Ben metal işçisiyim. Fabrikamız çok büyük ve yurt dışına ihracat yapıyor. Büyük otomobil markalarına parça üreten fabrikamızda bütün yaz cehennem sıcaklarında çalıştık. Çünkü “tasarruf tedbiri” olarak klima takılmayacağı söylendi. Günde en az iki kişi sıcaktan bayılıyordu. Her ses çıkardığımızda “zaten işler kötü biraz idare edin” dediler ve yakın zamanda bir fabrika daha kurdular. Asgari ücretin bir tık üstü ile çalıştığımız bu fabrikaya vardiyanın olduğu saatte geliyorum fakat çıkış saatim hiç belli değil. Bazen mesailere kalmak, artık bu para yetmediği için tercihimiz haline geliyor fakat biz insanlıktan da çıkıyoruz. Biz bu kadar yoğun çalışıyoruz, patronun her gün sermayesi biraz daha büyüyor. Ama işçiye gelince kuru maaş, mesai dayatması… Patron tasarrufu da işçinin klimasından, sabunundan yapıyor.
Kadın işçilerin ağırlıklı olarak çalıştığı fabrikamızda tuvaletlerde en insani ihtiyaç olan tuvalet kağıdı yok. Tepki gösterince de “sabredin” diyorlar. “Elimizi yıkayacak sabun yok” dediğimizde “Bu ortamda elini yıkamasan ne olacak ki” diyorlar. Bize ayakkabı sözü verilmişti ama şimdi onu da maliyeti çok yüksek diyerek vermiyorlar.
İşte tasarruf denenin bize etkisi bu.
Fotoğraf: Canva Pro kolaj
İlgili haberler
'Şimşek programı baskı, çok çalışma, az kazanma an...
Özellikle 'kemer sıkmalıyız' söylemleri ve kamuda tasarruf tedbirleri gündeme geldikten sonra patron...
'İçtiğimiz sudan tasarruf etmek istiyorlar'
'Soruyoruz: Bu tasarruf neden sadece işçiye uygulanıyor? Bakıyoruz bize tasarruf dayatanların hayatl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.