Kartal'da bir semt pazarı, her şey ateş pahası. Bir gün önce (16 Nisan) sandıkta görevli olmanın getirdiği ve istedikleri sonucu zorla çıkarmalarının yorgunluğu üzerimde.
Oysaki sadece benim bulunduğum sandıkta 'hayır' açık ara öndeydi. Tek sandık ya da tek okul elbette belirleyici olamaz ama evet çıkmadığını biliyoruz hepimiz.
Hem yürüyüp hem de, ne kadar kalabalık diye içimden geçiriyorum. Bir uğultu var etrafta. O uğultunun içinden sesler netleşmeye başladı. Tek konu var, referandum sonuçları. 70 yaşını devirdiği belli olan bir kadın ve üç kişi ayak üstü, etrafında duyurarak konuşuyor: “Büyük illeri kaybetti, kaybetti işte, zannetmesin ki biz kaybettik. Hiç aklından çıkmayacak onun, Türkiye’nin yarısı yaptıklarına hayır diyor. Ayağını denk alsın, onun istediği gibi olmayacak. Yaptığı her yanlışa hayır diyeceğiz.”
Diğer kadınlar kafalarını sallayarak onay veriyorlar. Adım başı bir referandum kelimesi kulaklarımda. Orta yaşlı bir kadın, yanaştığım tezgahta, pazarcıyla konuşuyor: “Müstahak bu millete. Hak, hukuk, adalet hırsızların eline kaldı. Millet iradesi deyip durdular. Madem millet iradesine güvenmiyorsun, istediğini elde etmek için olmadık işler yapıyorsun bizim zamanımızı neden aldık ki... Pazar günü çoluk çocuk otururduk evde. Seçim deyip devletin kasasını boşalttılar, onca reklam için.”
İki adım atıp aklına geleni söylemek için geri dönüyor: “Bilecikliyim ben, bunun gibisini ilk defa gördük, komşuyu komşuya düşürdü, herkes alev topu sanki.”
Konuşmaya dahil olmak isteyenler var, her hallerinden belli. İtirazlar her yerden yükseliyor, “Bizi bize bıraksalardı, onlar 'evet'i rüyalarında görürlerdi. Kendileri çaldı kendileri oynadı.”
Gençten bir kadın da söze girmek için sabırsızlanıyor: “Atı alan Üsküdar’ı geçti diyor. Yahu sen Üsküdar’dan oy bile alamadın. İstanbul sana hayır dedi anlasana artık. Adamlar yıktılar yaktılar yetmedi. Seçim Kurumu mudur nedir onu da zaptetmişler... Ama bitmedi. Şu pahalılığa bakın 5 liranın altında bir şey yok.”
Konuşmanın sonunu kimse beklemiyor herkesin bir serzenişi, öfkesi var. Pazarcılar bağırıyorlar: “Referandum çileği geldi. Tadına bakmayan kalmasın...”
Bir kadın hışımla dönüp, sert bir bakışla pazarcıları azarlıyor: “Torunlarının geleceğini, bunlara verdin hâlâ gırgır, şamata peşindesiniz. Yarın bu pazar yerini elinden alırlarsa, hiç ağlama...”
On beş dakikada konuşulanlar bunlar. Yola devam ettikçe, evetçiler ve hayırcılar diye "Ayırdılar bizi" söylentileri ve “Çaldılar” kelimeleri her yerde duyuluyor.
17 Nisan akşamı her yerde eylemler var. Kartal Meydanda da kadınlar çoğunlukta. Kimi çocuklarının geleceği için, kimisi ayrımcılığa uğramamak için, kimisi emeğinin hakkı yerine gelsin diye buraya gelmiş... Sizinle de paylaşmak için cep telefonumla çektim kadınların sözlerini... Siz de ne düşünüyorsanız, bizim yaptığımız gibi paylaşabilirsiniz Ekmek ve Gül'de... Birbirimizden haberdar olalım...
İlgili haberler
Mücadeleyi ilerletme olanağı
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan çıkan sonucun hak eşitliği için ve şiddete karşı mücadeleyi...
Kadınların #Hayır'ı Biter mi Sandın?
Kadınlar Birlikte Güçlü diyerek 8 Mart’ı karşılayan, 13 Nisan’da ortak sözleri olan “Hayır”ı 13 ilde...
Esenyalı'da referandum gecesi... Daha yeni başlıyo...
Esenyalı, AKP'nin ağırlıklı oy aldığı bir semt. Kadınlar şu, bu partiden demeden kapı kapı gezerek n...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.