Önceki gün, Elazığ’daki Ekmek ve Gül okuyucuları olarak bir araya geldik. Liseli, üniversiteli ve kamu emekçisi kadınların katıldığı toplantıda devlet erkânının ağızlarından çıkan sözlerden, Diyanet İşleri Başkanının yaptığı buluğ çağı açıklamasına, OHAL’in ‘olağanlaştığı’ bir memleketten, yeni yılda nasıl mücadele edeceğimize kadar pek çok konuda sohbet ettik. Katılımcı arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu AKP iktidarı döneminde, kadınlara yönelik tecavüzün, tacizin ve psikolojik baskının arttığını söyledi. İktidar erki ve bu erke yakın kişiler tarafından yapılan açıklamaların memleketteki taciz ve tecavüz olaylarını arttırdığını konuşurken bizlerle ilk kez tanışan 9. sınıf öğrencisi bir arkadaşımız söze dâhil oldu. Yaşadığı tacizi anlatırken “Bunu söylerken utanıyorum” diye başladı ve üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen şokunu atlatamadığı taciz olayından bahsetti.

Zamanımızın kısalığından kaynaklı detaylı konuşamadığımız bu olayı daha sonra arkadaşımızdan ayrıntılı olarak dinledik. Yaşadıklarını Ekmek ve Gül okurlarıyla da paylaşmak istedi genç arkadaşımız.

Neredeyse her gün yaşanan taciz olaylarından sadece biri bu, genç kadın arkadaşımız anlattı biz not ettik, beraber okuyalım.

Yolda yürüyordum, genç bir erkek durdurdu beni. Bana bir kıraathane ismi sordu. ‘Burada bir sürü kıraathane var hangisinden bahsediyorsunuz anlamadım’ dedim. O zaman fotoğraf göstereyim deyip bana telefonundan cinsel içerikli fotoğraflar göstermeye kalkıp beni taciz etmeye çalıştı. Olayın hemen akabinde karakola gittim yaşadığım olayı anlattım. Olayı araştırması gereken polisler bana ‘Nerelisin, yaşadığın bu olaylar gerçek mi?’ gibi hiç de konuyla ilgisi olmayan şeyler söylediler. Yaşadığım olaya mı yanayım, polislerin bana yaklaşımına mı yanayım derken okulda da başka bir sorunla karşılaştım. Sonradan duydum, özellikle erkekler ‘Ama o da çok açık giyiniyor, böyle bir olay yaşanması çok normal’ gibi sözlerle yaşadığım tacizi normalleştirmeye çalıştılar. 

Sonuç olarak; kadınların bir araya gelmesinin, bir şeyler paylaşmasının önemli olduğunu ve bu durumun kendisini mutlu ettiğini söyledi arkadaşımız. Daha sık yapılması gerektiğini de söylüyor tabii böyle etkinliklerin. Sadece o değil, katılan arkadaşlarımızın neredeyse tamamı… Elbette biz de öyle düşünüyoruz… Çünkü bir aradalık ve dayanışma çok güç işlerin üstesinden gelebilir. Bazen anlatamadıklarımızı sökeriz içimizden, bazen baş edemediklerimize meydan okuma cesareti buluruz...

Daha çok kadının bir araya gelmesi dileğiyle...