Ülkemizde öğrencilerin yaşam koşullarının son yıllarda gittikçe kötüleştiğine şahit oluyoruz. Çoğu öğrenci 4-5 kişi bir arada yaşadıkları evlerin bile kirasını zar zor öderken özel yurtlarda ya da benim gibi KYK yurtlarında kalan öğrenciler ise insani olmayan koşullarda yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.
Devlet okullarında tuvaletlerde en temel ihtiyaçlarımız olan peçete, sabun bile bulunmuyor. Yaşam alanlarımızın daha iyi koşullarda olmasını istiyoruz. Fakat 6-8-10-12 kişilik odalarda barındığımız yurtlarımızda bunları görebilmek pek mümkün değil. Ben 3 yıldır KYK yurdunda kalıyorum ve adeta insanca muameleye hasretiz.
KİRLİ SU HER ODADA KULLANILIYOR
Yurtlarda karşılaştığımız imkansızlıklar da aslında Kamuda Tasarruf Paketinin bir görüngüsü. Personellerin işten çıkarılmasıyla beraber hijyen problemi yaşamaya devam ediyoruz. Odalarımızın temizliği asla yeterli derecede yapılmıyor. Yapılan temizlik de kirli vileda suyunun her odada tekrar tekrar kullanılmasıyla gerçekleşiyor. Geçtiğimiz yıl arkadaşımızın canına mal olan asansörlerin bakımları hâlâ düzenli olarak yaptırılmıyor, bozulan asansörlerimiz tamir edilene kadar günler hatta haftalar geçiyor.
Yemekhanelerde yemeklerin maliyeti olabildiğince düşük tutulabilsin diye adını bile bilmediğimiz markaların, en ucuz mallarını kullanarak kalitesiz menülerle beslenmek zorunda kalıyoruz. Yemeklerimizden çıkan kıl, kurt gibi şeyleri yurt idaresi ya da CİMER gibi kurumlara şikayet etsek dahi senelerdir değişen bir şey yok.
BAHÇEDE BANKLAR SÖKÜLÜYOR
Yurtlarda zaten ders çalışacak veya kişisel vakit geçirecek alanlarımız çok kısıtlı ve var olan alanlarımız gün geçtikçe daraltılıyor. Hava almaya çıktığımızda vakit geçirdiğimiz bahçelerimizdeki banklar teker teker sökülüyor, diğer oturma alanlarının üzerine şerit çekilerek bu bölgelerde bir araya gelmemize ve vakit geçirmemize engel konuyor. “Bari yurdumun terasına çıkıp nefes alayım” derken orayı da kapatıyorlar. Biz öğrenciler bugün üniversite hayatı değil, hapis hayatı yaşamaya mahkum ediliyoruz. 51 milyarlık KYK bütçesinin öğrenciler hariç her alana akıtıldığını görüyoruz. Yaşam koşullarımızın bu hükümetteki tek bir kişinin dahi umurunda olmadığı ortada.
İçinde bulunduğumuz eğitim öğretim yılının başında sanki yurtlarda muhteşem koşullarda yaşıyormuşuz gibi bir de üstüne yurt ücretlerine yüzde 50 zam yapıldı. Yediğimiz yemekten bireysel alanlarımıza, hijyenden idareden gördüğümüz muameleye kadar düşünürsek KYK yurtlarına yapılan zamlar haksızlık. Şu anda Türkiye’nin dört bir yanındaki KYK yurtlarında barınan her öğrencinin bir gün ihmaller yüzünden hayatını kaybetme veya yaralanma ihtimali var.
BÖYLE BİR YAŞAMI HAK ETMİYORUZ
Senelerdir yurt koşulları öğrencilere bir lütufmuşçasına sunuluyor ve öğrenciler bu koşullara muhtaçmış, bir öğrencinin barınması gereken koşullar bunlarmış gibi lanse ediliyor. Öğrenciler olarak böyle bir yaşamı hak etmiyoruz. Halihazırda akşam ne yiyeceğimizi düşünürken, cebimizdeki üç kuruş parayı denkleştirmeye çalışırken tahtakurulu yataklarda uyumaya mahkum bırakılmak istemiyoruz. Akşam saatlerinde yurdumuza ulaşmaya çalışırken kız yurtları etrafında bekleyen kişilerin tacizlerine maruz kalmak, yurtlarımızın içinde dahi güvenliğimiz için kaygılanmak istemiyoruz. Bu sistemin yöneticilerinden biz öğrencileri ülkenin geleceği olarak görmelerini, bizlerin gelecekleri için kaygılanabilmelerini istiyoruz, bunun için de öğrencilerin sağlığı ve güvencesi için bütçe istiyoruz.
Görsel: Canva yapay zeka
İlgili haberler
Çukurova Üniversitesinden kadınlar: 'Güvensiz hiss...
25 Kasım yaklaşırken Çukurova Üniversitesinden kadınlarla kadına yönelik şiddeti konuştuk.
Kilis Kız Yurdunda öğrenciler tacize karşı eylem y...
Kilis Kız Öğrenci Yurdunda kalan kadın öğrenciler, bir kadın arkadaşlarının yurt çalışanı tarafından...
Üniversiteli kadınlar 25 Kasım öncesi forumda bulu...
25 Kasım'a giderken üniversiteli kadınlar forumda buluştu. Sorunları ve çözüm yollarını tartışan öğr...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.