Sevgili Ekmek ve Gül okurları,
Ben Tuzla’da bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. İşe başlarken her şey çok normaldi. Sonra bir gün Lacivert işler dikilmeye başlandı. İşler çoğaldıkça rekabet arttı işçiler arasında bölünmeler yaşandı.
Ustabaşı akşama kadar ne kadar iş verdiyse akşam sayı alır, az ya da çok, iş çıkmış çıkmamış pek karışılmazdı. Ama Bölge Müdürünün gelişiyle hayatımız ve sistem değişti. İlk önce makinalar, sonra yerler, sonra da o lacivert işler geldi.
Üç ponterez* makinasından saat başı 40 iş, baş ponterezde akşama kadar 290 iş çıkması gerektiğini söylediler. Her makinacının saatini tutmaya başladılar. Acemi makinacı ile 13 yaşından 50 yaşına kadar makinacılık yapan işçiyi yan yana koydular. İki makinacı aralarında yarışa başladılar. İki çalışma arkadaşımı da çok seviyorum ama onlar beni aralarında mahvettiler.
Acemi makinacı süreyle yarıştığı ve verilen sayıyı da yetiştirmek istediği için panikle elini ponterez makinasına sıkıştırdı. Bir saat sonra kulağıma usulca “Bana nazar duası okur musun?” dedi. “İki dakikaya bir iş çıkarmanı istedikleri için bunu yaşadın. Bu nazar değil, iş kazası! Seni panik yapıp baskılayan sistem” diyemedim. Arkadaşıma sistemi anlatmak daha kolaydı, çünkü ben nazar duası bilmiyorum.
Acemi makinacı iş istediğinde örneğin ona 10 iş veriyorsam diğer işçi arkadan elini kaldırıyordu “5’ini bana ver ben 15 yapayım” diyordu. İtiraz ettim. “Bu kadar iş bu makinadan ve diğer makinadan çıkıyor. Ben eşit dağıtıyorum” dedim, beni usta başına şikayet ettiler. Ustabaşına “İş arkadan yetişmiyor. İki ponterez makinacısı yerine biri yapsın. Hem yarışmasınlar yazık” dedim.
Fabrikada günden güne rekabet artıyor. Her gün iki makinacı da beni yanlarında tutmak için hediye getiriyor. Biri ceviz fındık kuruyemiş getiriyor diğeri çikolata getiriyor. Tabii çikolatamı ve fındığımı yiyorum ve hâlâ kimse bilmiyor nazar duası bilmediğimi. Ben de lacivertin bu kadar tonu olduğunu bilmiyordum.
*Ponterez: sağlamlaştırma dikişi
Görsel: Canva
İlgili haberler
Sağlıkçı olma hayali, overlok makinesi hayatı: Çoc...
İstanbul’da İkitelli Mahallesi onlarca çocuğun bodrum katlarında çalışmak zorunda kaldığı mahalleler...
Overloğa takılan mecburiyet
Okumak ve müzik öğretmeni olmak isteyen 17 yaşındaki genç kadının hayalleri elinden alınmış. Şimdi i...
Tekstil işi: Zorluğu 1995’te neyse 2022’de de o!
‘Hiç durmadan çalış, iş yetişmiyor, kolunu bile kaşıma, tuvalet paydostan sonra!’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.