Yırca’nın suyu bile yok. Erkekler çoğunlukla madene gidiyor. Gençlerimiz temizlik şirketlerinde zaten, devlet işi diye bir şey yok şimdi. Asgari ücretle geçiniyorlar” diyor.

Sabun Evi’nden sonra, kendileri ile ilgili kararları kendilerinin vermeye başladıklarını anlatan Çoban, “Bütün Türkiye’deki kadınlara ezilmeyin diyorum. Mücadele edin, kazanın, Türkiye’yi kurtaracak olan kadınlar” diyor.
Kerime Akın da, “Hayvan pazarında 20 kadın gözleme yaptık, hem onu yaptık hem burada inşaat yaptık. Gıda izni aldığımızda, salça turşu, erişte vb. yapacağız. Ben tedarikçiyim Sabun Evi’nde. Malzemeleri takip edip bitenlerin siparişini veriyorum. Daha önce Soma’nın dışına çıkamıyorduk” diyor.

Ülkenin politikası, “üretme” diyor, özellikle küçük üretici istenmiyor. Yırcalı kadınlar ise inadına üretip, hem kendilerini hem çevrelerini değiştirmeye devam ediyor.

İlgili haberler
Ekmek ve Gül Şubat sayısı

Her bir yazımız, bize ne kadar da çok olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyor. Ve o çokluk duygusuna ne...

Ekmek ve Gül Mart sayısı

‘Kim, neyi, neden ve ne için istiyor?’ sorularına yanıt aradık bu ayki sayımızda, çünkü biliyoruz so...

Ekmek ve Gül Nisan sayısı

Ekmek ve Gül’ün nisan sayısında 8 Mart’tan 1 Mayıs’a kapılar açan, aralarında kurdukları, hayatla ku...