Çukurova Üniversitesinden kadınlarla 25 Kasım'a yaklaşırken kadın olarak yaşadığımız sorunları ve 25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele günü hakkında konuştuk.
İşletme bölümü öğrencisi İdil, 25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele günü hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzda, “25 Kasım gününün böyle bir anlamı olduğunu bilmiyordum. Şimdi çok önemli bir gün olduğunu anladım” diyerek özellikle şiddetin bu kadar arttığı bir dönemde 25 Kasım’ı etkinliklerle, çalışmalarla güçlü geçirmek gerektiğini söyledi. Kadınların şiddetin farkında olduğunu söyleyen İdil, “Farkındalığı olmayan erkeklerin de kadına şiddete karşı bilinçlendirilmesi gerektiğinin düşünüyorum" diye kendini ifade etti.
YURT YÖNETİMLERİ ÖNLEM ALMIYOR
Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi Zehra ise kadınların üniversitede yaşadıklarını anlattı. Kampüste ya da yurtta kendini güvende hissetmediğini söyleyen Zehra, “Bunun nedeni gerekli önlemlerin alınmaması. Aynı zamanda suç işleyen kişilere de caydırıcı cezalar verilmiyor. Biz kadınlar da bu durumda kolay hedef haline geliyoruz” dedi.
Araçların kontrolsüz bir şekilde kampüse girişinin kadınlar açısından sorun yarattığını söyleyen Zehra, “Mahmut Sami KYK Kız Öğrenci Yurdunun önünde geçen günlerde bir kadın çalışana çöp kamyonu çarptı. Kadın hayatını kaybetti. Biz bu durumdan çok etkilendik. Özellikle yurt yolunda kimliği belirsiz kişiler bizlere sözlü tacizde bulunuyor. Yurt yönetimi bu konuda şikayetlerimiz olmasına rağmen herhangi bir önlem almıyor” dedi.
Yurt giriş saatlerinin akşam saat 11 olduğunu ve gecikme durumunda kadın öğrencilere baskı yapıldığını ifade eden Zehra, yurt görevlilerinin kadınları rencide edici ve onur kırıcı davranışlarından yakınıyor.
KADINLAR BASKI ALTINDA TUTULUYOR
Elektrik Elektronik bölümü öğrencisi Sıla ise kadına yönelik şiddetin “normalleştirildiğini”, İkbal ve Ayşenur’un katledilmesinin dahi ancak bir hafta gündem olduğunu ifade etti. “Biz kadınlar cezasız bırakılan suçlular yüzünden kendimizi değersiz ve umutsuz hissediyoruz” dedi. Erkek egemen düzende kadınların gün geçtikçe daha çok kısıtlandığını söyleyen Sıla, “Erkeklere sınırsız özgürlük hakkı veriliyor. Bunun en basit örneğini yurtlarda görüyoruz. Yurtlarda biz kadınlara giriş çıkış saatleri kuralı uygulanırken erkekler istedikleri saatlerde giriş çıkış yapabiliyorlar. Yurt yönetimi ve güvenlikler kadınları baskı altında tutmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Kampüs içinde ise yeterli ışıklandırma ve güvenlik önlemleri olmamasının kadınların kampüs içindeki varlığını tehdit ettiğini ifade eden Sıla, “Bu gibi durumlar bizleri tehlikeye atıyor ve kampüste kendimizi güvensiz hissetmemize sebep oluyor" dedi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Çukurova Üniversitesi öğrencileri: Sıradaki biz ol...
Adana'da yaşanan kadın cinayetleri Çukurova Üniversitesinde öğrenciler tarafından protesto edildi.
Çukurova Üniversitesi’nden kadınlar: ‘Caydırıcı ce...
Çukurova Üniversitesi öğrencisi kadınlar artan cinayetlere karşı tepkilerini dile getirdi, kendi yaş...
Çukurova Üniversitesi öğrencisi kadınlar sorunları...
25 Kasım etkinlikleri kapsamında Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu’nun çağrısıyla bi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.