‘Tasarruf’ diye karanlık dayatılırsa…
‘Yolumu uzatıyorum ve iki araç yapıyorum. Halbuki metro ile gitmek hem daha uygun hem daha hızlı ama mecburen güvenli olan güzergahı seçmek zorunda kalıyorum...’

Sadece “vatandaşa uygulanan” tasarruf paketi ve birçok mali program bir bir açıklanıyor, Şimdi de kamuda tasarruf adı altında sıra, sokak lambalarına geldi. Hükümetin her kararı, her uygulaması bizi kazanılmış haklardan daha da geriye savurduğu için bu sokak lambaları meselesinde de ne kadar gerilediğimizi merak edip biraz araştırayım dedim.

Ayyy, benim ev hiç boş kalır mı? Laptop önümde yazıma başladım, kapı çaldı. Berrin ve Leyla kahve içmeye gelmişler. “Tasarruf paketlerinden haberiniz var mı?” diye soruyorum gülüyorlar, “Aman sus, kahvemizi alıp geldik. Yap de içelim” diyorlar.

Berrin “Yine ne diye gömüldün bilgisayarın başına?” deyince anlatıyorum sokak lambalarına tasarruf meselesini. Aaaaaa, iyi olacak hastanın ayağına doktor gelirmiş. Berrin de Leyla da bu sokak lambaları meselesinden çok rahatsız.

KARANLIK DİYE YOLUMU UZATIYORUM

Berrin “Adana Yüreğir’de, Akıncılar Metro civarı çok sıkıntılı bir bölge. İki köprü altı yer var, kontrolsüz. Aydınlatmanın yokluğu buranın güvenliğini etkiliyor. Sadece kadınlar için değil, herkes için tehlikeli. Ama bir kadın olarak tek başına oradan geçmek ve bu sebeple metroyu kullanmak istemiyorum. Yolumu uzatıyorum ve iki araç yapıyorum. Halbuki metro ile gitmek hem daha uygun hem daha hızlı ama mecburen güvenli olan güzergahı seçmek zorunda kalıyorum” diyor.

Leyla, “Yüreğir Algomed Hastanesi'nin karşısındaki köprünün alt tarafı çok karanlık, hastaneden geç saatte dönerken dolmuştan inip Akıncılar Metro İstasyonu'na köprünün altından geçmek zorunda kaldım. Karanlıktan dolayı çok ürktüm. Hastane randevularımı geç saate almamaya çalışıyorum. Bazen gece yarısı bile MR randevusu veriliyor. Tasarruf olacak diye sokaklar iyice karanlığa gömülecek” diyor.

200 YIL GERİYE GİTTİK...

"Ben de size, siz gelmeden önce öğrendiklerimi aktarayım” diyorum; Karanlık sokakları aydınlatma fikri çok eski uygarlıklara dayanıyormuş. İlk uygulama M.Ö 500’de Antik Çin’de uygulanmış. Sonra Antik Roma’da kullanılmış. Sokak lambalarının kullanılmasının ilk amacı güvenlikmiş.

Gülüyoruz… “Ortaçağdan daha geriye gitmişiz kızlar, baksanıza onlar sokakları aydınlatmış biz karartıyoruz…”

Okumaya devam ediyorum. 1471’de Londra şehri Yağ Fenerleri ile aydınlatılmış. Maliyeti biraz yüksek olsa da tüm şehir geceleri aydınlatılıyormuş. Amannnnn, bizde de para yok diye kapatıyorlar.

Son olarak 19. yüzyılda Edison’un ampulü bulmasıyla, ampulün diğer aydınlatmalara göre daha ekonomik ve pratik olması nedeniyle tüm dünya sokak lambalarıyla aydınlatılmış.

“Eeee, ne kadar geriye düştüğümüzü görmek için biz hangi tarihi baz alacağız, M.Ö. 500’ü mü yoksa 19. yüzyılı mı? Uzaya astronot gönderdik diye sevinirken sokak aydınlatmalarında 200 yıl geriye gitmek de nasıl bir çelişkiyse çıkamadık içinden” diyorum.

“Durun çaya zam gelmeden size bir çay demleyeyim. Bu konu daha çok su kaldırır. Bakalım önümüzdeki günlerde daha neler duyacağız”

Fotoğraf: Yapay zeka Ekmek ve Gül

İlgili haberler
572 kadına sorduk: ‘Sokaklar sizin için yeteri kad...

Kamuda Tasarruf Tedbirleri kapsamında sokak aydınlatmalarındaki ödemelerde belediyelere düşen pay ar...

PTT çalışanı kadınlara zulüm: Sırtına yük, hakları...

PTT’de çalışan kadınlar iş yükünün artması ve sağlıklarının tehlikede olmasından şikayetçi. Haber-Se...

Ege Üniversitesi çalışanları: Kreş hakkımızdan vaz...

Ege Üniversitesi’nin kurum kreşini kapatma kararının ardından kurum kreşinin özelleştirilmesi de gün...