Zeynep, 26 yaşında bir işçi kadın, yaklaşık 4 yıldır evli. 3 yıldır çocuk yapmak istiyor. Bir kez dış gebelik yaşamış, bir kez de düşük yapmış. Bir devlet hastanesine giderek durumunu anlatmış ve çözüm aramaya başlamış. Önceleri doktor çok önemsemeden “Stres yapmayın, gençsiniz daha. Bir süre daha deneyin” diyerek başından savmış. Daha sonra da “3 kere düşük yapmadan size herhangi bir tedavi önerisi sunamayız” denilmiş. Zeynep’le eşi 3 kez düşük yapma psikolojisinin çok ağır geleceğini düşündüğünden özel bir hastanenin yolunu tutmuşlar.
Hastanede testler, tetkikler yapılmış. Ama bu işlemleri özel hastanede yaptırmak çok para tabii. Zeynep de eşi de işçi ve bu parayı bulmak biraz zahmetli olmuş, kredi kartlarından nakit avans çekerek ödemişler tetkik ve muayene ücretlerini.
1 ay sonra sonuçları aldıklarında öğreniyorlar ki hem Zeynep’in yumurtalıklarında sorun var hem de eşinin spermleri az ve kalitesiz. Yani çözüm tüp bebek.
Tedavi sürecinin özel hastanelerde çok daha pahalı olduğunu öğreniyorlar ve bunları karşılayacak maddi imkanları yok. Devlet hastanesi daha ucuz ama yine de devlet tedavi masraflarının tamamını karşılamıyor yalnızca yüzde 20’sini karşılıyor. Ayrıca devlet hastanelerinde bu işlemlerden yararlanabilmek için ortalama 5-6 ay sıra beklemek gerekiyor.
Zeynep ve eşi devlet hastanesinden randevu almaya çalışıyorlar ama o kadar çok sıra var ki 6 ay sonraya randevu bulabiliyorlar ancak. Devlet hastanesinde bile bu kadar fazla para istenince ve bir türlü sıra bulamayınca Zeynep de özel bir hastaneyle anlaşıyor. Aslında Zeynep’in işyerinden özel sağlık sigortası da var ama diş ve tüp bebek tedavisi gibi pahalı şeyleri karşılamıyor.
Zeynep üzgün, sürekli yakınlarından ve arkadaşlarından para bulmaya çalışıyor. Çünkü tüp bebek tedavisi uzun, zor bir süreç. Bu yüzden kredi kartından daha fazla para çekmek istemiyor. Bunun bir de geri ödemesi var! Eğer gerekli parayı yakınlarından bulamazsa kredi çekmeyi düşünüyorlar.
3 vardiya çalışıyor bu süreçte, ama sadece gündüz vardiyasında çalışması gerekiyor. Bir taraftan şirket yönetiminin buna izin verir mi diye düşünüyor, bir taraftan da etraftaki insanların lafı sözü canını sıkıyor: “Karı koca kısır” diye dedikodular çıkıyor haklarında.
Yani hem maddi hem manevi anlamda zor bir süreçten geçiyorlar. Bu yüzden uzun süredir normal hayatına devam edemediğini söylüyor Zeynep: “Sıra bekleyen, bebek sahibi olmak isteyen çok fazla insan var, ama devlet sanki gidin özel hastanelerde yaptırın işlemlerinizi der gibi, bir ton şart koymuş. Mesela 3 denemeden sonra tedaviyi sonlandırıyormuş devlet hastaneleri. Oysa o sıraya girmek için aylarca bekliyorlar. Sağlık sektörü tamamen bitmiş ve özelleşmiş Allah bizi korusun paran yoksa hiçbir şeysin.”
İlgili haberler
GÜNÜN RAKAMI: 17 çocuk doğum yaparken, 2 bin 404 b...
Bunlar Sağlık Bakanlığı'nın resmi verileri. Gerçek rakamlar ise bundan çok daha fazla.
YIRCALI KADINLAR: Birlikte direndik, birlikte üret...
Zeytin ağaçlarının kesilmesine karşı sergiledikleri direnişle dünyanın tanıdığı Yırcalı kadınlar, o...
Akşamlar Çiğdem için daha karanlık!
Yaşadığı bir rahatsızlık nedeniyle gözlerini kaybeden Çiğdem’in yaşamı ve talepleri bunlar... Çiğdem...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.