20. Gençlik Yaz Kampına Denizli’den katıldım. Daha önce katılan arkadaşlarımın deneyimlerini duyunca bu kampı çok merak etmiştim. Güzel geçeceğini düşünüyordum ve beklediğimden de güzel geçti. Kadın Çalışmaları Atölyesine katılmaya karar vermiştim. Atölye sürecinde oyunlar oynadık, pankart hazırlayıp yürüyüş yaptık, söyleşiler ve daha fazlası... Kampa gelmeden önce aklımda bir sürü soru işareti vardı. Bu zaman kadar feminist bakış açısıyla kadın sorununu ele almaya çalışmıştım mesela, atölyede Marksizm ve feminizmler başlığında sadece feminist bakış açısıyla sorunların çözmenin yetersiz olduğunu gördüm. Ekmek ve Gül’deki arkadaşlarla tanıştım, kadın mücadelesinin hayatımda neden bu kadar önemli olduğunu anlattım. Kendime de dönüp baktığımda doğduğum evdeki ataerkil yapıyla mücadele edip haklarımı kazanmıştım, birey olduğumu göstermiştim. Mücadele ateşi içimde hep vardı, kamp sayesinde daha da güçlenmiş oldu.

İlk defa kampa gelenlere gelenek olarak kitap hediye edilirmiş eğer bir çanta kitapla dönmüyorsan kamp kötü geçmiş demek oluyormuş, neyse ki ben bir çanta kitapla döndüm :) Benim için unutulmaz bir deneyimde, 21. Gençlik Yaz Kampında görüşmek üzere.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül